26 Nisan 2012 Perşembe

Ben Yokken İzleyin // 27-30 Nisan

İçiniz fesat valla içiniz fesat

27 Nisan
18:00 Kayserispor-Gençlerbirliği==Lig TV
20:00 Toulous-Montpellier==Lig TV2
22:00 Lorient-Marsilya==LigTV2
19:00 Beşiktaş Milangaz-Szolnoki Olnaj==NTVSPOR // Eurochallenge F4
21:30 Elan Chalon-Triump==NTVSPOR // Eurochallenge F4

28 Nisan
13:00 Karabük-Samsun==LigTV2
15:00 İstanbul BLD-Sivasspor==LigTV
17:00 Wigan-Newcastle==LigTV2
17:00 Stoke-Arsenal==LigTV3
19:00 Trabzonspor-Galatasaray==LigTV
19:30 Norwich-Liverpool==LigTV2
21:45 Roma-Napoli==Euro Futbol
16:30 Kaiserslautern-Dortmund==TRT Haber
14:15-17:00 Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu==TRT SPOR #sonuçtabitourdefrancedeğil
14:00 Kartalspor-GaziantepBLD==TRT 1

29 Nisan
13:00 Real Madrid-Sevilla==NTVSPOR #kahvaltilikpeynirekmekgibisevilla
17:00 Zaragoza-Bilbao==NTVSPOR
22:30 Rayo-Barcelona==NTVSPOR
16:00 Siena-Milan==Euro Futbol
16:00 Novara-Juventus==Euro Futbol
21:45 Udinese-Lazio==Euro Futbol
15:00 Eskişehir-Bursa==Lig TV
15:00 Aliağa Petkim-Galatasaray MP==LigTV2
15:00 Fenerbahçe Ülker-Tofaş==LigTV3
18:00 Rennes-Ajaccio==LigTV2
18:00 Tottenham-Blackburn==LigTV3
19:00 Fenerbahçe-Beşiktaş==LigTV
22:00 PSG-Lille==LigTV3
14:45 Celtic-Rangers==Yayın Yok, isteyen #fakirlerelink 'ten bulabilir.
14:00 Tavşanlı-Elazığ==TRTSPOR
14:00 Denizli-Akhisar==TRT 6
14:00 Konya-Adana==TRT Anadolu
19:00 Rizespor-Girseun==TRTSPOR

30 Nisan
22:00 Man City-Man United==LigTV3

24 Nisan 2012 Salı

Gardaş niettin yaeeoooovvv

Kucaktan kucağa Kardashian'lar 
and
Kanye West, Yağuşuklu abimiz ve Lamar Odom

23 Nisan 2012 Pazartesi

İsyeeeaaannnnn

Ayakları düzgün, dili dışarda, tersi ters, ama Hakan Şükür kurbanı olan golcülerimizden // Dean Saunders

Do you remember panpa?

1996 da ki Türkiye Kupası - bu arada kaç yıl oldu? - finalinde Ali Sami Yen de ki ilk maçta Saunders'ın attığı penaltı golünü, maçın gidişatını kaçırdığımız golleri, Tugay'ı, Van Gobbeli ve o şekilde 1-0 bittiğini o gün daha 9,75 yaşında olmama rağmen bugün gibi hatırlıyorum. Rövanşta da Saunders'ın 110 küsürüncü dakika da attığı enfes ayak üstü dışı arasına oturan topun üst direğin altına çarpıp bam diye ağlarla buluşmasına istinaden, Souness'ın sahanın ortasına bayrağı diktiği anı anlatmama gerek yok. Bu olay futbol adına Gaassaray-Fener ateşini benim için yakan anlardan sadece biri. O sezonun devamında Ali Sami Yen de 0-4 yenildiğimiz maç ise saklamaya gerek yok nefretin kıvılcımlarını ateşleyen maçtır.

Kin ve Nefret Yalan Yok

Kimse demesin bende nefret yok diye, çünkü o filmin sezon finali çoktan yayınlandı, yeni sezon bile bitiyor. Fenerli ya da Gaassaraylıysan bu nefret hep seninle yaşıyor, yaşayacak. Şimdi dünkü maçtan sonra Fenerden nefret etmeme gibi bi' şey söz konusu olabilir mi? İmkansız. Son hafta Kadıköy de fenere koyup şampiyon olunca nefret edilmemek mümkün mü? Bizim Stefano'nun dediği gibi impossible, it's not possible ama yazıldığı gibi okuman lazım, bi' italyan gibi, sicilyalı bi' deliğanlı gibi..

İşte 96' da ki kupa finalinde bayrağı Kadıköy'e diktiğimiz günden beri gelen bi' nefret duygusu var. Diyorum ya hangimiz de yok anasını satıyım. Al işte dün yenildik ve nefret varyasyonlarına bir yenisini daha ekledim. Akıl almaz bi' oyun ailece, mahallece, damat alayıyla hücum anlayışı, bam bam şutlar, kanat bindirmeleri, araya oynamalar, çizgiye inip dışa kesmeler, hava topları, cart curt, vırt, zırt, bırt, cırt ama bakıyorsun ne diyorlar: Koyduk mu?

Gel de delirme, isyan etme. Neden girmez bu toplar, top Volkan'ın kalesine arkadaş neden? 6-0 yenildiğimiz maçta da aynısı olmuştu, Johnson'un frikikten attığı golle 0-1 yenildiğimiz maçta da aynısı olmuştu. Halbuki 5 puan öndeyiz, maç 1-1 olmuş çekil geriye neyine saldırıyorsun boşver amk ya, fener gelsin gelebiliyorsa ama yok grandepuntosun ya...

Amorti

Ama günün güzel tesellisi şu şekilde gelişti. Çarşamba Chelsea, cumartesi Madrid, dün Fener yeter arkadaş nedir bu çektiğimiz diye muhabbet ederken -buraya dikkat- koskocaaa Barcelona ile Gaassarayı aynı kefeye koyduğumu fark ettim ve hiçbir fenerli de sesini çıkarmadı. Kabul edin olum artık!!

Sonuç olarak, Bekir abinin "isyan etmenin faydası yok kaderin böyle, eğ başını usul usul yürü şimdi" tezinden yola çıkarsak lafı dallandırıp budaklandırmanın mı derler ne derler bilmem ama ağlanıp sızlanmanın kimseye faydası yok.  

Düşündüm de canavar gibi top oynadık, inşallah şu play-off saçmalığının sonuna kadar kalan 4 maçta aynen topu oynarız. Sonuçta papaz-pilav diye bi' söz var. O da olmazsa Fener yine koyar geçer, nabalım amk. Bizim de UEFA kupamız var, bi' de şöyle bi' kaç dize var yan yana gelmiş, ortam şenlenmiş...

Biz alıştık Avrupa'da kupa almaya,
Sıra sende ibne Kanarya,
Bulgaristan'da yayla kupası varmış,
İbne Fener için bi' alkış...

