31 Temmuz 2013 Çarşamba

Oğlum Olsun Solbek Yaparım


Ardı arkası kesilmeyen kanat bindirmeleri, Cannavaro benzeri stoper hamleleri, rakip sağ açığın ağzını açık bırakan hücum varyasyonları, oha, yok artık dedirten ters kademeler ve en önemlisi taraflı tarafsız her izleyici üzerine bırakılan güven taneleri...

Hakan Ünsal, Ergün Penbe, Abdullah Ercan, hücum yönü hariç İbrahim Üzülmez eee sonra?

Mesela bi' Norveç A milli maçında artık nasıl bi' kriz olduysa, Sabri solbek olarak 11 başlamıştı. Sonra 45 dakika dayanabildi orası ayrı konu. "orası ayrı konu" diye geçip gittiğimiz için, Galatasaray hala Riera ile mi devam edecek, Riera 3 milyon dolar alıyormuş çok değil mi, Hasan Ali yerine Kadlec, İsmail iyileşiyor ama bi' solbek lazım değil mi, 1461'den solbek aldık ama yine de yabancı lazım, Vederson gitti bi' yabancı bulmamız lazım vs. diye sağda solda ağlanıyoruz, sızlanıyoruz, adamlar koydukça hazmedemiyoruz. Ama dönüyoruz hemen 1-2 yabancıya, 3e 5e bakmadan basıyoruz parayı, yatıp kalkıyoruz kapısında havaalanında sonra olayı çözüyoruz ama o anlık, günlük, sezonluk.. Ya sonra? 

Hakan Balta'nın milli takımla tanışması; Ergün ve Hakan Ünsal jenerasyonundan sonra yaşanan solbek deneme süreçlerinde herkesin çok beğendiği ve tam isabet diye lanse ettiği bi' isimdi. Ama gün geldi devran döndü, Hakan Balta bugün Galatasaray A2 takımında bile kadroya giremeyecek seviyeye geldi. Hakan Balta 40 yaşına mı geldi de bu seviyeye indi, tabi ki hayır. Daha 30 yaşında ve tam adamakıllı, ezbere top oynaması gereken yaşlarında ama pili bitik, jetonu köşeli. Kimilerine göre sigara tiryakisi bi' türlü bırakamıyor falan. Ama asıl neden takımların yerli oyuncuya muhtaç olmaları ve elde ki adamın geçmişte gösterdiği başarılı performanslardan dolayı garanti para ile sözleşme imzalamak zorunda kalınması. Eeee Hakan Balta veya başka biri bu şartlarda daha ne için kasacak ki para zaten tıkır tıkır hesaba yatıyor, Riera elinden geleni yapıyor, olmazsa Kadlec geliyor vs. 




Dün haberlere bakarken gördüm, Erciyes'in 21 yaşındaki sol bek oyuncusu Emre'yi Ruslar istiyormuş. Buyur buradan yak! Biz milli takımda kim oynar, Riera'nın yerine kim gelir, İsmail iyileşir mi derken daha dün PTT 1.lig den gelen adamı Ruslar istiyor. Acaba bizim futbol yöneticilerinde hipermetropluk falan mı var? Adam burnunuzun dibinde Ruslara göre takır takır oynuyor, siz Ali Adnan, Carlinhos, Ekotto bilimum solbek oyuncusu ile haşır neşir olup gönül eğlendiriyorsunuz. Sonra da diyorsunuz ki 6+0+4, "hadi oradan" der Demirören adama!

