30 Ağustos 2012 Perşembe

Yayın Pıroğıramı 31 Agu-03 Eyl


31 Ağustos
19:00 Gençlerbirliği-Orduspor // Lig TV
21:15 Mersin İY-Eskişehirspor // Lig TV
21:30 Mainz-Fürth // TRT Haber
21:45 Chelsea-Atletico Madrid // Star

01 Eylül
16:00 Tavşanlı Linyit-Bolu // TRT Spor
20:00 Ankaragücü-Adanaspor // TRT Spor
20:00 Buca-Erciyes // TRT Web
14:45 West Ham-Fulham // Lig TV3
17:00 WBA-Everton // Lig TV2
17:00 Tottenham-Norwich // Lig TV3
18:00 İstanbul BLD-Antalya // Lig TV
19:00 Kayserispor-Akhisar // Lig TV2
20:30 Karabük-Beşiktaş // Lig TV
21:15 Elazığ-Kasımpaşa // Lig TV2
23:00 Mallorca-Real Sociedad // NTV Spor
16:30 Nürnberg-Dortmund // TRT Haber
19:30 Düsseldorf-M.Gladbach // TRT Haber

02 Eylül
15:30 Liverpool-Arsenal // Lig TV3
18:00 Sivas-Fener // Lig TV
18:00 Newcastle-Aston Villa // Lig TV2
18:00 Southampton-ManUTD // Lig TV3
20:30 Galatasaray-Bursaspor // Lig TV
21:00 Gaziantepspor-Trabzonspor // Lig TV2
19:30 Belarus-Türkiye // NTV
20:50 Granada-Real Madrid // NTV Spor
22:30 Barcelona-Valencia // NTV Spor
16:30 Wolfsburg-Hannover // TRT Haber
18:30 Bayern-Stuttgart // TRT Haber
16:00 Şanlıurfa-Karşıyaka // TRT 1
20:00 1461 Trabzon-Torku Konya // TRT Spor

03 Eylül
20:00 Gaziantep BLD-Denizlispor // TRT Spor
22:30 Betis-Atletico Madrid // NTV Spor

Bizzat oturdum yazdım, vakit harcadım, kaynaksız çalanın amına koyarım, iyi seyirler...

28 Ağustos 2012 Salı

Penaltı Var Dediler Geldik !!

Anlamadığım tam olarak şu, Burak bunu ilk defa mı yaptı? ya da gerçekten hiç yapmadı da ben mi yanlış maçları izledim ya da siz mi görmemezlikten geliyorsun ya da Trabzonda yaparken sorun yoktu ama Gaassarayda yapmasın arkadaş gitsin yine Trabzonda yapsın falan mı diyorsunuz, ne diyorsunuz ben sizi anlamadım ki? Bu olayı bu kadar büyütüp, dallandırıp budaklandırmanın sabahın ilk ışıklarına kadar tartışmanın manası nedir? Sanırım başka işiniz yok ya da işiniz Almanya'dan iyi !!!

atacaksan ARİF gibi atacaksın kendini

Maçı izlerken tam penaltı pozisyonunda başımı başka bi' yöne çevirmiştim ki spiker hakem penaltıyı verdi dedi. Baktım ki Burak almış penaltıyı, kesin atmıştır kendini dememe kalmadı tekrarı izleyince hassiktir dedim. Açıkçası öyle bi' penaltı ile beraberliğin sağlanmasını istemezdim. Hatta Umut'un attığı golde bile ulan inşallah eline koluna çarpmamıştır dedim. Neyse demem o ki dedim de dedim, maç boyu hiç susmadım. Ama çocuk güzel atmış kendini yere niye inanmak istemiyorsunuz, bi' kere daha izleyin profesyonelce bi' hareket =)

Maçın topla oynanan kısmına gelelim ama maçı izledim diye özetini izleyip keresteden sallayanları bu safhada bi' sonraki bloga alalım öyle devam edelim. Yoksa yanlış anlaşılmalar oluyor, bi' bakmışsın Beşiktaş'ı Manchester ile falan karşılaştırmalar çıkıyor ortaya derken sende n'olduğunu anlamıyorsun ve kayış kopuyor.

