11 Haziran 2014 Çarşamba

Kısa Yoldan Dünya Kupası


Dünya Kupasını her kafadan ve her kıtadan çeşit çeşit insan takip ediyor, etmeye çalışıyor. Kimi oturup 64 maçın tamamını izliyor, kimi işten güçten vakit bulursa affetmiyor, kimisi açılış maçı ile finali izleyip zirvede bırakıyor, ötekisi sadece tuttuğu takımı izliyor falan pişman.

Mesela gruplarda çok gereksiz maçlar olabiliyor. Tabi bu kişiden kişiye değişiyor. Bazı insan maç olsun da ne olursa olsun diyor, bazısı saçmalama olum ya Honduras-İsviçre maçını izleyip ne bok yiyeceğiz diyor. Ama Cezayiri, Hondurası, Koreyi falan ancak Dünya Kupasında izlersin başka zaman oturup da "lan bi bakıyım bu honduras ne alemde" demezsin. Çünkü gaassarayın fenerin beştaşın var, Allah başka dert vermesin!

Şimdi her maç izlenmez abi ya diyenler için güzel bi' liste çıkarıyorum. Onu takibe alın oradan devam edelim.
2. tur ve sonrasındaki hiçbir maçı kimse kaçırmak istemez herhalde!

Açılış maçı; 12 Haz Perş 23:00 Brezilya-Hırvatistan
13 Haziran 22:00 İspanya-Hollanda
14 Haziran akşam 01:00 İngiltere-İtalya
15 Haziran akşam 01:00 Arjantin-İngiltere
18 Haziran 22:00 İspanya-Şili
19 Haziran 19:00 Kolombiya-Fildişi ve 22:00 Uruguay-İngiltere
20 Haziran 22:00 Fransa-İsviçre
22 Haziran 19:00 Belçika-Rusya 
24 Haziran 19:00 İtalya-Uruguay

2. turda vakit kaybı yapmam bana yarı final lazım diyenler için 8-9 Temmuzda yarı finaller var.
Final 13 Temmuz 22:00 

Bu liste sayesinde grup aşamasında vakit kaybı yapmadan favoriler, dark horse'lar ve pusucular dahil herkesi çemberin içine almış oluyorsunuz. 2. tur için herkesi en az 1er kez izlemiş biri olarak her ortamda gelişine atışlar yapabilirsiniz.

Öncelikle İtalya, Arjantin aklımızda, lanet olsun Patrick Evra'ya, Brezilya gitsin oynasın plajda!

90 dakika ayrılması gereken oyuncular;
Kolombiyalı Cuadrado, Portekizli Will.Carvalho, İtalyan İmmobile ve Verratti, Hırvat Kovacic, Şilili Vargas, İngiliz Lallana, İsviçreli Shaqiri

Son söz hatta önsöz, Dünya Kupası varsa kaçmaz arkadaş. 94'ten bu yana izliyoruz var mı pişman olan?

9 Haziran 2014 Pazartesi

Kağıt Üstünde: Messi, Agüero, Higuain



Sanki Ramiz Dayı Ezel'in 34. bölüm 3. reklam dönüşünden sonra Messi'nin kulağına "Dünya Kupasını alamazsan efsane olamazsın yeğen" demiş gibi dünya üzerinde aşırı bi' beklenti ortaya çıkmış durumda. Halbuki Messi mi Ronaldo mu diye tartışırken kimse Ronaldo için Dünya Kupasını alamazsan "uff olursun" demiyor. 2010 DK da Almanya karşısında 4-0 bozguna uğrayarak panzerin altına kalan tangocular bu sefer Brezilya, İspanya, Almanya 3'lüsünün arkasında gizli favorilerden gösteriliyorlar ya da bana öyle geliyor.

Bu arada "tangocular" kelimesini cümle içinde kullanmanın verdiği duyguyu enerjiyi sinerjiyi kinetiği potansiyeli ilk defa yaşıyorum, tutmayın küçük enişteyi.

2010 da Maradona neyi düşünerek orta sahası olmayan ve geri gelmeyen 4 forvetten oluşan bi' takımla şampiyon olmayı hayal etti bilmiyorum ama bu sefer böyle olmayacağı kesin. Alejandro Sabella kimdir, nedir, hiç bilmem çok da önemli değil. Adam akıllı ortalama bi' iş çıkarsın bu Arjantin takımı için yeterli olur görüşündeyim.

