24 Ocak 2012 Salı

Topu oraya göndere 'İLAH' denir #Del Piero


Maçı izlemiyordum, ama golü Del Pieronun attığını görünce hemen buldum. Çünkü merak ettim, reyizdir hem reyizdir hem müdürdür dedim. Öyle es kazadan karambolden gol atmaz en kötüsü 25 metreden örümcek ağını indirmiştir dedim ve haklı da çıktım al sana, görüntü her ne kadar kötü olsa da golün güzelliği paha biçilmez..

23 Ocak 2012 Pazartesi

Bok to Bok !!

Sezonun flaş takımı ve şu andan itibaren gönüllerin şampiyonu-o olmazsa Dortmund olsun-paslanmış futbol heyecanımızı parlatan, ışıl ışıl yapan hadi lan borusyamönşengıladbah dedirten efsanenin bu sene ki çıkışı geçtiğimiz cuma günü kaldığı yerden hız kesmeden devam etti.

Evinde milyon dolarlık bayern münihi tabiri caizse dizine kadar indirten M.Gladbach puanını 37ye çıkararak averajla liderliği paylaştı. Goller Marco Reus,Hermann(2) dan geldi. Her neyse bunları biraz yozlaşmış futbol bilginiz de yer etsin diye yazdım gelelim asıl makaraya...

Maç 3-1 biter ve maçtan sonra Bayernli Thomas Müllerin maçla ilgili görüşlerini almak için mikrofon uzanır;

"Bok gibi başladık, arada idare ettik, sonra bok gibiydi, ardından mücadele ettik ama bok gibi bitti"

Demek ki neymiş üzüm üzüme baka baka, damlaya damlaya göl, gel gidelim hamama anladın sen onu!!


22 Ocak 2012 Pazar

Maç Önü: Eskişehirde Donmazsak Kazanırız 19:00

1 yıla yakın diye cümleye başlayacaktım ama yok lan yakın ne kelime 1 yıl işte diye düzelttim kendimi. Tabiri caizse 1 yıl boyunca okula gitmek yerine Eskişehire gittim geldim. O zaman öğrendim Eskişehirin o hareketsiz bıraktıran soğuğunu. Ankaranın da ondan kalır bi yanı olmayabilir ama orada ki durum daha bi farklı garip yani. 

2-3 haftadır Ankara ve çevresinde süren soğuk ve karlı havanın etkisi eminim ki Eskişehire uğramıştır ve en azından bi çay içip merhaba demiştir.(!) İşte bu tarzda bir soğuk Eskişehir de ki yani düşün hem soğuk hem de çay falan içiyor. Neyse la çok uzattım gelelim maça.

Bilmem kaç maçtır, galip geliyoruz üst üste koyup yeniyoruz. Şimdi sıra Eskişehirde ama baktığın zaman üst üste kazanma rekorunu kırabilmek için en zor maç Eskişehir deplasmanı gibi görünüyor. Niye öyle görünüyor? Çünkü Eskişehir her zaman Eskişehirdir. Harbi deplasmandır. Hava da soğuk zeminde kar olma ihtimali var. Hepsini geç, Eskişehir iyi takım dişli takım.  Hadi ya atarız 3-4 tane diyemezsin. O yüzden temkinli olmakta fayda var. 

Eskişehir ile başlayacak olursak, hafta içi Mehmet Yıldızı sattılar. Ben bu durumu anlamadım. Adam hapisten çıktığı günden beri ilk 11 başlıyor ama devre arasında hop gönderiliyor. Yani gittiği takımda Karabükspor. Hani oynamayan birisi olur verelim gitsin la dersin. Yok öyle değil ki adam 20 maçta 11 başlamış. İskoçya gol kralını bile kesmişsin onu oynatmışsın falan pişman yaa. Neyse amk Eskişehirde böyle bir durum var. Bi de Dede ve Volkan Yaman'ın aynı anda oynaması gibi saçma bir durum yaşanıyor.Bence Dedenin savunmanın solunda önünde Tello'nun oynaması daha iyi gibi ya neyse..Son olarak Mehmet Yıldız gitti bakalım, Batuhan şans bulabilecek mi?

Bizimkilere gelecek olursak, Baros cezalı dermişim değil sakat. Sanırım önümüzdeki hafta sonuna belki yetişir. Yerine twitter golcüsü Sercan oynayacak diye bekliyoruz. Sanmıyorum ki bi sürpriz olsun başka bi tercih ile başlasın. Ama şöyle bi fantezi yapabiliriz, savunmaya hiç yardım etmeyen bi' Kazım var sahada onu Elmanderin yanına çekeriz, Engini sağa koyarsın en azından orta saha direncini topla oynama, pas yüzdesi gibi durumlara destek oluruz. Gönül ister ki Kazım yedek başlasın. Engin sağda, twitgolcü Sercan Elmanderin yanında olsun ama Terimin manevi oğlu Kazımı yedek bırakmayacağını bildiğim için fanteziye Kazımı eklemek zorunda kaldım. Her neyse bu maçta Servet mi Sabri mi oynayacak diye bekleyenlerin çoğunlukta olduğu aşikar ve ben kesinlikle Sabri diyorum. Semih-Ujfa ikilisini ayırmaya gerenk yok.. 