Gaassaray ilk yarıda oynadığı topu sezon geneline yayarsa buralarda kimsenin laga luga yapmasına, Burak'ın kendini yere atmasına falan gerek kalmaz, dümdüz eder geçer. Eğer bu takım 4-4-2 oynayacaksa ki forvet rotasyonuna baktığımız zaman ister istemez oynamak zorunda kalacak gibi duruyor. 2 santraforla oynadığın maçlarda savunma yönü ve merkez orta saha kıvamında al-ver yapmayan hücumcu kenar oyuncular ile ligin zirvesini zorlayan takımlarla ve CL seviyesinde ayakta duramazsın, durmaya çalışırsın ama Beşiktaş bile gelir sana öyle ya da böyle es kaza karambol derken 3 tane sallar. Yani 4'lü orta saha çift forvet diyorsan, Selçuk, Melo, Emre, Hamit, Yekta, herşeye rağmen Engin, bi' ihtimal Ceyhun ile 4'lü top yapan rakibi yoran ve ilk dakikadan itibaren üstünlüğü alan bi' takım oluşturabilirsin. Ama Beşiktaş maçının devre arasında kendi kalesine attığı golünde etkisiyle geçen seneden uzak bi' performans sergileyen Melo'nun oyundan çıkması ile orta sahayı Toraman-Veli-Fernandes 3lüsüne bırakması, beşiktaşın bile "ulan biz neymişiz" demesine neden oldu.

O zaman 8 milyon avroluk Ambrabat n'olacak diyebilirsin. De anasını satayım de!! Ondan bi' bok olmayacak, ilk günden beri söylüyorum. Bu konuda tek sorum şu Ambrabat'ın Kazım'dan ne farkı var?

Beşiktaş'a gelecek olursak, böyle Beşiktaş olmaz. Birisi Samet'e söylesin bu takım lige ilk 5 hedefiyle başlayıp, ligi 6,7,8 bitirdiğinde mutlu olacak bi' taraftar kitlesine sahip yalancı hedefli bi' anadolu takımı değil. Bunu söyledikten sonra gelin bi' kaç bi' şey daha söyleyeceğim onları da söylersiniz Samet'e.

Haziran ayında imza attıktan hemen sonra "Beşiktaş takımı büyük takımdır ve 2 santraforla oynar" ... öyle yapar, böyle yapar diyen Samet Aybaba ne oldu da, İnönüye 2 santraforla çıkan ezeli rakibine karşı 1 puan alsam dercesine Mustafa Pektemek'i-geçmiş olsun-ilerde yalnızlar rıhtımına bırakayım, kontra yaparsak Holosko lazım olur, Toraman'ı da defansın önüne koyayım geriye yaslanırım, Veli'yi de salıyım koşuşturup dursun, Uğur Boral'ın zaten kendine faydası yok kime zararı olacak mantığıyla sahaya çıktı buna bi' cevap versin öyle konuşalım?

Sonra Burak kendini yere attı, hakem penaltı uydurdu, o şerefliydi, bu şerefsizdi, vefa istanbulun ilçesiydi, ankaranın dikmeni bi' daha gelirsem anladın sen onu!