Riera, Kadlec, Ersan(iyileşince İsmail), Celutska, Taiwo, Dede, Abdullah(orta saha oyuncusu ve sağ ayaklı), Şenol Can, Ergün, Ali Adnan(Rizeyle imzalamış), Tosic, Emre(Rusların istediği çocuk), Çağdaş(sonradan solbek), Sancak, Ziya, Çağlar, Anıl, Mehmet

18 takımlı ligin sol savunmalarını yukarıdaki 18 adam forma giyer gibi yapıp işgal ediyor. 6'sı yabancı 12'si yerli. 12 yerli ama sadece sayısal olarak fazlalar onun dışında pek etkin oldukları söylenemez. Milli takım seviyesinde İsmail, belki Ziya ve zamana bırakabileceğimiz Rusların istediği Erciyesli Emre'yi sayabiliriz. Yani koskoca 400 milyon dolarlık yayın ihalesine sahip, 70 milyon nüfuslu, 1 milyona yakın lisanslı futbolcu içinde milli takım için ıkına ıkına 3 kişiyi zor yazıyoruz.

Bugünlerde buraya yeni bi' aday var Münihli Emre. Emre Can'ın 1-2 tane hadi oranı buranı yırtsan toplam 3 maçta Bayern forması ile sol kanatta oynamış olmasından dolaylı sol savunma için onun adı geçmeye başladı. Öncelikle onu sol kanatta deneyen geçen sene Heynckess'ti. Ama neden Emre Can'ı solbek oynattığı bilen var mı, yok. Belki sadece bi' denemeydi ya da kadro kalitesinden dolayı mecburiyetti denilebilir, nereden biliyorsun da adama solbek damgasını manşetten vuruyorsun.

Yarın öbür gün Emre Can'ı getirip solbek yapmaya çalışırsak, tabiri caizse oraya tıkarsak, üstüne de ikna edip A milli formayı giydirirsek bence yazık olur. A milli olmasına yazık olmaz da, alt yaş gruplarında orta sahada ki performansını izlemiş biri olarak kendi beceriksizliğimizi başka taraflardan kapatmaya çalışarak çocuğa yazık etmiş oluruz. Adam akıllı solbek yetiştirin, yetişmeye çaba gösterin baktınız olmuyor defolun gidin la, aha kapı orada bu ne para sevdası la? Çekilin bi' de biz şansımızı deneyelim dimi beyler? 

Zaten sizin bi' şey üretip yetiştirmek, topluma sunmak, emek sarf etmek gibi ne çabanız ne de potansiyeliniz var. Allah izin verir de bi' oğlum olursa Maldini savunmasında, Roberto Carlos hücumunda bi' solbek yapacağım göreceksiniz...Sonra da satacağım Ruslara, Araplara gelsin paralar, ver fanı gitsin...

Şimdi Tottenham başkanını daha iyi anlıyorum, 145 milyon € da ister 200'de ister var mı başka solak?

28 Temmuz 2013 Pazar

Biiiiiirrrr, Kiiiiiğğğğ, Üğğğç...2013/2014


Chedjou, Frey, Malouda, Cicinho, Baros, Jaja, Civelli, Itandje, Sow, Alves, Taiwo, Rengifo, Franco, Scarione, Babel, Kadlec,Waterman, Da Costa, Hutchison, Bosingwa, Kweuke, Kokalovic, Sylvestre, Malki, Pawelek, Mandjeck...Demirörenin 6+0+4 kuralına rağmen transfer edilen 25 yeni yabancı futbolcu. Ve şurada sezonun başlamasına 15-20 gün kalmasına rağmen hala yerli oyuncudan çok yabancı isimler piyasadaki haber üstünlüğünü kimseye kaptırmıyor. Cardozo, Carlinhos, Adebayor, Salihoviç, Barrios, Kaluo, Emenike, Bruma, N'Diaye vs..

Bunun yanında piyasada muhtemel transfer olması beklenen yerli isimlerde var. Çünkü 6+0+4 gibi saçmalığın olduğu yerde en düz en vasat hatta vasatında altından olan her yerli, daha da ileri gidecek olursak eli ayağı düzgün, alışverişi good olan her lisanslı sporcunun bulunmaz hint kumaşı kadar değerli konuma geldiğini söylemek lazım. Mesela Semih Şentürk, Kazım Kazım, belki Ceyhun, Aydın Yılmaz ve niceleri..Yani bi' de Selçuk Şahin, Veli Kavlak gibi kıymetliler(!) de var ki onların değeri, Şabanoğlu Şaban'da tavukçu teyzenin kaybolan elmaslarından bile fazla!