Açıkçası Samsun maçındaki gibi geri düşüpte 4 tane atıp kazanabileceğimiz bir maç değil. Eskişehir takımının öyle bir göt korkusu yok. Kamara ve Dede gibi tecrübeli adamlar, Alper gibi dikine oynayan bi orta saha oyuncusu, Hakan Baltanın karşısında Erkan Zengin gibi bi yetenek var ki madara edebilir Baltayı.

O yüzden maçın başında işi sıkı tutup ona göre top yapmak lazım, yoksa galibiyet serisi rekor kırma azmi falan filan yalan olur. Muhtemel 11'ler ve dizilişler şu şekilde;


Zemin güzel olursa iyi maç olur, gollü olur, ama saha karlı olursa yada buz falan işler kesatlaşır, her türlü sonuç çıkar, iyi maçlar panpalara..

21 Ocak 2012 Cumartesi

K.P Boateng yine sakatlandı(!)

Sezona formda giren Milan da oldukça iyi ve diri bir performans gösteren KPB'in son zamanlarda yaşadığı sakatlıkların maçlarda aldığı darbeler, ya da antrenmanda yaşadığı sakatlıklara dayandıran İtalyan spor medyasını göt eden bir cevap geldi.

KPB'in mahallenin en erotik kızlarından olan sevgilisi Melissa Satta konuya açıklık getirerek İtalyan spor gazetelerinin ve kanallarının yalan yanlış haber yapmamasını gerektiğini söyledi ve ekledi;


"KPB sahada olduğu kadar yatakta da manyak gibi, hep ofans hep ofans nerede italyan savunma anlayışı bu hep saldırıyor ve onu karşılamakta zorlanıyorum, bakmayın öyle taş gibi olduğuma belamı sikiyor bu kara çocuk, haftada en az 7-8 kez kaybedenler kulübü gibi pompaya devam ediyoruz, dolayısıyla da son zamanlarda sık sakatlıyor" dediği öğrenildi.(!)

20 Ocak 2012 Cuma

Götü Donanlar İçin Yayın Programı, Donmayanlar İçin de Var!

20 Ocak Cuma
20:00 Gaziantep-Mersin==LigTV2
20:00 Antalya-Beşiktaş==LigTV
21:30 M.Gladbach-Bayern Münih==TRT HD

21 Ocak Cumartesi
13:00 İstanbul BLD-Manisa==LigTV
13:00 Samsun-Ordu==LigTV
13:30 Erciyes-Buca==TRTSPOR
14:45 Norwich-Chelsea==LİGTV
16:00 Karabük-Trabzon==LİGTV
16:00 Bursa-Sivas==LİGTV
16:00 Elazığ-Kartal==TRTSPOR
16:30 Schalke-Stuttgart==TRT HABER
19:00 Kasımpaşa-Konya==TRTSPOR
19:00 Fenerbahçe-Kayseri==LİGTV
19:00 Roma-Cesena==D-SMART
19:30 Bolton-Liverpool==LİGTV
20:30 Gine-Libya==EUROSPORT
21:00 Real Sociedad-Atletico Madrid==NTVSPOR
21:45 Atalanta-Juventus==D-SMART
23:00 Senegal-Zambia==EUROSPORT

22 Ocak Pazar
13:00 Osasuna-Valencia==NTVSPOR
13:30 Bolu-Giresun==TRT 1
13:30 Akhisar-Güngören==TRTSPOR
13:30 Bologna-Parma==D-SMART
15:30 Man City-Tottenham==LİGTV
16:00 Ankaragücü-Gençlerbirliği==LİGTV
16:00 Novara-Milan==D-SMART
16:00 Adana-Karşıyaka==TRTSPOR
16:30 Hamburg-Dortmund==TRT HABER
18:00 Arsenal-Man UTD==LİGTV
18:00 Fildişi-Sudan==EUROSPORT
19:00 Malaga-Barcelona==NTVSPOR
19:00 Eskişehir-Galatasaray==LİGTV
19:00 Göztepe-Denizli==TRTSPOR
21:00 Burkina Faso-Angola==EUROSPORT
21:45 İnter-Lazio==D-SMART
22:30 Real Madrid-Athletic Bilbao==NTVSPOR
23:00 Senegal-Zambia==EUROSPORT

17 Ocak 2012 Salı

Berbere mi Gideyim, Kuaföre mi?

Saçlar uzadı, papazdan hallice olma kıvamına geldi. Ama havalarda aynı anda soğudu, kestirmeye üşeniyorum agalar, ama şu badem bıyıklı berberi bulursam anında eğecem kafamı açsın tren yolunu gıkımı çıkarmam...