Gençlere şans vereceğim diye imza atıp 2. hafta 4'lü defansında önünde İbrahim Toraman'ı koyup, yanına da ne bok yediği belli olmayan pas desen veremez şut desen çekemez koş desen duramaz modundaki Veli ile başlarsan böyle Beşiktaş olmaz, Beşiktaşlılık hiç olmaz. Beşiktaşlılar Burak'ın kendini yere atmasını bıraksınlar çünkü o daha çok atacak kendini yerden yere, bi' kendi takımlarına baksınlar. Bu maç İnönü yerine Arenada olsaydı neler olurdu onu düşünsünler. Pazar günü seyircinin her zamanki müthiş desteği, Hakan Balta'nın son paket Marlborosu ve grandepuntonun fantezi seçimleri olmasa neler olurdu o şekilde değerlendirme yapsınlar, Burak Yılmaz'ı düşünmeye vakitte çok, düşünen boş adam da çok hatta hepimizden çok düşünen Fenerliler var yani sıkıntı yok. Oğuzhan gibi nefis bi' yetenek nasıl yedek kalır onu sorgulayın, Veli kim la? Muhammed Demirci bu sene de oynamazsa kaç yaşında oynayacak, Semih gibi 27 yaşında genç muamelesi mi görecek?

Benim gözümde Beşiktaş'ın sakatlar dışında sahada yer alması gereken kadro şöyle olmalıdır;

Cenk-Hilbert, Sivok, Ersan, Escude-Necip, Oğuzhan, Fernandes, Olcay-Q7, Batuhan(Almeida, Pektemek, İsmail, Mcgregor sakat, Muhammed Demirci'yi de kenara yazmak lazım)

Burak ile başladık Burak ile devam ederek burakalım bu işleri..

Burak kendini yere atmış, iyi yapmış amk sanki 150 yıldır dünya futbol tarihinde kendini yere atan ilk futbolcu Burak. Ben utandım mı utandım ama banane lan sanki diyorum. Hakemde yemeseymiş amk 10 tane hakem var sahada onu da ben mi görüp hakemin kulağına fısıldayım. Ama şu şerefsiz, hırsız, sahtekar falan diyen goygoy yapanlar önce arkalarına dönüp bi' baksınlar da öyle konuşalım.

Son söz; Burak kendini yere atan ne ilk futbolcu ne de son futbolcu ve Burak kendini ne ilk defa yere attı ne de bu sondu bundan sonra da atacak ama yerseniz !!! 

10 Ağustos 2012 Cuma

Fenerlilerin Emin Olduğu 372. Maç

96-97 sezon başında daha 5 hafta bile olmamışken Ali Sami Yen’de fenerin 0-4 galibiyeti ile biten ve Okocha’nın yalan yok nefis oyunlarından birini sergilediği bi’ maç vardır. Hani bu fenerlilerin yıllardır dile getirdiği, “nerede olursa olsun, kim oynarsa oynasın, kaç kişi olursa olsun, havada, karada, denizde, her zaman ve her yerde” diye devam eden sanırsın yemin törenindeki asker edasıyla sağda solda atıp tutmalarının sebebi olan maç 96 sezon başındaki o 0-4’lük maçtır. Tabi bu bana göre bi’ durum, yoksa fenerlilere sorsak bu durum 1907 den beri hep böyle ama burada fenerlilere soru sormak gibi bi’ lüksümüz yok. O yüzden biz ne diyorsak o, gerisi hikaye.


Hali hazırda bizi bekleyen futbol sezonunda Barca-Madrid kıvamında ligden kopup açık ara ilk 2 sırada yer alıp, şampiyonluğun kendi aralarında oynanacak 2 maçın skoruna göre belli olması beklenen gaassaray ve fener, ligden önce Erzurum serinliğinde karşı karşıya gelecekler. Maçın serinliğinin yanında açık kanaldan yayınlanacak olması da sezon öncesi hepimizin iştahını kabartıyor. Tabi iştahı kabartıp ortalığın amk tiplerde yavaş yavaş klavye başındaki yerlerini almaya başladılar ki aman diyorum bulaşmayalım bunlara, bırakalım kussunlar sıçıp sıvasınlar. Teeeeee, pis, kaka lan kaka!!!