İşte nefret insanı nasıl oluyor, neler yazdırıp, nasıl saçmalatıyor görüyorsun. Yapacak bi' şey yok, Kadıköy de koymadan rahat yok, yenilirsek de ilk olmayacak nasılsa dfjgdlkjgdhdlkjhgl #fatalerror

22 Nisan 2012 Pazar

El Pompastico

Dün akşam ki büyük sürprizden sonra vatan toprağında tüm gözler bu akşam oynanacak Gaassaray-Fener maçına çevrildi. Sonuçta bu akşam da geçecek ondan sonra gözler neye çevrilecek asıl önemli konu o. Benim için fener maçının ardından önemli olan Juventus-Roma maçı var ki o da dünkü Barca-Madrid maçından daha önemli. Sonuçta herkesin barcayı madridi tuttuğu yerde bizde Juventus' luyuz, unutmamalı ki, bi' zamanlar ne Ronaldo ne Messi ne de Sabri vardı, sadece Del Piero vardı. Ama bugün de var. 1993' ten beri 10 numara sırtında sene olmuş 2012 hala çıkarmadı yazın bi' kenara hatta asın duvara.

Neyse ne, aylık öğüt verme töreninin ardından geçelim pazar gününün pompa istasyonlarına ve istasyondaki derbilere, notlara vırta zırta cırtaaa..

Sade bi' sporsever için günlük fantastik programı şu şekilde oluşuyor;

14:30 Manu-Everton
16:00 Efes-Fener
19:00 El Pompastico
21:45 Juventus-Roma feat Behzat Ç.
Aslan da aslan olmuş, iyi çalışıyor bizim bebeler(galatasaray.org)

Play-off' un nasıl bi' saçmalık olduğunu söyleye söyleye dilimizde tüy bitti, kimseyi bu saçmalıktan vazgeçiremedik diyenler için geçen hafta İnönü de yaşananlar büyük fırsattı. Zaten peşine de hemen yayına girip biz ne demiştik muhabbeti yaptılar. Bende aynı fikirdeyim, play-off ne lan? Şimdi bu saçmalığın daniskası olayın bu gece patlak vereceği güne geldik. Bu akşam Ali Sami Yen' de feneri yendiğimiz an play-off'un da bi' amacı kalmayacak. Bugün getirip kupayı verseler iyi olur. Diyelim ki yenemedik, berabere ya da fener yendi. Olabilir olmayacak bi' şey değil, yıllardır yeniyoruz hatta daha fazla yeniliyoruz farkındayız. Neyse ne. Son maçta kadıköy de biz kupayı kaldırırken olabilecekleri gözünün önüne getirebilen, getirmeye götü yiyen, cesaret edebilen var mı? 

Bugün maç için berabere bitmez diyorum. Dün nasıl madrid yenecek, yensin lan dediysem bugünde imkanı yok berabere bitmez diyorum. Fener de pisliklerin pisliği Emre'nin cezalı olması kötü, Selçuk ve Cristian ikilisi Melo-Selçuk karşısında tutunamaz. Aykut kanatlarda Caner-Topuz ile başlayacak bu Fenerin artı hanelerinden. Ama savunmada hacı Bekir ve önünde oynayan Selçuk Şahin'i düşününce bi' mavi ekran gelmiyor değil. Gaassaray için değişen bi' şey yok. Sadece Emre Çolak mı Riera mı diye bi' ? var. Geri kalan herkes tamam. Bana kalırsa kim oynamalı?  Geçen hafta Riera iyiydi, Emre sezon boyunca ortalama bi' oyun oynadı. Yani çok fark etmeyeceğini, hafta içi idman durumuna göre oynatırdım heralde. Yok lan yok Riera iyidir. Gönül ister ki şu Yekta iyileşsin solda Engin sağda Yekta olsun sonra ver fanı gitsin.

Derken, bugünkü maçın dünkü El Clasico rezilliğinden sonra şahane olacağından eminim. Neden rezillik dedim? Sen eğer 100 küsür gol atmış bi' Real Madrid takımıysan ve lidersen, oraya çıkıp takır takır topunu oynayacaksın, öyle kazanacaksın. Daha maçın 5 dakikasından Ömer Çatkıç staylası ile koskoca Casillası yere yatırıp vakit kazanıyorsan, bana söyleyecek tek söz bırakırsın: "Bravo Antalyaspor, bravo Ömer Çatkıç, bravo Ali Turan, bravo Tita

Bu akşam sahada mükemmel bi' oyun olmasa bile tansiyonu, atmosferi, koreografisi, küfürleşmesi yeter be panpa. Haa sonunda yeneriz, yeniliriz ama berabere kalmayız orası ayrı konu. Ama bizim El Clasicomuz bu arkadaş, EL POMPASTİCO

İki büyük gerçek efsane ve Totti'nin sikine soktuğu Juventus flaması 

32 maç geçti, kaldı 6 maç. Sırada Roma var. 1 puan önündeyiz Milan'ın. Fikstüre bakarsan Milan'ın işi rahat, bizim Roma, Lazio diye giden bi' kuyruk ile maçlarımız var. Zor gözükse de Conte'nin çılgın 3-5-2 ve 3-4-3 fantezileri ile oyuncuların kazanma arzuları birleştiğinde ortaya enfes oyunlar çıkıyor. Ki kazanma arzusu demişken, 1973 doğumlu Alessandro Del Piero'nun, 1993' ten beri ömrünü geçirdiği kulüpte kazanmadık tek bi' kupa bile bırakmamış olmasına rağmen 39 yaşında bile vahşi bi' kazanma arzusu varsa, hala 80' de oyuna girip maç kurtarabilecek gücü varsa o takıma ve bu adama herkes saygı duyacak. Sezon sonunda o Milan'lılar gelecek Del Piero'nun taşşağı öpecekler arkadaş.

Bu gol kupada ki Roma maçından darısı bu akşama, grazie Del Piero

Tabi Roma da ben geleyim Juventus Arenaya, Juventus bi' güzel koysun diye gelmeyecek Torino' ya. Onlarda CL için kastırıyorlar Lazio, Napoli ve Udinese ile onun peşinden koşuyorlar. Ama kalmış 6 hafta maç Torino' da eksik yok, Conte çılgın, Del Piero hala azgın, Vidal-Marchiso-Pirlo rakibe göre çok üstün alırız abiler sorun çıkmaz. 1-0 ya da 2-0 bizde.

21 Nisan 2012 Cumartesi

Az mı S.ktk İbneleri Cumartesi Geceleri

cumartesi' den klasikleşen görüntüler, Nişantaşı Corridor

Sert bi' başlık sek ve serin bi' yazının habercisi olmaya aday durumda. Ama devamında yumuşak gitmemesi için de hiçbir sebep yok. Chelsea ve benzeri takımlarının sert, bol kazmalı kürekli oyun tarzları ve Madridli Pepe'den sonra biraz ortamı yumuşatmak gerekiyor diye düşünüyorum. Haa bunlar bu tutumlarından vazgeçecekler mi tabi ki hayır ama pislik ile pislik olmaya gerek yok, sonuçta burası Katalan Çay Ocağı sakinlerine ait bi' mekan.

