10 Temmuz 2011 Pazar

Dün Sabaha Karşı 5-6 Gibi

Avusturya da gerçekten son 2 yıldır göremediğimiz bir birliktelik var takımda; yüzler gülüyor, herkes umutlu, Arda gülüyor lan..Ama her şeye rağmen Gökhan Zan,Ayhan ve Sarpı orada görmek cinnet atağını başlatıyor. Ciddi ciddi herkes de Terime karşı bir inanç bir güven duygusu bir bir bir şeyler var. Belki de başarısız geçen sezonlardan sonra taraftar olarak, oyuncular olarak tutunacak bir dal aranıyordu o yüzden böyle oldu orasını bilemem ama bu işte bir ibnelik var. Şaka lan şaka ibnelik yok da sen onu anladın aşırı güven duygusu var umarım içimizde patlamaz.
Gel gelelim Arda’nın yaptığı açıklamalar ile artık son bulan gidecek mi gitmeyecek mi tartışmalarına, gündem meşguliyetine, gürültü kirliliğine vs vs..
Delioanlı diyor ki “Terim gelmemiş olsaydı Avrupaya gideceğdim emmaaa şincik vazgeçtim” affedersin iyi b.k yedin diyeceğim demiyorum severim seni hep savunmuşumdur o yüzden bir yanlış kararın oldu diye çamur atıp üstüne çıkmayı denemeyeceğim doğrusu gerek yok.
Tabi ki sezon sonunda şampiyon olsun kupayı kaldırsın kaptan olarak, Avrupa şampiyonasında da süksesini yapsın Atletico Madride değil Chelsea’ye gitsin Liverpool’a gitsin Juventus’a gitsin. Tabi ben seçiyorsam önce Juventus’a sonra Liverpool’a gitmesini isterim. Heaa olmadı Chelsea’ye panpa hadi bakıyım. Ama bu cümlenin hatta paragrafın en başına bir “gönül ister ki” ekleyip okursak daha mantıklı olacak.
Bu kararının ne kadar doğru olup olmadığını kendisi belirleyecek. Çünkü o ne kadar iyi oynarsa maç kazandırırsa o zaman onu çekemeyenler susacak götlerine kına yakamayacak ve Arda rahat bir son Türkiye sezonu geçirecek. Performansının yanında eğer Avrupa’ya gitmek istiyorsa ki istiyordur o yüzden İngilizce ve İspanyolca derslerine başlamasında fayda var. Mesela apaçi de olsa İngilizce by Terim’den öğrenebilir. Sonuçta o da gittiği zaman lehine olacaktır. Dilin dile değmesini beklememek lazım dimi!! Her neyse buraları beni, bizi, seni, sizi ilgilendirmiyor.
Son olarak da taktik idmanlardan gözlemlediğimiz bir durum  var. Tüm Avrupa da kural gibisinden herkesin 4-3-3 oynadığı bir kıtada biz bu sene efsane 4-4-2 ye dönüyoruz galiba bunun sinyallerini de aldık. Hiç de fena durmuyor çift forvet denemesi hadi bakalım. Önemli olan ortadaki ikilinin yani Selçuk İnanın yanına gelecek olan transferin kim olacağı o zaman bu konuda biraz saçmalama imkanı bulabiliriz. Tabi aynı zamanda 4lünün solunda Arda oynarken-Okan Derici seneye 11 başlar ama Berkini de kolay harcadık en azından şans verilmeliydi ayıp denen bir şey var- sağında kim oynayacak o da bol opsiyonlu ucu açık bir soru! Kazım, Pino, Aydın, Serdar, hatta Elmander belki Emre Çolak olmadı Stancu var yani…Sonradan aklıma geldi ama Yekta bile oynar olum sağ tarafta…
Tabi bu kadar isim sayıyorsunuz ama hangisi Galatasaray gibi hedefi olan bir takımın oyuncusu mesela Pino ve Aydın olur mu bence olmaz. Zaten Aydına verilen şans bu takımda hiçbir genç oyuncuya verilmedi. Cem Sultan, Cumhur, Sinan hiç şans bulamadan gittiler. Berkin, Berk, Bilal de gidecek gibi ya neyse fazla girmeyelim oraya yoksa ağzımı bozacağım. Pino dersen beyinden nasibini almamış bir adam. Dan dun her yerden bam güm vuruyor. Bizim okan var o da vuruyor yani sıkıntı yok hem de yerli statüsünde ama fenerli..
Ben sana bir kadro rotasyonu veriyim yoksa bu yazının sonu gelmeyecek zaten sabah oldu gün aydınlandı yatmam lazım.