******


Fener geçen sezon ortaya çıkan eksikliklerini Mehmet Topal, Kuyt, Krasic gibi transferle kapatmanın yanında üstüne koyarak da tamamlamış gibi duruyor. Gibi diyorum çünkü orta alanda Emre'nin-her ne kadar pislik olsada-savunma ve hücum hattı arasındaki kovalent, iyonik, kimyasal her türlü bağı sağlayabilen bi' adam olabilme özelliğinin yerini sadece savunma yönü olan hatta savunmayı çok iyi 3'leyen Mehmet Topal ile doldurmaya çalışmakla kimseyi kandıramazsınız. Onun dışında Kuyt gibi Sow'a çok iyi alternatif olabilecek, hem ileri uçta hem kenar forvette kullanabilecek, hücumculuğunun yanında savunmayı da sağbek kadar yapabilen bi' adamın transferi de Emre'nin gidişini arkasını örtmese de, Dirk Kuyt işte arkadaş daha ne olsun. Sow'a alternatif dedim çünkü bu takım tek forvet oynayacaksa bu isim bence Sow olmalı ki bana göre çift forvet oynasınlar Kuyt-Sow daha da iyi olur. Şimdi Krasic transferinden sonra kadro nasıl şekillenecek merak etmiyor değilim. Çift forvet oynarsan Alex oynamaz, sağda Krasic oynarsa Topuz yedek kalır, eee o zaman Alex'in olmadığı oyunda orta ikilide Cristian-Topal ikilisi oyunu ne kadar yönlendirebilecek, tek forvet oynarsan demek ki Alexi oynatacaksın, o zaman Kuyt ya da Sow yedek kalacak ya da Kuyt'ı sağda Sow'u ilerde kullanacaksın eee Krasic'i oturtacaksın Semihin yanında, bak yine olmadı. Olay şu; Krasic, Kuyt, Sow ve Alex'i bi' arada nasıl kullanabilirsin bunu bulmak lazım.

Melo Melo Melo diye yine bonservisini alamadan kiralık olarak emaneten kadroya dahil edildi mahallenin Pitbull'u. Ben açıkçası Melo ve Ambrabat'ın kesinlikle transfer edilmesini istemiyordum. Futbolculuklarına kimsenin laga luga yapacak hali yok ama transfer süreçlerinde yaşananlardan sonra kadroya katılmaları neyse yaa sallıyorum bu durumu artık. İstemesem de Melo ve Ambrabat'ın katılımı ile bol alternatifli ve alternatifi üst düzeyde olan fizik gücü yüksek aynı zamanda topu koşturmayı bilen ayakları düzgün adamlardan güzel bi' kadro oluşturuldu. Zayıf halka olarak görünen bi' yer yok gibi, tabi buna karar vermemde Hakan Balta'nın sigarayı bırakmış olması önemli etken demeye hazırlanırken sakatlık problemi ile sahaya çıkması kafalarda soru işareti oluşturmuyor değil. Yalnız 3 yaşında ki çocuğun da bildiği bi' şey var, menajerlik oyunlarında bile en iyi oyuncuları bir araya getirsen bile başarılı olamayabilirsin o yüzden dikkat etmek lazım panpalar.

******

Sezon beklentilerine gelirsek, bütçeler, kadrolar, yatırımlar, yediği defansta yemediği forvette transfer politikasıyla istediğini sahaya çıkaran yönetimler, 30 bin üzerinde kombineler, gelirler, bi' daha gelirler...

Süper kupa içinse, 1-1 0-0 yada 1-0' lık skorları öngörüyorum. Erzurum serinliğinde bile yüksek tempo olmaz. Zaten genelde fener maçlarında kimse alınmasın ama fener bala göte bi' tane sallar sonra da üstüne yatarak farka gider. Yani birisi tempo yapacaksa onu da gaassaray yapacak demektir. Demem o ki, Selçuk-Cristian oynarsa hangi aklı selim fenerli bu ikisinden oyunu şekillendirme, tempoyu arttırıp rakibi boğma, ters toplar, araya ince oyunlar bekleyecek ki? O yüzden Hamit-Selçuk-Engin-Emre gibi iki tarafı da oynayabilen orta saha özellikli 4 oyuncu karşısında oynamak kolay olmayacak. Ama 371 maçtır olduğu gibi 372. maçta da benim "fener balı", fenerlilerin "denizde, havada ve karada" inançlarını es geçmemek lazım, aklınızda bulunsun.