Hani vardı ya zamanında Ercan Saatçi adlı, olağanüstü beyin hareketlerine sahip modelin FB için bestelediği "çünkü fenerbahçeliyiz" marşına karşılık yapılmış olan, aynı melodiden giren ve sonucunda başlıktaki gibi "İbneleri Cumartesi Geceleri" diye biten, 90'ların sonunda dillerden düşmeyen tezahürat vardı ya..Yok muydu? Vardı vardıııı.. Bugün için öyle bi' şey hayal ettik. Bakalım akşamında neler olacak.

Her neyse gelenekselleşen saçma sapan konudan bağımsız olma ödüllü girişlerimden birini daha yaptım. Gel gelelim Cumartesi gecelerinde neler olduğuna bi' bakalım.

14:45' te Arsenal-Chelsea
19:00' da Trabzonspor-Beşiktaş
21:00' de Barcelona-Real Madrid

Premier lig ile başlayıp El Clasico ile bitecek bi'gün var. Arsenal ve Chelsea'nin şampiyonluk umudu olmasa da Chelsea'nin kıyısından CL hedefi var gibi duruyor. En boktanı bile olsa bu PL maçlarında bi' keramet olacak ki hep tempolu geçiyor. Bugün de o şekilde olacağından adım gibi eminim. Hatta 4-6' ya gidecek gibime geliyor. Neden dersen hafta içi götünden kan gelircesine, dalağı yerinde fırlayacakmış gibi savunma yapıp es kaza karambole bi' gol ile Barcayı 1-0 yenen Chelsea'nin bu maç için o kadar konsantre bi' oyun oynayacağını sanmıyorum. Tam tersine Arsenal'in kanırta kanırta rakibin üstüne geleceğinden de adım gibi eminim. Yaz kenara RvP 2 tane sallar mavilere. Şimdi şöyle de düşünmek lazım, Chelsea bugünde hayvani bi' mücadele ortaya koyarsa 3 gün sonra Nou Camp' da 5 yemeye razıyken Beşiktaş'ın rekorunu kırıp 9 tane falan yiyebilir. Bu da Türkiye de ki yaşları 25-35 arası ama beyinleri liseli ergenlerin seviyesinde mavi ekran vermiş kişilerin yaptığı 8taş muhabbetlerinin de kısırlaşmasına sebep olacaktır. Arsenal nefes nefese alır diyorum. 

2 klas maçın arasında Totoş ligimizin unbeliavable tadındaki Süper Final maçında seyircisiz diyorlar ama -Kadınları ve çocukları ne diye kategorilendiriyorlar bilmiyorum- en az 20 bin kişinin izleyeceği maçta hedefsiz, karman çorman, saçma sapan, üstüne yatan, yatmaya çalışıp rezil olan kadroları ve sahaya yansımaları açısından hayal kırıklığı olan 2 takımın maçında Trabzon ve Beşiktaş karşılaşıyor. Tayfur ile bu işin olmayacağı bu kadar açık ve net iken, hatta sokaklarda bağıra çağıra geliyorken inatla seneye de Tayfurla devam edeceğiz demenin mantığını anlamak mümkün değil. Ama Ece Erken'in sanat danışmanı olabildiği bi' yerde Tayfur TD olur o yüzden çok sorun yapmamak lazım. Ancak ve ancak p ise q önermesine istinaden, Tayfur'un Ersan için ibne demesinin resmi kayıtları olmasına rağmen hala bu birlikteliği desteklemek mide bulandırıcı. Şimdi şu vatan toprağı üstünde şu lafları demeyen yoktur; "ibnelik yapmayın olum" "la olum niye ibneleşiyon şimdi" "ibnemisin la" "hacı kamil ibnelik yaptı gelmedi" vs. vs. Şimdi burada ki ibne'nin anlamını nasıl kullanıldığını hepimiz biliyoruz. Ama Tayfurun kullandığı ibnenin anlamı farklı diyenler var. Düşünsene Ersan 11 başlamış, maç devam ederken bi' hata yapıyor ve söz sırası Tayfurda, "ibneye bak yaa". Şuraya kalın bi' nokta koymak isterdim ama hadi neyse banane amk. Gelelim Trabzona, orada da Şenol Güneş'in bence taktiksel olarak 4-2-3-1 'e çok bağlı kalmasından kaynaklanan başarısızlık sözkonusu. 4-2-3-1 oynarsın sorun değil ama o -3- kimlerden oluşuyor o zaman bu taktikten en fazla verimi alırsın onu da göz önünde bulundurmak lazım. Özellikle de -3- ün ortasında ki adamın kim olduğu çok önemli. Geçen sene JAJA vardı takır takır oynuyordu. Devre arasında yine adı geçti ama gurur yaptınız almadınız. Şimdi kim var, karambollerin oyuncusu Alanzinho ve Polonya büyükelçisi Adrian. Sonuç mortingen şitranze. Benim gözlemime göre acil 4-4-2 oynaması lazım. Colman ve Zokora ile 2li orta alan solda Olcan, sağda Volkan ve ilerde Burak-Halil yada Henrique tınriqe mınrique... Sadece bi' öneri yoksa keyfin bilir hocam. 

Cumartesi'den kalma bi' Real Madrid' li

Gecenin finalinde assolistlerin sahne atışmasını yada Şakir ile Abbas'ın kahvede horozlanmasını izleyeceğimiz, yılların El Clasicosu ama son yılların El Pompastico' su ile ekran başında olacağız. Bu maç hakkında uzun uzadıya yazılar yazmanın manası yok. Olay baştan belli, dikmendeki semt sahasında da oynansa Barcelonanın maç sonunda %70 topla oynaması olacaktır. Direkten dönen, kalecinin bile nasıl olduğunu anlayamadığı ama topun filelerle buluşmadığı çılgın Barcelona atakları olacaktır. Tabi ki Real Madrid de atak yapmaya cesaret edecek ama atak yapıyım derken playboya cüretkar pozlar vermekten kendini alamayacaktır. Bunu her zaman söylüyorum, Xavi, İniesta-bence dünyanın en iyisi-,Messi, Alves, Pique, Puyol, Fabregas sadece bu 7 kişi konsantre oldukları zaman, gerçekten kazanmak istedikleri saat, dakika, saniye yenemeyecekleri rakip yok. Haa diyeceksin ki hatta dedin bile gördüm. N'oldu Chelsea koydu işte, bende diyorum ki hadi Madrid de koysun görelim!! Görelim ya gerçekten buna şahit olalım.

Açıkçası gönlümden geçen, Real Madrid kazansın ama bu akşam şu sayısal lotodan 6'yı bulup kazanan da ben olayım.