14 Ocak 2012 Cumartesi

Galatasaray-Karabük 19:00

4 puan farkla lideriz ve Arena da, can çekişen ama transfer üstüne transfer yapan efsanevi kaptan namı değer pis Bülent’in takımını ağırlıyoruz. Maçın mutlak favorisi durumunda gaassaray. Ama bu tür küme düşmemek için çırpınan takımların göstereceği direnci kırmak, normal bi takımla oynamaya pek benzemez. Hatta bu tür maçlardır şampiyonu, lideri, Avrupa kupalarına gidecek olanı belirleyen. O yüzden maçın ilk dakikasından itibaren en azından ilk yarım saat ciddiyeti elden bırakmadan erken golü bulmak maçı o anda bitirir.
Misalen-sevdim bu söz öbeğini-geçen hafta yine çırpınan takımlardan Samsun 2-0 önde olduğu maçta golü yediği anda nasıl sıçmıştı hepimiz hatırlıyoruz. İddaa ediyorum ki o takım Samsun değilde keyfi yerinde bi takım olsaydı, yine misalen Kayseri, Manisa falan görürdüm ben o zaman grandepuntonun dahiliğini ya hadi neyse.. Samsunlular 2-1 olduktan sonra şöyle bi tribe girdiler.
“Lan olum 2-1 yaptılar, ya 2-2 olursa! Elimizde ki maçı mı vereceğiz adamlara? Zaten durumlar kesat. Bak alacaklarda yatmamış. Şu maçı alalımda primle beraber yatsın la. Hemen 3.yü atmamız lazım. Ama yok la geride kalalım da 2. Yi yemeyelim, sonuçta 2-1’e de 3 puan veriyorlar. Yok lan yok, hücuma çıkalım 3.yü atalım. Yok yok çıkmayalım……Way amk 4 oldu yaaa, nah alırız bu gidişle maaşları..”
Bu satırların tamamı bu hafta ilk yarım saat sonunda gol yeme olasılığı olan Karabük için de geçerlidir. Ama gol yemediği her dakika Karabüğün direncine direnç katacaktır. Ama bu kadar formda, kazanmaya alışmış, morali en üst seviyede olan bi gaassaray önünde hele ki şu kadro yapısı ile pek de şansını olacağını düşünmüyorum. Kanımca Karabük için olabilecek en iyi ihtimal 0-0 lık beraberlik olur.
Gaassaray cephesinde durumlar aynı şekilde devam. Cezasını tamamlayan Kazım bu hafta 11 de başlar yine ondan şüphemiz yok. Onun dışında geçen haftanın şanssız ismi Sabri de sahada olacak. Yani sağ tarafta bi sıkıntı olabilir ama Karabüğün oradan yardıracak bi adamı var mı diye düşünüyorum, düşünüyorum,eeeee belki Shelton o da maybe yani…
Karabük kadrosunda en dikkat çeken isim küfürbaz, koydukça koyan, futbol fakiri ama gönlü zengin olan Mustafa Sarp odunu. Şu kış günlerinde sobalarda yanıp gitmediğine dua etmiyor da anca tapelerde sallayıp duruyor. Sen dua et ki doğalgaz diye bi ısınma türü bulundu yoksa, Burhan Altıntop’un önüne ayı postunu serip şarabını yudumladığı şöminesinde bi hiç olabilirdin. Şaka bi yana Karabük kadrosunda A.Gücünden Güven ve Kağan, Samsundan bence kovulan Mustafa Sarp, Adanadan bizim altyapı çıkışlı Anıl Karaer ve sanırım fransadan gelmişti kara bi oğlan var sıtopırda(!) dikkat çeken yeni isimler. Tabi çılgın kaleci Orkun ve futbol sanatçısı emekçisi Cernat da sahada olacak. Ama Karabük başkanının gaassaray maçında sahada olacağını söylediği forvet transferi yok. Yani Tchite hala gelmemiş yada gelmeyecek. Son olarak da bizim Uğur ile anlaşmışlar.
Takımların muhtemel 11 leri ve sahaya dizilişleri şu şekilde cereyan edecek ve kısa devre yapacak..
Kanımca Karabük’ün önümüzdeki haftalarda sahada olması gereken ve bi ihtimal kümede kalmasını sağlayacak kadro şu şekilde olur,
Tomic, Uğur, Deumi, Transfer yada Hamza, Seric, Kağan, Güven, Cernat, M.Çakır, Shelton ve Tchite yada gelecek olan forvet ama yine de pek şanslı olacağını sanmıyorum, Bülent loser olmaya bi adım daha atacak gibi.
Fenerin Alex’in yokluğunda top oynayan Manisa deplasmanına gideceği, Beşiktaşın içerde dirilmeye çalışan Bursayı ağırlayacağı bi haftada puan farkı açmak için güzel bi fırsat haftası. Herkese iyi maçlar, bol şanslar belki İY 0 denenebilir ama o da maybe la!