6 Ağustos 2012 Pazartesi

Anadolu(BursAntepKayseriEses) // 2012-2013

Up-uzun bi' yazı...

Anadolu takımı denilince aklıma ilk gelen tabi ki Ankaragücümüz oluyor ama o koskoca kulüp şu anda 33 kişi ile sınf başkanı seçer gibi kulüp başkanı seçiyor ve bunun her yerde sektirmeden haberi oluyor falan, yazık ve komik bi' durum, ne derler sizin oralarda "trajikomikıl" bi' hikaye. ( -ıl 'ını ben ekledim. )

 DAYAN ANKARAGÜCÜ !!! 


***
Gaassaray ve Fenerin geçen sene başbaşa kalmalarına neden olan kadro yapılarına, transfer döneminde yaptıkları nokta takviyelerle yapıyı en az 15 tane üst düzey oyuncu ile mücadele edecek duruma getirmeleri, anadolu takımlarının Bursa ile başlayan şampiyonluk heveslerinin kursaklarında kalmasına neden olmuş olabilir. Olabilir dedim ama kalan 16 takıma bakınca-BJK ve TS de dahil- geçen seneden farklı bi' film izleyeceğimizi sanmıyorum. Beşiktaş ve Trabzonlular için; gerçekçi olmakta fayda var, sıkmayın canınızı bu sene biz seneye siz sonra onlar, en sonunda hepimiz bahçıvana sorun yok!!


Bursa'nın şampiyon olduğu 2010 dan bu yana o potada olamasa da,  Ertuğrul'un kısır oyun düzenine rağmen yukarılarda kalma savaşı gayet başarılı bi' şekilde devam ediyor. Ama bu sene şampiyonluk senesinden 2 sene geçmiş olmasına rağmen tekrar oraya çıkacak takviyeleri yapmadıklarını görüyoruz. Sezon sonunda Ertuğrul'dan beklentim, Serdar Aziz'in yanına fenerli Yobo yada gaassaraylı Ujfalusi kıvamında tecrübeli ve süpürücü aynı zamanda Serdar'ın gelişimine katkıda bulunabilecek bi' stoper, takım bütçesini göz önüne alarak sağ kanat ya da N'Diaye'nin yanına oyunun savunma yanını iyi yapan ama sezon içinde skorer olabilen bi' orta saha deyim yerindeyse bi' MC bulup takıma monte etmesiydi. Ama o n'yaptı, savunmada İbrahim-Serdar-Ömer 3'lüsü ile devam dedi. Anlayamadığı şey şu; artık savunma yapmakla iş bitmiyor, o savunmacıların ayaklarının da Adriana Lima kadar olmasa da göze hoş gelir olması lazım ki senin başlattığın oyun bi' boka benzesin. Şu anda arjantinli Fernandez ile ilgileniyorlar, sanırım bu adam benim demek istediğim MC tipinde birisi gelirse takımın havasını değiştirebilir ama emin değilim çünkü duyduklarım hakkında konuşuyorum. Bursa'nın durumu böyle, sıkıcı futbolu ile 4-8 arasında bi' yerlerde avlanır gerisi filli foto.Derken Bursa Finlandiya'dan Forssell diye bi' orta saha almış !!
BURSA XI: Carsson,Basser,Serdar,İbrahim(yabancı),Vederson-N'Diaye,Fernandez(gelirse),Bataja-Ozan,Sestak,Pinto