#respectBarca

20 Nisan 2012 Cuma

16:9 Full HD 55' Yayın Keyfi

-Çizmeli Kadın Lazım-

21 Nisan 2012 on Sat
13:00 Ordu-Karabük // Lig TV2
14:45 Arsenal-Chelsea // Lig TV3 Burada da kapanmaya devam et, 3 gün sonra Camp Nou'ya geleceksin
15:00 Bursaspor-İstanbulBLD // Lig TV Seyircili, Gürültülü, Renkli, İzlenebilirliği var
15:00 Eskişehir-Sivas // Lig TV2
17:00 Aston Villa-Sunderland // Lig TV2
17:00 Galatasaray MP-Erdemir // Lig TV3 Seyircisiz
19:00 Trabzon-Beşiktaş // Lig TV İzlemesende olur
19:30 QPR-Tottenham // Lig TV2
20:00 Montpellier-Valenciennes // Lig TV3
22:00 Bordeaux-Marsilya // Lig TV3
14:00 Monte Carlo Master Tennis Semi Finals // NTVSPOR Öğlen uykusu için birebir
16:00 Monte Carlo Master Tennis Semi Finals // NTVSPOR
21:00 Barcelona-Real Madrid // NTVSPOR siz kapanın biz açarız !!
16:30 Werder Bremen-Bayern Münih // TRT Haber
19:30 Dortmund-M.Gladbach // TRT Spor Westfalende şampiyonluk turuna hazırmıyız?
19:00 Chievo-Udinese //  Euro Futbol
02:00 Philadelphia-İndiana // NBA TV İndiana için sıralam maçı
03:00 Dallas-Chicago // D-Smart

22 Nisan 2012 on Sun
14:00 Trabzonspor-Beşiktaş // Lig TV3 Düştün artık Trabzon, zorlama Halil Üner
14:00 Karşıyaka-Olin Edirne // Lig TV2
14:30 Man UTD-Everton // Lig TV
16:00 Anadolu Efes-Fenerbahçe // Lig TV3 Yorumsuzların maçı
18:00 Liverpool-WBA // Lig TV2
19:00 Galatasaray-Fenerbahçe // LigTV El Pompastico
15:00 Monte Carlo Master Tennis Final Game // NTVSPOR
22:30 Oklahoma-LA Lakers // CNN Türk Behzat Ç. ile çakışması bi' şeyi değiştirmez
01:00 Houston-Miami // NBA TV
22:30 Valencia-Betis // NTVSPOR
13:30 Fiorentina-İnter // Euro Futbol
16:00 Milan-Bologna // Euro Futbol Di Vaio çakar da farkı açarız inşallah, hadi be eski toprak !
21:45 Juventus-Roma // Euro Futbol Unbeaten and Winning!!
14:00-17:00 Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu Pazar uykusuna birebir
16:30 Augsburg-Schalke 04 // TRT Haber
18:30 Hannover-Freiburg // TRT HD
14:00 Akhisar-Kartal // TRT 1
14:00 Elazığ-Erciyes // TRT 6
14:00 Göztepe-Tavşanlı // TRT Anadolu

16 Nisan 2012 Pazartesi

Once Upon a Time: Diego Tristan

Ayak içi sert plase, ayak üstü bam bam, sivri favoriler, danaya yalatılmış öne yatırılmış saç ve kirli bi' sakal

Lise zamanlarımızda Juventus aşkı bi' yana, kale arkasında unutulmaz kalecilerden Songo'o 'nun arkasında dalgalanan Türk bayrağı ile İspanya'nın devlerine kafa tutan hatta şampiyon olan bi' Deportivo La Coruna takımı vardı. Kendi sahasında 3-0 dan 4-3 yaptığı bi' CL ligi maçı, Real Madrid ve Barcelona önündeki inanılmaz sezon sonundaki şampiyonluğu, CL'de oynadığı sade nefis oyun, Ali Sami Yen'de Suat'tan yediği golü hala hatırlarım. 

Ama unutulmaz ki o zaman Del Piero çok başka bi' yerde, Diego Tristan çok başka bi' yerdeydi. Benim için, yanımdakiler için bizim için takip edenler için. Belki herkesin bi' Del Piero hayranlığı yoktu ama Tristan beğenmişliği vardı. Şu anda nerede kimle ne yapıyor bilmiyoruz ama görenlerin bi' haber vermesini yoksa olayın Yalçın abiye taşınacağını bildirir, arkanıza döner dönmez sinsice uzamanızı rica ederiz.

Best Regards, El Turco Deportivo

13 Nisan 2012 Cuma

İyi ki Doğmuşun, Gel Maç İzleyelim

Gelirken bi' şey almana gerek yok, varlığın yeter sarının yanına kırmızıyı koyarız bize yeter

13 Nisan Cuma
21:30 Stutgart-Werder Bremen++ TRT HD
02:00 Atlanta-Orlando++ D-Smart
03:00 Phoenix-Houston++ NBA TV

14 Nisan Cumartesi
14:00 Erciyes-Göztepe++ TRT Anadolu
19:00 Buca-GaziantepBLD++ TRT Anadolu
14:30 Liverpool-Everton++NTV Spor
21:00 Real Madrid-Sporting++NTV Spor
23:00 Levante-Barcelona++NTV Spor
14:30 İstanbul Bld-Eskişehir++Lig TV
14:45 Norvich-Man City++Lig TV2
15:00 Fenerbahçe Ülker-Hacettepe++Lig TV3
17:00 Swansea-Blackburn++Lig TV2
17:00 MersinBLD-Galatasaray MP++Lig TV3
19:00 Beşiktaş-Galatasaray++Lig TV
19:00 Milan-Genoa++Euro Futbol
21:45 Udinese-İnter++Euro Futbol
22:00 Lyon-Marsilya++Kanal 24
16:30 Schalke-Dortmund++TRT Haber
19:30 Bayern Münih-Mainz++TRT HD
03:00 Utah-Memphis++NBA TV
04:00 Phoenix-San Antonio++D-Smart

15 Nisan Pazar
13:00 Samsun-Ordu++Lig TV2
14:30 Sivas-Bursa++Lig TV
15:00 Beşiktaş Milangaz-Tofaş++Lig TV3
15:15 Spartak Moskova-Rubin Kazan++Lig TV2
18:00 Lille-Ajaccio++Lig TV2
18:00 Man United-Aston Villa++Lig TV3
19:00 Fenerbahçe-Trabzonspor++LigTV
22:00 Auxerre-PSG++Lig TV3
22:30 Dallas-LA Lakers++CNN Türk
03:00 Houston-Denver++NBA TV
16:00 Cesena-Juventus++Euro Futbol
21:45 Roma-Fiorentina++Euro Futbol
13:00 Espanyol-Valencia++NTV Spor
20:00 Tottenham-Chelsea++NTV Spor
22:30 Rayo Vallecano-Atletico Madrid++NTV Spor
14:00 Kasımpaşa-Elazığ++TRT 1
14:00 Rizespor-Sakarya++TRT Spor
14:00 Denizli-Giresun++TRT 6
14:00 Konya-AkhisarBLD++TRT Anadolu

16 Nisan Pazartesi
19:00 Antalyaspor-Kayserispor++Lig TV2
19:00 Türk Telekom-Anadolu Efes++Lig TV3
22:00 Rennes-Nice++Lig TV2
22:00 Arsenal-Wigan++Lig TV3
20:00 Karşıyaka-Güngören++TRT Spor

Halkım cahil kalmasın, saçma sapan belgeseller izlemesin, gözü gönlü açılsın, içini ferah tutsun diye güzel resimler eşliğinde paylaşımlarınıza sunuyorum, çalanın çırpanın tuzuna banarak yediği son badem acı çıksın hadi bağalım...