13 Ocak 2012 Cuma

Pierre Cardin Weekend


13 Ocak Cuma
19:00 Tofaş-Fenerbahçe --Lig TV3

14 Ocak Cumartesi
03:00 Boston-Chicago --Rojadirecta.es, #fakirlerelink
05:30 Denver-Miami --Rojadirecta.es, #fakirlerelink
13:00 Anadolu Efes-Mersin Bld. --Lig TV3
13:30 Giresunspor-Sakaryaspor --TRT SPOR
15:00 Antalya BLD-Beşiktaş --Lig TV3
16:00 Gençlerbirliği-Eskişehirspor --Lig TV
17:00 Liverpool-Stoke City --Lig TV2
17:00 Chelsea-Sunderland --Lig TV
19:00 Galatasaray-Karabük --Lig TV
19:00 Göztepe-Kartalspor --TRT SPOR
21:00 Mallorca-Real Madrid --NTVSPOR
21:45 Catania-Roma --DSMART
22:00 Montpellier-Lyon --Lig TV
22:00 Paris SG-Toulouse --Lig TV
23:00 Valencia-Real Sociedad --NTVSPOR

15 Ocak Pazar
05:30 Clipper-Lakers --Rojadirecta.es, #fakirlerelink
13:00 Sivas-Ankaragücü --Lig TV
13:00 Ordu-İstanbul BLD --Lig TV
13:00 Atletico Madrid-Villareal --NTVSPOR
13:30 Lazio-Atalanta --DSMART
13:30 Akhisar-Rize --TRTSPOR
13:30 Elazığ-Konya --TRT 1
13:30 Erciyes-Tavşanlı --TRT 6
15:00 Galatasaray-Aliağa --Lig TV3
16:00 Mersin İY-Antalya --Lig TV
16:00 Trabzon-Samsun --Lig TV
16:00 G.Antep BLD-Karşıyaka --TRTSPOR
16:00 Juventus-Cagliari --DSMART
18:00 Swansea-Arsenal --Lig TV
19:00 Beşiktaş-Bursa --Lig TV
19:00 Kasımpaşa-Buca --TRTSPOR
21:45 Milan-İnter --DSMART
22:00 Barcelona-Real Betis --NTVSPOR
22:00 Marsilya-Lille --Lig TV

16 Ocak Pazartesi
04:00 San Antonio-Phoenix --CNNTURK
20:00 Kayseri-Gaziantep --Lig TV
20:00 Manisa-Fenerbahçe --Lig TV
20:00 Adana-Denizli --TRTSPOR
22:00 Wigan-Manchester City --Lig TV

Tugay Kerimoğlu

Daha 10 yaşındayım la, 94 dünya kupasını es kaza karambole izlemişim, 95 yılına ait hafızamda hiç bir şey yok ve 96 yılına bi' şekilde gelmişim. Bildiğin daha göt kadar bir şeyim işte, daha ortaokula bile geçmemişim şimdi fark ettim. Bide o yıllardan hatırladığım çağ dersanesi var gerisi balon...

17 Ekim 1996, herkesin Hayrettin'in 1674 metreden gelen ve auta gitmesi kesinleşen topları içeri almasıyla hatırladığı, Ali Samiyen de biraz sisli, biraz soğuk gibi, ama gündüzünde yazdan kalma bi günün yaşandığı o zaman ki adıyla Kupa Galipleri Kupasının bilmem kaçıncı tur maçında fransız köpeklerinin Paris SG takımıyla oynadığımız maçı hatırlıyorum. Ama dediğim gibi herkesin Hayrettin ile Dely Valdes ile hatırladığı maçı ben sadece Tugay Kerimoğlu efsanesi ve uzaktan ampul gibi yazdığı, o zamanlar daha bomboş olan harici diskimin ilk mb'larından birine yazmış olarak hatırlıyorum. Bak maçı da Show tv vermişti sanki öyle hatırlıyorum ama yine de bi bakmak lazım, sen bakarsın ona ok?

Hakan'ın golü, Vedat perdelemede, Ümit Davala mı o arkadaki? Bi' de Fethi vardı stoper, var mı hatırlayan?

Tugay reyizi ilk orada tanımıştım, o gün maçı izlerken iyi bi' Galatasaraylı adayıyım ama Hagiyi bile idrak etmiş durumda olduğumu sanmıyorum. Her neyse ardından geçen Galatasaray yıllarında Tugay zaman zaman grandepunto ile ters düştü, kadroya giremedi, yedek kaldı falan pişman derken yine o Tugay o zamanların ilkokuldan ortaokula geçecek daha kamışlara su yürümemiş olan bebelerin hafızalarına kazınacak bir maça daha imza attı.