Kamara&Veysel

Sıcağı sıcağına Marsilya'ya gidecek olan Eskişehir ile devam ediyorum. Tipik bi' Ersun Yanal takımı diyemeyeceğimiz bi' kadro ile karşı karşıyayız. Öncelikle tam olarak bu takımın forveti kim, golü kim atacak onu bi' öğrensek hepimiz için iyi olacak. Sonra bu Batuhan olayı n'oldu ona da bi' açıklama gelmedi, sanırım Marsilya rövanşı bekleniyor.Eskişehir belli ki 5-8 arası bi' yerlerde olmanın kendilerine yeteceğini düşünüyor ben de o yüzden ona göre sallıyorum. Destur! Sene olmuş 2012 hala mı Hürriyet Göçer arkadaş? Ersun bi' an önce aklını başına alsın ve Marsilya deplasmanında başlamak üzere Hürriyet sevdasından vazgeçip o mevkinin aranan kanı olan Mehmet Güven ile Alper Potuk ikilisi sahaya sürmelidir. Ben ötesini anlamam. Bu dileğimi Hürriyet'in Alex'i marke etmekle bi' yerlere geldiği konusu için söylemiyorum. Mehmet Güven, Eskişehir gibi topu oynatmamak yetine oynamayı düşünen bi' takımda eğer daha iyi yabancı bi' alternatifi yoksa-Pele'nin form durumu pek hoş değil- Alper ile birlikte sahada olması gereken bi' adamdır. Orta saha dışında Batuhan'ın da artık olmadığı düşünürsek hücum merkezi için mutlak bi' transfer yapması gerekiyor. Tabi bu takviyenin Marsilya maçının sonucuna göre de değişkenlik göstermemesi gerekiyor. Açık ve net bi' durum, golcü şart acil ihtiyaç. Heaa sonuna eskişehir bi' cacık olur mu diye sorarsan, yok müdür olmaz derim. N'yapar, içerde 1-2 çelme takar ve takmaya çalışır-ken Servet ile farka gider, Alper, Kamara ve gelmesi gereken golcü gidişatı belirler. Transfer gündeminde Eneramo ve Tuncay Şanlı diyorlar ya bakalım şurada az bi' vakit kaldı.
ES-ES X1:Boffin-Veysel,Servet,Diego,Dede-Erkan,Alper,Mehmet,Tello mu Tuncay mı?-Kamara-Transfer(Eneramo)

İbricic&Sosa

Euro 2012 fatihi  fiziksel ve hareketsel Fatih Terim zihinsel ve taktiksel Mourinho kıvamında olmasa da andıran Hikmet Karaman yönetiminde, Real Madrid havasında olduğu düşünülse de bizim angara havasından öteye gidemeyen bi' Gaziantepspor takımı huzurlarınızda. Hikmet Karaman kadro ile ilgili olarak, "22 kişi ile çalışıyoruz, 3 tanesi kaleci, benim kadromda ki herkes oynamaya hazır olacak, tribünde oturacak adam istemiyorum" demişti.  Cümlenin devamında ise çok acil olarak defansa ve orta sahaya transfer yapmamız lazım, dedi. Ardından İbricic hamlesi geldi ki takımı bi' seviye atlamak için güzel adım. Antep yönetimi şu anda Dany'nin boşluğunu doldurmak için yabancı bi' stoper arayışında bakalım oraya nasıl bi' hamle yapacaklar. Ama ben adım gibi eminim çok sağlam bi' adam gelecek oraya. Dolayısıyla antepin Karcemarskas ile başlayıp gelecek yabancı stoper ile devam eden İbricic ve son olarak da Muhammet ile tamamlanan bi' omurgası olacak. Her zaman söylemişimdir, şampiyon olan takımlara da bakın omurga sağlamsa ver fanı gitsin arkadaş. Dolayısıyla..... arka sokaklarda neler oluyor, bilemiyorum. Yalnız antepte kim olduğunu bilmediğimiz yabancı oyunculara teklif varmış, dolayısıyla giden olursa gelen de olacaktır, buraya da gelen gideni aratır diyorum bak gör. Sosa, İvan, Popov, Binya acaba kime teklif var? Binya dışında kime gelirse Antep takımını etkileyecek bi' durum sözkonusu olur. Eğer beklediğim stoper transferini yaparsa antep takımı bu sene rahat durmaz benden söylemesi.
ANTEP XI:Karce-Serdar,Transfer,Emre,İvan-Popov,Bekir,Binya(Orhan),İbricic,Sosa(Turgut)-Muhammet(en az 15 golü var)