11 Nisan 2012 Çarşamba

Normal Sezon Ödülleri // Totoş Lig

Oscar gecesi seni kırmızı halıda gördüğümde oha lan demiştim, gel sana da ödül verelim yine oha diyelim

Siz play-off yaparsınız da biz normal sezon diye adını koyup ödül değerlendirmesi yapmaz mıyız. Tabi ki yaparız. Zaten iş güç yok, hep bu işi kovalıyoruz. Yatıyoruz play kalkıyoruz off, bi' bakıyoruz play-off o zaman bi' normal sezon ödüllendirmesi yapalım, ee uzatmadan başlayalım artık.

MVP // Sezonun en değerli oyuncusu 11 gol ve 12 asist ile 34 maçın 33'ünde 90 dakika sahada kalan Selçuk İnan. Bi' orta saha oyuncusu için 23 gole direkt etki etmek, 34 maçta sadece 1 kez cezalı olmak, hiç sakatlanmamak-maşallah diyelim-dolayısıyla kendine iyi bakmak ve bu sürede sürekli oyunu yönlendiren takımın ayağına baktığı isim olmak, yani bunların hepsini birden yapmak hiç de kolay değil. Sezon başında 18 milyon Euro denilince ohaa lan diyenler vardı. Hatta sezon başında Sadri Şener, Selçuk'un gitmesi çok da önemli değil derken ne demek istedi bilmiyorum ama şu anda yaşadığı acıyı paylaşıyorum. Selçuk Şahin pardon hay dilimi-dudağımı Adriana Limalar, Kate Uptonlar, Berraklar öpsün ki Selçuk İnan diyecektim.Umarım bi' sezon daha burada kaldıktan sonra avrupaya gider, çünkü öyle gerektiğini Arda ve Mehmet Topal ile gördük ki Selçuk yeteneğinin yanında üstüne koymayı da bilen biri olarak orada daha ciddi bi' sıçrama yapabilir. Neyse Selçuk'u gören söylesin, hediyesini almak için yarın kamil abilerin dükkanın oraya gelsin, hem çay içeriz de hem de emanetini veririz.

Yılın TD // Hemen grandepunto diye atlayan sazanlar mı var orada ? bakıyım, yok yok feykmiş, aman haaa...Ben öyle iki kasıntı harekete, karizmatik olmayan ama öyle olduğunu sanan tavırlara, fulara, atkıya, klas giyime pabuç bırakacak adam mıyım bence değilim, yemezler koçum. Sezonun en iyi yöneteni, idare edeni, çekip çevireni, yuvayı yapan dişi kuş misali ama kendisi evin herifi olan o isim tartışmasız şu isim diyemiyorum. Çünkü 2 kişi var. Namı değer pis Bülent yani Bülent Korkmaz, devre sonunda düştü gözüyle bakılan Karabük'ün başına geçerek 2. devre kendi evinde oynadığı 9 maçın 8'inden galibiyetle ayrılan Bülent oynadığı kumarı hem de Mehmet Yıldız riskini alarak kazanmayı başardı. Bülent konusunda hem fikir olmayabiliriz ama Fuat Çapa konusunda tartışmayacağımıza eminim. Sezon başında hepimiz kim küme düşer la diye toto oynarken, Gençlerbirliğini en başa yazıyorduk. Ama Fuat Çapa 1.02 den yatan 10bin liralık bahis kuponu gibi topumuza ters köşe yaptı. Oynattığı hücuma yönelik ve ayakları yere sağlam basan güzel oyun, Yasin, Soner, Aykut, Özkan gibi isimleri futbol piyasına sunması yetmezmiş gibi, hafta aralarında taraftarla buluşup yemek yemeler, güzel güzel tweetler, hatta mentionlar, ihsan bayülken staylası ile baktığın zaman neğadarında mis hareketler bunlar la. La valla bütün TD'ler böyle olsa ya la. Unutmadan Herve Tum'a güvenerek onun üstüne kurduğu hücum opsiyonunu mükemmel olmasa da ideal bi' şekilde kullanması ve herkesin düşer la bu takım dediği kadroyu son maça kadar play-off potasında tutması falan işte. Hak ettin Fuat. Yarın akşam Sakarya da "Tuborg Piknik" 'te 35lik+kanat+meze ile ödülünü almaya gel.

Olaylar Olaylar Olaylar // Benim için sürpriz: Semih Kaya'nın, grandepuntonun prensleri olarak bildiğimiz Servet-Gökhan Zan ikilisinin önünde formayı alıp bi' daha hayatta vermem olum dercesine başarılı ve güven veren oyunu olmuştur. Cümlenin gidişatı aldatmasın Semih'in performansı değil, grandepuntonun ona bu şansı vermesi hem de Servet-Gökhan Zan fakirlerinin önünde şans bulmasıdır sürpriz olan. Helal olsun sarı fare devam et böyle, beni de buralarda rezil etme. Semih sezonu hot prospect for the future olarak devam ettiriyor. Aman bozmasın oyununu konsantrasyonu, yarın Selçuk'la Kamil abinin oraya gelin ama sana sadece halley vereceğiz ona göre.
Burak Yılmaz geçen sezonu kaç golle kapattı hatırlamıyorum ama bu sene attığı 32 gol Trabzon gibi bi' takımda üst düzey bi' rakam. Niye trabzon gibi bi' takım dedim? Çünkü Fener yada Gaassaray gibi önde oynayan, baskı kurabilen, rakibi gol yemeye teşvik eden, hücum silahları olan ve bu silahlar sayesinde tonlarca pozisyona girebilen bi' takım değiller. Burak için ilk kelamı zamanında-sanırım 2005'ti- Yılmaz Vural'dan duymuştum. Antalyaspordayken "ben böyle bi' fizik kapasite, patlayıcı güç ve yeteneği bi' arada görmedim" diyordu. Yetenek konusunda haklı olmasa da özellikle fiziği ile genç kızlardan çok, avrupadaki gözlemcileri de etkilemeyi başardı. Kim inanırdı ki Burak'ın 30 üstünde gol atacağına, belki Kadir abi. Sonuçta Burak Yılmaz patlayıcı güç ödülünün karşılığı olarak uzaya gönderilecek ilk Türk biletini kazanıyor.

Bidon'lar ve Bi'donlular // Bidon denilince hemen aklıma Juventusta oynarken yılın bidonu seçilen Felipe Melo geliyor. İtalyada ki anlamı beklentiyi karşılayamamış hayal kırıklığı yaratmış anlamında altın bidon olarak ödül veriliyor. O zaman kim olmalı yılın bidonu ve bidonları, hoopp dayı kaç bidon su alacağınız yav !!! Sidnei, Adrian, Henrique, Riera yılın bidonu olmak için çabalayanlar. Ama illa ben italya da ki altın bidondan istiyorum diyorsan, önerim Trabzonlu Adrian. 6 milyon Euro bonservisi bedeli ödenen polonyalı-bu bi' hastalık-bi' adamdan sezon boyunca hiç faydalanamamak bi' yana, bulduğu şanslarda sabri kadar faydası olmayan tam altın bidon tanımına uygun bi' isim. Yarın sabah kahvaltıda laz böreği ve kemençe eşliğinde Yattara ile horon tepinerek altın bidonunu alacaksın ve yarından tezi yok ülkene döneceksin.