26 Ekim 1999, o zamanları daha net hatırlıyorum. Artık ortaokulu bitiriyorum lan, liseyi merak ediyorum. Hatta artık kamışın su yolları ihalesini yapmışım. Halka arz bile etmişim yani gerisini sen düşün. CL Milan, Chelsea ve Hertha Berlin ile aynı gruptayız. 3 sene üst üst koya koya şampiyon olmuşuz ama malum Avrupada da adamlar bize koya koya bi hal olmuşlar, yani artık dur demenin zamanı gelmiş.

Oturmuşum mavi logolu star tv nin karşısına, her zaman ki gibi 35. dakikadan sonra herkes yatmış durumda evde bi sessizlik. Sessizlik yetmezmiş gibi Hertha Berlin öne geçmiş. Ama bende bi huy vardır, hiç bir şey olmayacağını da bilsem son dakikaya kadar beklerim ki bi karambol olur mu bala göte bi top girer mi diye hep beklerim. Ama bu maçın balla götle alakası yok! Bildiğin atın intikamı..

1-0 dan sonra 2. yarı Tugayında oyuna girmesiyle birlikte orta sahanın tabiri caizse amına koyan, hatta dizine kadar indiren aslanlar, ertesi gün "hertharafı berlin olsa kaç yazar" diye gazetelerin başlık atmasına sebep olacak nefis bi' oyunla maçı 1-4 kazanıyor. Tabi gol oldukça bağıramamanın, gürültü olacak lan biri uyanacak şimdi sessiz sevineyim tribinin verdiği garip duyguyu da şimdi ki hayvani sevinçlerimde hep hatırlarım.


Yalnız o maçta Tugayın attığı gollerin yanında yaşadığı o unutulmaz gol sevincini ertesi gün okulda veya o hafta sonu mahallede top oynarken gol attığında denememiş olan Galatasaraylı olamaz diye düşünüyorum. İşte yine Tugaydan inanılmaz bi kare daha, beyninim inanılmaz büyüklükteki spor tarihi MB ları arasında yerini çoktan aldı.

Ama o maçın benim için hüznü Tugay'ın o güzelim 'marshall' reklamlı forma ile sahaya çıktığı son 3-4 maçtan biri belki de-tam hatırlamıyorum-sonuncusu olmasıdır. Ancak diğer yandan da bazılarına göre tesadüfün bize göre ise sike sike namağlup müzemize götüreceğimiz anlı şanlı UEFA kupasının yolunu açan sondan 1. maçlardan biridir ki hayatta unutmayız o Ekim gününü, ekinler dize kadar Arsenal gel bize kadara uzanan günleri..Ne o günleri ne de Tugayı ve gol sevinicini, o hoppidi hoppidi başlattığı ve tüm takımın ayak uydurduğu, ekran başında gürültüsüz sevindiğimiz günleri, çiçek taksiyi, deli yüreği, kara meleği, hugosu, hugolinası, tsubasası falanı filanı 90lar pop işte amk...

Ardından 2 ila buçuk arası bi' ay zaman aşımıyla artık Tugay'ın avrupa yolculuğunun başladığı günlere geliyoruz. Bende bi de şöyle saçma bi huy vardır, dur la bi anlatayım amk belki sana mantıklı gelecek bi zıplama hemen! Şöyle ki; avrupaya giden futbolcular her kimse, Nihat ki hiç sevmem, Tuncay ki fenerlidir lan nasıl sevebilirim ama  bunlara rağmen avrupaya adım attıklarında onları belki de en çok destekleyenlerden takipçilerinden biri olmuşumdur.

İşte Tugayın Sikoçyaya ayak basmasıyla o gün açıldığım avrupa seferinden hala ülkeye dönemedim. 22 Ocak 2000 artık milenyuma girmişiz. Bi bok olacağını sanıyoruz ama bildiğin yıllar geçtikçe herşey sahteleşiyor, insanlar, ilişkiler falan pişman daha da bi iğrençleşiyor. Al işte 2012 ye girdik ne oldu bak;


Her neyse konuyu çok saptırıyorsun bak sen bi siktir git, ne diyorduk? Heaa, Tugay artık hatırladığım kadarıyla 17 numaralı formasıyla 1,5 yıl boyunca Sikoçya ekibi Rangersın formasını giyiyor ve zaman akıp gidiyor, bende büyüyordum. 

İlk maçında Hampden Park mıydı la o kıro rangersın sahasının adı her neyse -bize her yer kamil ocak- işte orada 60lı dakikalarda oyuna dahil olduğunda tüm glasgow ayaktaydı. O zamanlar yok öyle Atdhe.net, rojadirecta.es, fakirlerelink falan nerdee...Es kaza karambole NTV veriyor maçı ki hiç kaçarı yok ekran başındayız reyiz için. Düşün La Ligayı TRT veriyor maçı Tansu anlatıyor, Abidin yorumluyor. Yaa vay ki ne vay amk! Derken 1,5 sene yayın yakaladıkça takip ettik ustayı, sonrasında zaten onun hem ingiltere de hem de Türk milli takımında efsane oyunlarını sergileyeceği yıllara geldik.