Messi, kariyerinin en dandik sezonu geçirmişken üstüne bi' de kendisine dayatılan "şampiyon olmalısın" baskısından sonra buradan da boynu bükük eve giderse toparlanması zor olur. Messi 27 yaşında, 2018 den sonra 2022 de olmayacağı kesin. Burada şampiyon olabilir. Bunu başarmak için yeterli takım potansiyeli mevcut. Ancak bazı kilit noktalar var.

Ben diyorum ki Arjantin aşağıdaki veya yukarıdaki isimlerin yan yana gelmesiyle 4-3-1-2 sistemini oynamalı. Bunun dışında hiçbir taktik ile vakit kaybı yapmamalı. Hücum hattı için yazılacak söz, yapılacak eleştiri yok. Golcü ise Higuain, yetenekse Agüero, mucize ise Messi var. Yedeklerde Lavezzi var, Palacio dangapozu var. Önemli olan savunma da değil, önemli olan Messi'nin arkasındaki 3lü de kimin nasıl oynayacağı!


Anahtar: Di Maria
Şampiyonlar ligi finalinde Messi ile karşılaştırılan adam sahada gezinip, stadyum ekranından saçlarını düzeltirken, sahanın her noktasını işleyen ve 110. dakikada sol kanattan yardırıp penaltı noktasına dalak bırakan Angel Di Maria Arjantin'in en kilit oyuncusu olacak diye düşünüyorum. Çünkü Messi'nin arkasındaki 3lü ne kadar sağlam olursa ve rakip orta sahaya boyun eğmezse o zaman Arjantin skor bulmada zorlanmayacağı için hedefe ilerlemekte zorluk çekmeyecektir. Mascherano ve diğer partneri-Gago veya Biglia olabilir-bu ikili normal standardında orta alanı parsellerse Di Maria'nın sol iç performansı tarihe geçmekte zorlanmaz.

Kupaya giden yolda 2.turda Fransa grubu, çeyrek finalde Belçika-Portekiz-Almanya savaşından çıkacak takımla oynayıp öncelikli olarak 2010 da göremediği yarı finali görmek Arjantinliler için "İstanbul'da Sarıgül zamanı geldi" sloganının tekrar söylenmeye başlanmasını sağlar. Bu kadro için yarı finale kadar taktiksel anlamda her şeyi söyleyebiliriz. Ama son 4e kaldıktan sonra Messi topu almalı, al-verini yapmalı, kafayı kaldırmalı, çalımı basmalı ve golü yapmalı aması olmamalı, net. 

4 Haziran 2014 Çarşamba

6. Geleneksel İtalya Günleri

Roberto Baggio, Amerika 94 Dünya Kupası finalinde Gençlik Parkı kale arkasının gazına gelip penaltıyı Ulus Heykel meydanına göndermese, İtalya kupanın sahibi olacak ve bünyede ki gök mavisi hayranlığı hatta Juventus profili hiç oluşmayacaktı, diye düşündüm geçen gün. Evet, hiç işim yoktu oturdum bunu düşündüm.

94 Dünya Kupasını Brezilya ne kadar hak ettiyse Roberto Baggio 1 fazlasını hak etmiştir. Bunun lamı cimi olmaz, yapanın yanına kalmaz. O gün Baggio penaltıyı kaçırınca üzülmüştüm İtalyanlara ve o güzelim gök mavisi formalarına. İlk defa Dünya Kupası izliyordum ve belki de idrak ettiğim tek realite Dünya Kupasıydı. Salenkoyu falan hatırlıyorum, İsveç kalecisi vardı tesisatçı Nurettin dayı kılıklı adını hatırlayamadım iyi kaleciydi. Bulgarlar Almanları şapa oturtmuştu ki o günden beri sevmem Almanyayı ve Alman ırkını. İtalya-İspanya maçı çeyrek final olması lazım 2-1 bitmişti, Dino Baggio'nun 1654 metreden golü var. İtalya'nın gerçekten İtalya olduğu zamanlardı. Sonra 98 de zalım Zidane ve arkadaşları zor da olsa penaltılarda İtalya'yı geçip kupaya uzanmışlardı. 98 İtalya'nın hakkıydı diyeceğim de Zidane'a ayıp olacak, yoksa tereddüt etmem derim. 2002 de Güney Kore'nin tarihe geçen galibiyeti maalesef İtalyanlara karşı geldiği için tarihe tanıklık ettiğime lanet etmiştim. Bu liste uzar gider ama sonuç değişmez Dünya Kupasında küme düşme olsa biz yine İtalyanların yanındayız gardaş. Ama unutmadan en çok üzüldüğüm Casiraghi'li 96 Avrupa Şampiyonası kadrosudur, söyleyim de dursun kenarda. Almanya maçında kaçan penaltıyı hala hatırlıyorum. Lanet olası Köpke nasıl kurtarmıştı Zola'nın penaltısını?