Notlar // Beşiktaş kadrosu, özellikle de orta sahada ki isimlerinin kağıt üzerindeki göze hoş gelen dizilişleri ve farklı hücum opsiyonları olarak çok farklı yerde olabilirdi ama ailemizin damadı Carvalhal bu işi beceremedi. Adamlığı falan tamam ama TD'lüğü yetmedi reyizin. Sidnei ve Edu gibi yanlış iki transfer, kadro istikrarsızlığı, takım içi dengeler, yanlış seçimler falan pişman. Diğer tarafta Gaziantepspor var. Anadolu takımları içinde hücum hattı bence en etkili olması gereken takım. Cenk, Muhammet, Popov, Sosa falan diye devam ediyor. Sezon başında avrupadan elenmelerinin ardından ardı arkası kesilmeyen düşüşü, ligin 2. yarısında nötrleştirmek için ortaya koyduğu çabalar sonucunda play-off yapamamaları ve kupadan da elenmiş olmaları rezillik.

Yılın 11'i tartışması olmaz gibime geliyor,



Geleceğin 11'i


Ufaktan dağılalım...

9 Nisan 2012 Pazartesi

Türkiye Spor Yazarları Derneği Kupası


Sonunda o beş para etmez totoş ligimiz bitti ve play-off'umuza kavuştuk. Nasıl sevinçliyiz, nasıl mesuduz, nasıl Kakayız, benzemayız, ronaldoyuz sanırsın real madridiz. 34 haftalık gereksiz vakit kaybından sonra, gerçek oyunun sahneleceği zamandayız. Mahalle arasında ayıp olur lan diye, oynatılan sütten çocuklar artık halı saha maçlarında olmayacak ve kıran kırana kırdıran kırdırana bi' yarış yaşanacak desem de sen bu cümleye fazla takılma. Böyle bi' şey olmayacak, yani olmayabilir. Nasıl mı? İlk 2 hafta Bjk ve Fb galibiyetleri ile şampiyonluğu ilan edebiliriz de o yüzden olmayacak diyorum. Biz bi' şeyi biliyoruz da konuşuyoruz, Feridun Bitir stayla panpa...
Şampiyon olup oyunu bitiren takımın, bu hatunu kurtarmak için doğru olan kapıyı seçip anahtarı bulması gerekecek

Her zaman ki sek girişlerimden birini yaptım. Keyfim yerinde az önce çok güldük. İnşallah başımıza bi' iş gelmez. Bak burada Türk aile kültürünü stayladım. İşte play-off mutluluğu diye ben buna derim ya. Nasıl bi' bahar havasıdır panpa, bak bugünkü toplantı ertelenmiş, yarın ki eğitim 1 gün aksayacakmış, hafta sonu İnönüdeyiz, yine Fener-Trabzon gerginliği bizi bekliyor. Futbol güzel yaa, kavga-dövüşe ne gerek var. Bak federasyon ne güzel 6 hafta peşpeşe 12 derbi oynatıyor daha ne istiyoruz. Sorarlar adama Allahtan daha ne istersin be pis kerahat diye !! RFEF ve UEFA ortaklığı ile ayda 4 kere Barca-Real maçı oynanır kimsenin sesi çıkmaz, garibim TFF 6 haftada güneşin tam batmaya hazır olduğu güzelim serinlikte 12 tane derbi oynatınca auuuuuuvvvv..Bugün stayla günü Hasan Şaş'ı da andık.

Ve pollyanna ölmüştür.

Lan sezon boyunca kas kendini 9 puan farkla ligi lider bitir, İnönü deplasmanı dışında 33 maçın tamamında tüm maçlarda tüm rakipleri eze eze top oyna, üstüne basa basa yen, tam sevinecekken aaaaa durun siz evlenemezsiniz kardeşsiniz tribinin tam ortasında yediğin lokma boğazında kalsın...

Sonra play-off adında bi' uydurma var. Böl puanları ikiye ki heyecan gelsin. Tansiyon artsın, ekonomi canlansın, millet bi' 6 hafta birbirine kaysın sonunda kazanan lig tv olsun. Böyle bi' dünya yok. Bu durum Matuzalem diye bi' ülke kurulsa orada bile olmaz lan. Hatta bak bizim metin amcanın METONYA'sında yapılmaz bu adama. Şimdi korktunuz olum, boşuna ağlamayın diyenleri görüyorum. Bak bak bi' de saklanıyor, öteki de pis pis sırıtıyor. Ne korkacağız arkadaş.

Hepsini geçtim. 2 haftadır büyük bi' merakla beklediğim play-off maçları kuralarının ardından iyice sardım TFF'ye fena giydirdim bugün. 

Şimdi panpalar. Dünyanın neresinde olursan ol, hangi ülke ilinin sınırında olursan ol, ne olursan ol yine gel demiş Mevlana ol eğer ki play-off son maça kalırsa virgül, son maç normal sezonu 1. sırada bitiren takımın evindeki final maçı ile belirlenir. Yani örnekleyim hemen, for ekzampıl; NBA'de 7 maçlık seride 3'er galibiyet alındığı takdirde son maç Los Angeles da Staples Center da oynanır, çünkü Lakersdan başka büyük yoktur ulan. Şaka bi' yana Lakers parantez içinde "normal sezon 1.si" olduğu için 7. maç staples da oynanır ki ligi lider bitirenin bi' mükafatı bi' avantajı bi' bi' bi' bi' işte daha da anlamadıysan...

Ama bizim TFF naptı, saçma sapan bi' şekilde son maçta Kadıköy de Fenerbahçe-Galatasaray oynayacak dedi. Böyle de kasti hareket yapılmaz. Tam gole giderken, arkadan formanın suyunu çıkarır gibi sündüre sündüre çekilip penaltıya sebebiyet verilmez. Bi' de diyorsunuz ki federasyon size çalışıyor, bizi sevmiyor, o kadar laf atıyoruz hiç pas vermiyor, yoksa evli mi lan bu falan diye ortalığı kırıp geçiriyorsunuz. 

Dolayısıyla Lig TV'nin gönlü olsun diye bunların yapıldığını da bilmiyoruz sanmayın. Hepsinden haberimiz var. Bugünkü fikstürün bile dünden belli olduğunu, biletixe konu hakkında bilgi verildiğini, yayın akışının ingiltere ligini de yayınlayan lig tv ile çakışmamasına titizlik gösterildiğini, bu lig tvcilerin bilmem ne hepsinden haberimiz var.