Milli takımla geçirdiği günleri o mükemmel oyunun yönünü değiştirdiği ağzımın açık kaldığı günleri daha dün gibi hepimiz hatırlarız. 38 yaşında olmasına rağmen Blackburnde ki mükemmel profesyonel hayatının oyun istikrarını hepimiz hatırlarız. Hatta aramızda rememberlayanlar falan da olur. O ne deme bigün sana da olur. Cümle öyle geldi ki kimsenin hatırlamadığı bi anımız falan sananlar olabilir-bana da öyle geldi- ama öyle bir şey yok.

Tugay Kerimoğlunun Paris Saint Germain maçıyla oynamaya başladığı göze hoş gelen, ayağa paslara dayalı, soğukkanlı, ara ara uzaktan bam bam vuran oyun stilini hep imrenerek ve inanılmaz beğenerek izlemişimdir. Benim için bir orta saha yaz derlerse önce TUGAY'ı sonrasında Xavi ve İniestayı yazarım yanınada Nedved ve Zidane'ı eklerim. Bak yine kadro yapma duygularım depreşti ama yok sakinim, bir Tugay Kerimoğlu tecrübesinin ve soğukkanlılığının Old Trafforda 67.000 kişi içindeki duruşu nasılsa şu anda öyleyim ve kadro işine girmiyorum.

Son söz;

Sir Alex Ferguson:"10 yaş genç olsaydı onu kesinlikle transfer ederdim",
Mark Hughes:"10 yaş genç olsaydı, Barca da oynardı" atasözüyle noktayı koyuyorum ve saygılar sunuyorum.

Kind Regards, United Kingdom

9 Ocak 2012 Pazartesi

Lecce 0-1 Juventus&Namağlup Devam

17. haftası geride kalan Serie A da şampiyonluk mücadelesi ardına bakmadan kimseye takmadan şikesiz lekesiz eyyamsız tam gaz devam ediyor. Tabi burada bizi ilgilendiren son yılların en çekişmeli geçen zirve mücadelesinin yanında Torino'nun gururu Delle Alpinin çocuğu olan Juventusun 2006 da ki büyük yıkımdan sonra İtalya da ki büyüklüğünü yeniden ispatlamaya çalışmasıdır. İspatlamaya çalışmasada bizi beni hepimizi ilgilendiren Juventustur gerisi foto finishtir.

17 hafta geride kaldı ve hala nağmağlup yolumuza devam ediyoruz. 10 galibiyet ve 7 tane beraberlik var. Baktığın zaman çok beraberliğe yatmış gibi görünüyoruz ama tam olarak da bu kanıya varmak zor. Hatırlardığım içerde 1-1 ve 2-2 lik 2 maç var, dışarda bi Roma beraberliği var, kalanları ise(dur la bi bakıyım) hatırlamıyorum. Ama Roma deplasmanı da dahil olmak üzere 7 beraberliğin en az 6 sında-Udinese maçı beraberlik iyi gibiydi- galibiyeti kaçıran taraftık ki Roma maçında son dakikalarda kaçan golleri gel de Eyüp ile bana sor, cinnetten 5 dakika önce  falandı !

Her neyse şu anda Milan ile 2. maçı oynamadığımız için averaj ile Milan liderlik koltuğunda oturuyor ama bunlar son günleri o koltukta, 26 şubatta yine koyarız yine biz otururuz o koltuğa o yüzden şimdilik sorun yok. Zaten Milano deplasmanından yenilmeden dönersek bi kaza olmazsa, takımdaki şu iştahlı oyun, ölü sikici pres, son dakikaya kadar devam eden kazanma hırsı bi anda cortu çekmezse namağlup şampiyon oluruz diyorum.

Yalnız son Lecce maçıyla ilgili olarak, 2. golü atmadığımız için son 10 dakikada çok sıkıntı çektik. Mesela yine Conteye giydirdim. Nasıl mı çok basit=) Lan olum maç 0-1 gidiyor, dakika olmuş 60 küsür, rakip zaten kör topal Allah ne verdiyse hücum ediyor, al oyuna Krasici ya da Eliayı niye almıyorsun? Ama bi bakıyorsun ki Elia yedeklerde bile yok, tamam al Krasici çıkar Pepeyi tam zamanı işte! Yok onu da yapmadı ya la, derken es kaza karambole adamlar bi tane net pozisyon kaçırdı da maç bitiverdi.

Oynattığı oyun, kurduğu oyun planı, dirençli orta saha seçimi, Marchisio-Pirlo-Vidali bir arada oynatma düşünceleri, Chielliniyi solbeke çekmesi gibi beni benden eden tercihlerini takdire şayan bulmamla beraber, sezon başından beri oynatmadığı Quagliarella, Krasic ve Eliayı hala da kullanmamakta ısrar etmesi nedeniyle Conteyi kınıyorum arkadaş.