Cangele

Her sene başında futbolla az çok ilgilenen hemen herkese "bu sene kayseri güçlü amk" dedirten ama sezon ortasında istanbul deplasmanlarında-inönü hariç-rezil olarak kayseriye döndükten sonra bi' daha gün yüzü göremeyen ve sezon sonunda at şeyine kelebek konması misali puan durumundaki yerini alarak sezonu tamamlayan, ancak 2013 sezonu öncesi "bu sene de güçlüler" dedirten ne idüğü belirsiz ümit milli takım gibi genç bi' kadro ile başlıyorlar. Bu sezon geleni gideni çok oldu kayserinin. Panadan Cleyton, Bocadan Mouche, NAC'dan Ömer Bayram ve Bobo diye devam eden gelen oyuncu listesi var. Kujovic, Ömer Şişmanoğlu, Biseswar, Cangele, Furkan, Engin, Sefa evet 3'lü hücum hattı için 7 tane adam varken Bobo ve Mouche gibi 2 banko oynaması beklenen 2 adam daha transfer etmenin mantığını birinin hatta Sülümanın açıklaması lazım. Neyse gel gelelim Kayseri'nin neler yapıp yapabileceğine, işte o durum kayserinin ne kadar üretken olup olamayacağı ile ilgili. Açıkçası kayseriden tek beklentim, Okay Yokuşlu'nun artık o beklenen patlamayı yapması ve Cangele'nin sakatlanmadan çalımı basa basa topunu oynaması.
KAYSERİ XI: Ertuğrul-Kamil,Eren,Zurab,Malik-Riveros,Okay,Cleyton-Cangele,Bobo,Mouche

4 büyüklerden sonra tepeyi zorlayabilecek 4 takım bunlardan ibaret. Bu 4 takım içinde beklenti hakkımı Antepten yana kullanıyorum. Eee 4+4=8 takım geri kalanlara n'olacak diyebilirsin. Hakkındır. Demezsen ayıp zaten. Evet geriye 10 tane takım var. Oradan ne beklemeliyiz sorusunun cevabının içinde; Kalou Uche, Jimmy Durmaz, İsaksson, Faubert, Webo ile Carvalhal'ın gol sevinçleri, Rıza Çalımbay ile basit yenilen goller, Skibbe'nin güzel başlaması muhtemel 5 haftalık filmi, Şifo'nun odunlarından 4-3-3, Lamine Diarra gibi yanıtlar var.

2 Ağustos 2012 Perşembe

4x100 Yayın Havuzu

1991 Kızılyıldız takımı CL şampiyonu, ayakta Mihajlovic oturan Jugovic o zaman havuz deniz falan yok her yer bozkır !!

2012-2013 sezonunda şampiyonlar liginden elde edilecek muhtemel gelirleri gören spor yöneticilerinin ağızlarının suyunun akması İstanbul’un lüks semtlerinde hafif çaplı sel felaketlerinin yaşanmasına yol açtı. Yapılan açıklamaya göre, gündüz vakti evde karısıyla aşk-ı memnu adlı uyarlamanın 154634686. tekrarını izlerken dizinin reklama girmesini takiben kumandayı karısının elinden kapıp Eurosport’u açan kulüp yöneticisi olduğu iddia edilen X.Y(52) ekranda gördüğü avroların miktarından sonra 10 dakika boyunca ağzı açık ayran delisi gibi evin içinde dolaştı ve olanlar oldu. Yine sel yine hüsran yine İstanbul yine trafik yok lan o burada değildi neyse…