Bi' de bana şirkette soruyorlar engincim, süper final de deplasman yasağı uygulaması  neden kalkmıyor? Doğrudur efendim haklısınız, bende o görüşteyim ama aklımızı başımıza alıp düşündüğümüzde federasyonun buna izin vermesini imkansız görüyorum. Neden mi? Çünkü, Trabzon-Fener arasında şu anda Gaassaray-Fener arasındaki birbirinden tiksinme duygusundan daha da fazlası bi' duygu yoğunluğu var. Sen şimdi avni akere 10 otobüs fenerli yollasan, orada ne olacak? Öyle oturduğun yerden, amannnn bi' şey olmaz be hacım demekle bu işler olmaz. Her neyse, benim için de sorun yok. Gönül ister ki kadıköy de son hafta kupayı fenerlilerin önünde kaldıralım, 10 senelik galibiyet hasretini kupayla evlat acısı gibi çıkaralım ömür boyu yara gibi kalsın orada. Ama sırf bu ihtimalden dolayı bile, federasyon bu seyirci olayına izin vermez. Amannn verirse verir lan ne uzattım bu konuyu bende anlamadım.

İşte play-off programı;

SüPER
FİNAL
Lig TV’nin isteği
Where Amazing Happens’in Yaratılışı
1
Fenerbahçe-Trabzon
Beşiktaş-Galatasaray
Beşiktaş-Galatasaray
Trabzonspor-Fenerbahçe
2
Galatasaray-Fenerbahçe
Trabzonspor-Beşiktaş
Galatasaray-Trabzonspor
Fenerbahçe-Beşiktaş
3
Trabzonspor-Galatasaray
Fenerbahçe-Beşiktaş
Fenerbahçe-Galatasaray
Beşiktaş-Trabzonspor
4
Galatasaray-Trabzonspor
Beşiktaş-Fenerbahçe
Galatasaray-Beşiktaş
Fenerbahçe-Trabzonspor
5
Trabzonspor-Fenerbahçe
Galatasaray-Beşiktaş
Trabzonspor-Galatasaray
Beşiktaş-Fenerbahçe
6
Fenerbahçe-Galatasaray
Beşiktaş-Trabzonspor
Galatasaray-Fenerbahçe
Trabzonspor-Beşiktaş

8 Nisan 2012 Pazar

Amauri'den Vefa Örneği

Hafta içinde ne demiştim, Milan Barcelona'ya elenecek bu mağlubiyetin etkisini ligde göreceğiz demiştim. En azından öyle umut etmiştim ki Fiorentina beni şaşırtmadı. Dün züriyetsiz Samsunun kendi evinde yapamadığını, italya da düşme potasında bulunan Fiorentina, Milan deplasmanında Milanı 2-1 hem de 1-0 dan gelerek yendi.

Tabi Fiorentina ile Samsunu karşılaştırmak saçma geliyor olabilir ama Milan ile de Sivası karşılaştırdık ona kimsenin laf ettiği yok. Neyse ne beni bağlamaz. Milana koydular mı, koydular. Biz de akşamında Palermo'ya koyduk mu koyduk. Ne oldu 1 puanla lideriz ve son 7 hafta artık. 

Hani fenerbahçe 2001 yılında şampiyon olunca efsane geri döndü t-shirtleri çıkmıştı ya piyasaya. Hatırlarsınız. O zaman daha 15 yaşındaydım ve dedim ki neyin efsanesi amk bunlar. 4 senedir şampiyon olan biziz, türkiye kupası desen alıyoruz-o zaman fenerin daha 17 yıl falan olmuş TK alamayalı-UEFA ve Süper kupayı almışız, CL de yarı finalimiz falan var. Ama efsane geri döndü diye t-shirt bastıran ve giyenler bu fenerliler. O zaman da anlamamıştım şimdi de anlamıyorum.

Haaa diyeceksin olum Juventustan girdin niye sallıyorsun fenere diye, söyle söyle çekinme !!

Bak efsane nasıl olur ben sana söyleyim...

Lig, İtalya Kupası, Süper Kupası başarılarını yazmadım o zaten belli bilmeyeni dövüyorlar bizim burada.

Yeterli mi?

İşte o efsane bu sene yeniden doğuyor. Son 7 hafta hadi lan Conte saçmalamadan idare et, kaldıralım şu kupayı, sokalım Zlatanın götüne pardon gözüne yazacaktım.

Bunlar da Amauri'nin hediyeleri..

 Golü attıktan sonra tribünden beni işaret ederek, reyiz saygılar dedi, tam bi' emekçi(via la gazzetta della sport)

Bu da Milan'ın amk gol, ayağının içine kurban olsun Abbiati

7 Nisan 2012 Cumartesi

Yeni Forma Reklamımız

11.7 milyon €'dan 3 yıllık Jeep logosu ile şampiyonluklara, kupalara, zaferler koşacağız. Tabi Conte izin verirse, transfer politikası bu sene ki artarak devam ederse, o zaman ne Barca ne Real çekilin gerçek kral geliyor.



Yalnız Lichsteiner şu resimde bile seni görmeye tahammül edemiyorum, haberin olsun

Bilgilerinize...

6 Nisan 2012 Cuma

24 Saat Hiç Sıkılmadan İzleyebilirim

Hayatımda gördüğüm ve hep görmek isteyeceğim 3-5 kişiden biri, rakamla 1'i

6 Nisan
19:00 Türk Telekom-Galatasaray MP // Lig TV 3 ==Galatasaray handikapı aşar
20:00 Karabükspor-Beşiktaş // Lig TV ==Karabük içerde oynadığı son 9 maçını da kazandı

7 Nisan
02:30 Memphis-Miami // D-Smart
04:00 Phoenix-Denver // NBA TV==Phx play-offu zorluyor neden olmasın
14:00 Fenerbahçe Ülker-Banvit // Lig TV 3 ==Alta gider, banvit yenerse sürpriz olmaz
14:45 Sunderland-Tottenham // Lig TV 2
15:30 Ankaragücü-Kayseri // Lig TV
16:00 Beşiktaş Milangaz-Hacettepe // Lig TV 3
19:00 Fenerbahçe-Antalyaspor // Lig TV
19:00 Samsunspor-Sivasspor // Lig TV 2
19:00 Bursaspor-Gaziantepspor // Lig TV 3==Gaziantep galibiyeti gözden kaçmasın
22:00 Lyon-Auxerre // Lig TV 3
14:00 Güngören-Denizli // TRT Spor
19:00 Göztepe-Kasımpaşa // TRT Spor
21:00 Zaragoza-Barcelona // NTV Spor
16:00 Milan-Fiorentina // Euro Futbol
19:30 Palermo-Juventus // Euro Futbol
22:00 Lazio-Napoli // Euro Futbol
16:30 Wolfsburg-Dortmund // TRT Spor
19:30 M.Gladbach-Hertha Berlin // TRT HD==ev sahibi handikap yapar