İtalya ile 6. kez Dünya Kupasına gidiyoruz. 94, 98, 02, 06, 10 ve inşallah kupa ile sonuçlanacak 14' Brezilya yolculuğuna başlıyoruz. Balotelli'nin şu pozunun ESPN tarafından İtalya posteri olarak seçilmesi de cuk oturmuş. Çünkü kimse İtalya'yı favori göstermiyor ama İtalyanlar ne kadar güçlü olduklarının farkındalar, farkındayız icabında.

2012 Avrupa şampiyonası elemelerinde takımın başına gelen Prandelli, Lippi kadar umut ve güven veriyor. Avrupa şampiyonasında 3'lü savunma modeliyle farkını gösteren hatta De Rossi'yi savunmanın ortasında oynatarak finale kadar yürüyen Prandelli ve saçları dünya kupasında Brezilya, İspanya, Almanya 3'lüsünün hemen arkasında boş alanlara deplase olmak için bekliyor, bekliyoruz.

İtalya'nın tek sorunu her turnuvada gruplarda yaşadığı saçma sapan konsantrasyon eksiklikleri. Onun dışında 2. turdan itibaren her takıma karşı %51 şansı var. Mesela bu grupta da son maçın son dakikasına kadar gruptan çıkıp çıkamama durumunu yine yaşayacağız bundan kimsenin şüphesi yok. Yüksek ihtimalle de 2. olarak çıkarız diye düşünüyorum.

Prandelli'nin 2012 de 3-5-2 devrimi ile Avrupa şampiyonasını izleyen tüm dünyaya ders vermesi, 2014 DK öncesi favoriler içinde adı telaffuz edilmeyen Azzurilerin yabana atılmaması gerektiğini ortaya koyuyor. Ancak biryantinine yandığımının Prandellisi, finalde İspanyadan 4 tane yedikten sonra eleme maçlarında ağırlıklı olarak 4lü savunmayı tercih etti. Hatta kadroya çağrılan hücumculara bakınca da tek forvet arkası bol orta sahacılarla oynayacak gibi duruyor. Yine aklından ne cinlikler geçiyor hocanın bilinmez. 2012'de De Rossi den kusursuz savunma katkısı almıştı. Şimdi kimden nasıl bi' katkı almayı planlıyor bilemezsin yeğen..


Montolivo'nun soyu bozuk İrlandalı tarafından hunharca sakatlanmasından sonra Insigne-Cerci kanatlarını kullanan formasyona gidilebilir Yani direk 4-3-3 ve benzeri 4-5-1 tarzına dönebilir. Ama elindeki merkez oyuncularının daha kaliteli olduğunu düşünürsek ki bence öyle o yüzden kenarları savunma beklerine bırakıp merkez orta sahaların oyuna hükmeden yapısını tercih etmek daha mantıklı geliyor. Ayrıca bu saatten sonra da her maç böyle oynarım diyerek tek oyun anlayışında aynı oyun stiline sahip adamlarla ısrar etmek kendi kuyunu kazmaktan öteye gitmez, dünya kupası bu Kosta Rika, Jamaika fark etmez rakipler affetmez başkan. Kosta Rika karşısında yaşanabilecek en ufak bi' kaza Uruguay ve İngiltere maçlarında kan çıkartır. 

Gönlümden geçen İtalya kadrosu aynen yukarıdaki şekilde oluştu. Immobile ve Cerci konusunda kararsızım. Marchisio yerine Verratti de olabilir çok fark etmez. Aynı şekilde savunmada Barzagli değil de Bonucci de olabilir. Candreva çıkar, Cerci girer işte o zaman Pirlo araya oynar rakibi açar. İtalya'nın kaderini belli edecek isimler değişmez. Buffon, Pirlo ve De Rossi, Balotelli. Bu 4'lü gereğini yaparsa düz yolda pati çekmeden işimize bakarız. Kupa hedefine gitmek için ekstra 1-2 katkı gerekir, bu isimlerin de Insigne ve Immobile olmasını umuyorum.

Son söz, Forza İtalya!