Bizim ulusal medyamız ve o medyanın maymunları havuzdu, denizdi, gel sana havuç vereyim, oradan çıkarım buraya girerim vs. diye birbirini yiyedursun. Millet öte tarafta tertemiz euroları indirmeye devam ediyor. Geçen sene kıbrıs rum kesimi takımı adı neydi şimdi hatırlamıyorum derken aklıma geldi, Apoel öyle veya böyle bi' şekilde çeyrek final oynadı ve kasasına giren miktarını sen hesaplarsın artık. Apoel play-off+grupta 2 galibiyet+3 beraberlik+2.tur+çeyrek final yaptığına göre kasasına ne kadar girmiştir? Ve bunu bizim beğenmediğimiz, kıytırık takım la diye adlandırdığımz, kuralarda lokum diye başlık attığımız Apoel'in yaptığını da bi' kenara kalın puntolarla yazın.

Şampiyonlar ligi öyle bi' para basıyor ki off ki ne off. Bu sezon ki rakamlara bakalım. Gruplar öncesinde oynanacak elemeleri geçip play-off turuna kalmayı başaran her takıma 2,1 milyon euro, grup aşamasında yer alacak 32 takıma 8,6 milyon euro veriliyor. Yani Galatasaray 8,6 milyon euro cebe indirirken fener play-off'u geçip gruplara kalırsa 10,7 milyon euro kasasına koyacak. Şimdi olum bu nasıl saçmalık ya o zaman bizde play-off oynayalım da turu geçelim 2,1'i cebe indirelim diyenler olabilir ki olmamasına ihtimal yok. Bu tipleri boş beleş konuşan tipler olarak tanımlıyorum ve diyorum ki hayatında kaç kere play-off'u geçebildin de konuşuyorsun, gel rakip mi istiyorsun? Al sana, Udinese, Lille, Malaga, M.Gladbach iyi mi? Şimdi oturda bi' adam ol bi' laf dinle.

Eleme ve katılım aşamasında para dağıtmaktan bıkmayan UEFA grup aşamasında da çarıklı milyoner gibi paraları leylaya basmaya devam ediyor. Kazanılacak her maça 1 milyon euro, beraberliğe 500 bin euro ödeniyor. Yani 2 galibiyet 2 beraberlik alsan temiz 3 milyon euro, Allah'tan belanı mı istiyorsun be adam? Haa bu bana yetmez diyorsan gruptan çıktığın anda 3,5 milyon euro ödülü koyuyorsun kenara hem de grupta kazandıklarından hariç !! Sonrasında çeyrek finale 3,9 milyon euro, yarı finale 4,9 milyon euro derken finalde kazanan 10,5 milyon euro finalist 6,5 milyon euronun sahibi oluyor.

Hala biz de play-off oynayıp 2 milyon daha alalım diyen kalın kafalı gaassaraylı varsa, onlar içinde ramazana özel şöyle bi' organizasyonumuz var. Yayın gelirinin %65'i Galatasaray'a giderken, %35'i Fenerbahçe'ye gidecek ama kalın kafalı tüm taraftarlara 3'ün 1'i gidecek maalesef.

Play-off aşamasındaki 2 milyon'un kıymetini, dün Aykut Kocaman'ın maçtan önce yaptığı basın toplatısındaki elenme, dramatik, olabilir vs kelimelerini aynı anda cümle içinde kullanmasından anlayabiliriz. Burada lafı dönüp dolaştırıp fenere getirdim diye alınan dostlar olacaktır, gayet normal ama somut bi' örnek olsun diye söyledim. Vaslui ile eşleşmiş(1-1'lik skor ortada) bile olsan da CL de eskisi gibi içerde dışarda 4 atacağın bi' takım yok. Bunu yapabilen 2 takım var, Madrid ve Barca. Her neyse o 2 milyon euro'yu boştan yere vermiyorlar. Sen al aşağı edebilirsen Udinese, M.Gladbach, Lille, Malaga gibi takımları o zaman indiragandi yapıyorsun. Hadi bakalım rastgele panpalar...