8 Nisan
03:00 Orlando-Philadelphia // NBA TV
03:00 Dallas-Memphis // D-SMART
05:30 Denver-Golden State // NBA TV
20:00 Chicago-New York // CNN Türk ==Rose bu maçta oynayacak, bil bakalım n'olacak
15:30 Orduspor-Trabzonspor // Lig TV
15:30 Man UTD-QPR // Lig TV 2
16:00 Bandırma Kırmızı-Anadolu Efes // Lig TV 3
18:00 Caen-Bordeaux // Lig TV 2
18:00 Arsenal-Man City // Lig TV 3
19:00 Manisaspor-Galatasaray // Lig TV==Handikap yaparız
22:00 PSG-Marseille // Lig TV 3
13:00 Levante-Atletico Madrid // NTV Spor== Atletico deplasman fobisini yener,yaz yaz 2 yaz
19:00 A.Bilbao-Sevilla // NTV Spor
22:30 Real Madrid-Valencia // NTV Spor==hadi inşallah Valencia alacak bu maçı
16:30 Schalke-Hannover // TRT Haber
18:30 Hamburg-Leverkusen // TRT HD
14:00 Bolu-Konya // TRT 1
14:00 Akhisar-Buca // TRT Spor
14:00 Giresun-Kartal // TRT 6
16:30 Rizespor-Karşıyaka // TRT Spor==Ligin kaderi elimizde, Şaban atar 0-1 alırız(!)
16:30 Adana-Erciyes // TRT Anadolu
19:00 Sakarya-Elazığspor // TRT Spor


2 Nisan 2012 Pazartesi

Bana Düşenleri Söyle, Sana Düşmanını Söyleyeyim


düşman demişken konudan bağımsız kadın düşmanı reklamlarda var #fatalerror


2003-2004 sezonu malum Beşiktaşın 11 puan öndeyken şampiyonluğu Fenere kaptırdığı sezon olarak hafızalarda yer almış, "futbol her zaman futbol değildir" sözünün fiili örneklerinin yaşandığı en unutulmaz 5 sezon içinde kendine yer bulmuş ve tarihin tozlu raflarında yerini almıştır.

2003-2004 sezonu, malum Beşiktaş'ın 11 puan öndeyken şampiyonluğu Fenere kaptırdığı sezon olarak hafızalarda yer almış, "futbol her zaman futbol değildir" sözünün fiili örneklerinin yaşandığı en unutulmaz 5 sezon içinde kendine yer bulmuş ve tarihin o meşhur tozlu raflarında yerini almıştır.

İşte o günden bugüne uzanan Bursa-Beşiktaş düşmanlığı, üzerinden 8 sene geçmiş olmasına rağmen giderek daha iğrenç bi' hal alarak devam ediyor. Hem de Bursaspor bu savaşta yanında Ankaragücü'nü de aldı ve Beşiktaşlıların deyimiyle gücüne güç katarak bu uğurda neler yapabileceğini bi' marifetmiş gibi gösterdi. 

Tabi o sezon neler yaşandı da bunlar böyle düşman oldu birbirlerine onu da ufak bi' flashback ile belirtelim. Evet, ekran pusulaşır ve dış ses anlatmaya başlar.
"11 puan öndeyken Fenerbahçeye geçilip şampiyonluk umudu kalmayan Beşiktaş, ligin son 2 haftasında önce İnönü de Sebatspora 2-0 yenilmiştir. Ardından hakkında inanılmaz dedikoduların bulunduğu Rizespor deplasmanına gidecektir. Rizespor için tek yol Beşiktaşı yenmek ve kümede kalmaktır. Bursaspor ise Sebat ve Rize'den birini geçip ligde kalmak istemektedir.Sebatın bi' hafta önce İnönüde Beşiktaşı yenmesi ümitleri o yönde bitirmiştir. Ama Ankaragücü ile gelen dostluk nedeniyle son hafta Ankaragücünün Sebattan alacağı tek puan bile Bursayı kurtaracaktır. Diğer ihtimal ise Rizenin Beşiktaş karşısında kaybedeceği olası 1 puan bile Bursaya yetmektedir. Ama her iki ihtimal de olmaz ve Bursa küme düşme rekoru olan 40 puanla lige veda eder."

İşte Bursanın kendince haklı gördüğü olaylar bu şekilde gelişir. Beşiktaşın İnönüde SebataRizede Rizespora maçı satması-Bursaya göre satış, Beşiktaşa göre top yuvarlak- artık savaşın başladığının bi' işaretidir. Ayrıca o sene son hafta oynanan Sebat-Ankaragücü maçı için de çok enteresan ağzı açık bırakacak iddialar var ya hadi neyse.

Şimdi aradan geçen 8 sene ve yine aynı yemek yanına biraz da meze ile birlikte ısıtılıp, kuru kuru içkisiz bi' şekilde önümüze konulmaya çalışılıyor. Beşiktaş içerde Samsuna kaybetti ve son hafta Kadıköyde Fenerbahçe deplasmanına çıkacak olan Antalyasporu ateşin içine attı. Yalnız belirtmeden geçemeyeceğim, maç 0-0 ve daha hiçbir pozisyon yaşanmamışken Quaresma'nın soldan tüm defansı yerden yere vurup bakkallardan, kasaplara gezdirdiği hareketlerinin sonunda kendi sol ayağının mükemmel müdahalesi ile atamadığı bi' pozisyon var ki off offf. Atsa var ya Samsun o an yıkılır, maç handikapa giderdi. Neyse biz gelelim, işin bizi heyecanlandıracak kısamına. Şimdi filmin senaryosu çok basit, tahmin edemeyenlerin için anlatıyorum.

Senaryo da tek değişiklik final sahnesinde Beşiktaş yerine Fenerin olması. Onun dışında, figüranlar aynı toplama merkezinden toplanmış isimleri farklı kişilerden oluşuyor. Eğer son hafta Fener Antalyayı yener, Samsunda Sivası yenerse, Antalyaspor Beşiktaşın Samsuna yenilmesi nedeniyle küme düşmüş olacak. Tabi ki bugüne kadar aklın neredeydi, yumurta-tavuk-kapı muhabbeti çok rahat gider şu anda. Ama onlar öyle düşünmeyecek, direk Beşiktaş maçı Samsuna satmış olacak. Ama şöyle de bi' durum var. Fener Antalyaya kaybeder, Samsun yine Sivası yenerse, bu sefer Samsunlular diyecek ki Fener Antalyaya maçı sattı. Buyur buradan yok. Neresinden tutarsa elinde kalıyor. Bi' de fener şike olaylarının tam ortasında, Beşiktaş tam götü zor yırttım derken olaylar olaylar...

Gönlümden geçen; Ömer Çatkıç, Ali Turan, Deniz Barış, Doğa Kaya vs. iğrenç futbol fakirlerini kadrosunda bulunduran, kalecisinin her maçtan zaman geçirme amacıyla 15 dakika çaldığı, oyuncularının önde olduğu maçlarda yere yatıp ölü numaraları ile en az 5 dakika çaldığı, hücum etmekten yoksun, stadı kötü bla  bla bla Antalyanın küme düşmesidir.

Açıkçası Ankaragücü'nün küme düştüğü bi' yerde Samsun veya Antalya küme düşmüş çok da önemli değil. Ankaragücü lan bu !!

Şimdi dağılabiliriz.