Bu arada bu sezon ne hikmetse ilk defa 11 başlayan Quagliarella da bu maçta 23. dakikada sakatlanıp oyundan çıktı ve galiba ayağında bi kırık varmış o da artık sezonu kapadı gibi bir şey oldu. Bende tam Borrielloyu niye aldık diye sallıyordum. Ama hala sallıyorum, ne gerek var Borrielloya pes2012 master league mi yapıyoruz amk?

1 17 37 +21
2
Juventus
17 37 +17
3 17 35 +14
4 17 30 +7
5 17 29 +8
6 17 27 +13
7 17 27 +4
8 17 22 -5
9 17 21 +3
10 17 21 -2
11 17 21 -4
12 17 21 -8
13 17 20 +2
14 17 20 -7
15 17 19 -10
16 17 18 +2
17 17 18 -8
18 17 12 -15
19 17 12 -15
20 17 9 -17


6 Ocak 2012 Cuma

Hafta Sonu Dondurucu Soğuklar Geliyormuş !

ver fanı evladım
CUMARTESİ

13:00 Fenerbahçe Ülker-Efes Pilsen---LİG TV 3
14:30 Birmingham-Wolves---NTVSPOR
15:00 Beşiktaş Milangaz-Trabzonspor---LİG TV 3
16:00 Bursaspor-Mersin İ.Y---LİG TV
16:00 İstanbul BLD-Trabzonspor---LİG TV
17:00 Erdemir-Galatasaray MP---LİG TV 3
19:00 Samsun-Galatasaray---LİG TV
19:00 Siena-Lazio---D SMART
21:00 Real Madrid-Granada---NTVSPOR
23:00 Malaga-Atletico Madrid---NTVSPOR

PAZAR

13:00 Karabük-G.Birliği---LİG TV
13:00 Manisa-Ordu---LİG TV
15:00 M.City-M.United---NTVSPOR
16:00 Antalya-Kayseri---LİG TV
16:00 Eskişehir-Sivas---LİG TV
16:00 Atalanta-Milan---D SMART
16:00 Lecce-Juventus---D SMART
19:00 Villareal-Valencia---NTVSPOR
19:00 Ankaragücü-Beşiktaş---LİG TV
21:45 Palermo-Napoli---D SMART
22:30 Espanyol-Barcelona---NTVSPOR

PAZARTESİ

02:00 Oklahoma-San Antonio---CNN TURK
20:00 Fenerbahçe-Gaziantep---LİG TV
21:45 Arsenal-Leeds---NTVSPOR

Kaynak:Uykudan fedakarlık yapıp tek tek yazan ben, ama siz yine de çalın amk

4 Ocak 2012 Çarşamba

Colin Kazım Olsam..4-1


Sheffield dan gelmişti galiba Türkiyeye diye hatırlıyorum ya da bakmaya üşeniyorum nereden geldiğine öyle diyeyim. Her neyse hangi takımdan geldiği önemli değil sonuçta yarı Türk yarı İngiliz diye bildiğimiz ama bence %25 Türk %50 İngiliz %25 de ne bok olduğu belli olmayan bi kana, yapıya, kişiliğe sahip bi adamdır Kazım Kazım.

Adamın dünya umurunda değil, bunu bugün için söylemiyorum. Geldiği ilk günden beri aynı tas aynı hamam. Bu sefer değişir diye hep bi' umut etmeye çalıştığın anda Kazım sahneye çıkar maçın amına koyar, sıçar sıvar, üstüne bir de kırmızı kart görür vs. oohhh suyundan da koy.

Sonra 1-2 maç her neyse cezasını çeker yada TD ona ceza verir kadroya almaz en fazla 2-3 maçlık ancak Kazım zaten o arada sakatlanmıştır. Ceza, sakatlık, kadro dışı falan derken Kazım yine ilk 11 de sahalara döner. Döndüğü maçta yalandan 1 gol atar, iki çalım atar, asist yapar hopp ondan sonra 10 maç banko gider kadroda.

Tabi sen bu arada cinnetlerden cinnet beğenirsin, kim lan bunun torpili dersin, bunu oynatan TD'ün bilmem neresine sokayım dersin, zart zurt ağlanırsın ama bunlar hep boşa direnişlerdir.Çünkü kim geldiyse oynadığı takımın başına onu hep oynattı hem de 11 başlattı oynatmaya da devam ediyor.

Ama benim anlamadığım şey zamanında Barış,Ayhan,Sarp,Aydın bilmem ne işte sahada sıçıp sıvayanları tribün olarak al aşağı ettiğimizi düşünürsek bu Kazımı neden al aşağı edemiyoruz arkadaş? Nedir bu lan tamam anladık Terim çok seviyor onu, manevi oğlu gibi hoşlanıyor, belki de gayrimeşru çocuğu ama tribündeki adamlar ne bok yiyor da buna bi tepki koyamıyor?

Colin Kazım olsam..Gece alemlere akıversem ama kimseden fırça yemesem...Karılarla kızlarla günümü gün etsem partiden partiye partilesem ama sabah idmanında sadece düz koşu yapıp çalışmaları salonda tamamlayıp götüm üşümeden bitirsem...

Kazım Richards olsam...Bu hafta kırmızı görsem 2 maç ceza alsam takılsam goy goy yapsam..Döndüğümde yine 11 başlasam...Bir maç gol atıp kalan 10 maçta yerimi garantiye alsam...

Kazım Kazım olsam...Sahada kaçak güreşsem, yalandan hareketler yapsam, yerden yere atsam kendimi, tribünleri gaza getirsem çaktırmadan maçı 11 de tamamlayıp partiye eğlence yetişsem..


Maça gelecek olursak..Golle başlayıp öne geçmemize rağmen belediyenin daha önde oynadığı bi 15-20 dk izledik. Ama bizde fena top oynamadık. Herkes Melonun yokluğunda nasıl bi orta saha düzeni ve nasıl bi' 11 ile sahaya dizileceğimizi merak ediyordu. Terim kadroyu bozmadı aynen devam ettirdi. Yine 4-4-2 ile çıktık. Baros ve Elmanderin ilk yarının 2. yarısında gösterdiği ön alandaki baskı pres ve uyumlu oyunlarından dün eser yoktu. Melonun yerinde Selçuk, Selçuk yerinde Engin görev aldı. Bazılarına göre Engin'in yerine Ayhan yada Ceyhun oynamalıydı. Zaten Engin agresifti kart görebilirdi, atılabilirdi vs. Ama ben şundan adım gibi eminim şu kadroda Engin sakat, cezalı değilse kesinlikle 11 başlar gerisi filli fotodur.

Bence dün sahaya çıkan 11 doğruydu, ortada Engin ve Selçuk ile başlamak cesaretli bi tutumdur, çünkü sahaya 2 forvet ile çıkmışsın bi de iki MC ile oynuyorsun. Bildiğin ver fanı gitsin evladım. Dünyada oynayanlar yok mu var, misal Xavi-İniesta misal Lampard-Gerrard ama bunlar sıradışı örnekler. Belediye gibi taktiksel açıdan zaafiyeti olmayan bol bol koşan ön tarafı üretken bi takıma karşı orta alanda boş alan bırakma riskini göze alıp sahaya çıkmak güzel hareket. Grandepuntoyu sezon başından beri ilk defa tebrik ediyorum ona göre bi daha yapmam.

Sonuçta hakemin kendi eyyamını kendi eyyamıyla yok ettiği herhangi bir TSL maçlarından biri oldu. Dokayı atamadı ve yerine gel Webocum seni atalım dedi. Falan filan işte.. Umarım belediye takımı küme düşer. Ama bunun imkansız olduğunun farkındayım.

Dün 11-12 tane A2 oyuncusu ile Mersine gidip oradan bala göte 1-2 lik galibiyet ile dönen Ankaragücünün kümede kalması mucize ise Belediyenin düşmesi de o kadar mucizedir. Ama futbola tribün açısından deplasman açısından bakarsak Belediye düşmeli ve Ankaragücü kümede kalmalıdır bunun dışında tüm anlatılanlar hikayeden öteye geçemez.

Emre Çolak konusuna gelince, bu fizik ile devam edecekse bazılarının dediği gibi Ardanın yerinin doldurma, milli takıma yükselme gibi durumları rüyasında bile göremez. Ben nedense Emre Çolak'ın beklenen düzeyde yükselip yardırabileceğini düşünmüyorum. Umarım ben yanılırım. Benim için sorun olmaz. Yanılmak bizim işimiz der güler geçerim.

Terim'in Emre Çolak, Semih Kaya gibi adamlarda ısrar etmesi benim için galibiyetlerden bile daha çok sevindiğim gelişmeler. Misal bu hafta Kazım cezalı samsun maçında oynamayacak. Umarım bi sürpriz yapar ve orada da Mertanı izleriz ve alır götürür formayı bi daha da vermez boş beleşçi Kazıma..

Ama bunun da olmayacağından adım gibi eminim o yüzden Kazımın cezalı, Eboueninde Afrika kupasına gittiğini göz önüne aldığımızda ortaya şöyle bir 11 çıkıyor,

Muslera-Sabri, Semih, Ujfa, Balta-Emre Ç., Selçuk, Melo, Engin-Elmander, Baros

Eğer Sabri sakatsa; Muslera-Ujfa, Servet, Semih, Balta,-Emre Ç., Selçuk, Melo, Engin-Elmander, Baros