Gelen yabancı kalitesine bakınca geçmiş yıllarda yaşanan abuk sabuk adı sanı duyulmamış sonunda FİFA'lık olunan isimlere göre yönetici kadrosunun biraz olsun adam akıllı işler yapmaya başladığını söylemek ve haklarını yememek lazım. Ama her şeye rağmen kağıt üzerindeki isimler ve geçen sezon ki takım performanslarını göz önüne aldığımızda Galatasaray ve Fenerbahçe'nin yerlisi, yabancısı, hocası, yönetimi, stadı, taraftarı, medyası ve güç dengelerini düşündüğümüzde zirvenin değişmesinin çok zor olduğu görünüyor.

Muslera-Eboue, Semih, Chedjou, Balta-Melo, Selçuk, Hamit-Sneijder-Burak, Drogba
Kadro Dışı; Dany, Riera, Elmander, Ambrabat

Zaten yerli oyuncu kalitesinde bi' tarafta Semih, Selçuk İnan, Engin Baytar, Hamit, Yekta, Emre Çolak, Erman, Umut, Burak diğer tarafta Bekir, Egemen, Hasan Ali, Gökhan, Topal, Topuz, Emre, Alper, Caner vs. gibi isimlerin olması 6+0+4 dünyasında bu iki takımı önde başlatmaya yetiyor. Üstüne de Drogba, Sneijder, Melo, Muslera, Bruno Alves, Meireles, Kadlec, Sow, Kuyt gibi adamları koyunca bu muhabbeti fazla uzatmadan diğer takımların hal ve gidişiyle devam etmenin farkına varıyorum.

Volkan-Gökhan, Alves, Egemen, Kadlec-Topal, Alper, Meireles-Kuyt, Sow, Cardozo(Emenike)
Kadro Dışı; Yobo, Holmen, Cristian, Webo

Geçen sene Feda diyen bu sene de İnönüye veda diyen Beşiktaş bu sene kime ne diyecek onu merak ediyorum. Yapılan transferlere bakıyorum Tolga, Franco, Sezer, Ömer, Gökhan, Serdar ve Eneramo adlı belirsizlik. Tolga'yı bi' kenara koyarsak gelenlerin hangisi Beşiktaş'ın geçen sene ki kısıtlı kadrosuna seviye atlatacak kalitede? Bu soruya cevap verebilecek isimlerin varsa o zaman şampiyonluk muhabbetlerine meze olabilirsin. Beşiktaş şuna da cevap vermeli, senin Veli'yi, Eneramo'yu oynattığın yerde rakibin Melo'yu Drogba'yı, Meireles'i Sow'u oynatıyor. Hatta bu yetmez diyor Cardozo diye yanıp tutuşuyor. Büyük takım büyük oyuncularla olur bu bi' klasikleşen ve kendisiyle örtüşen bi' doğrudur. O yüzden Ronaldinho mu gelir, Adebayor mu gelir kim gelir ben bilmem ama 2 tane top class transfer gerekiyor. Sezonun rengini belli edecek durum kesinlikle golcü ya da Ronaldinho ayarında birinin gelmesi olur. Yoksa şimdiye kadar gelenlerle geçen seneden farklı bi' şey beklememek lazım çünkü o dolmuşta ayak giden yolcular var.

Tolga-Serdar, Franco, Sivok, Transfer-Muhammed, Oğuzhan, Fernandes- Gökhan, Pektemek, Almeida
Kadro Dışı; Holosko, Escude, Dentinho

Trabzonspor ve 1. sınıf mafyaların kendisini 3.sınıf mafya olmakla şikayet ettikleri başkanı Hacıosmanoğlu ile devam ediyorum. Mafya olup olmaması ya da hangi sınıfta olduğu beni hiç ilgilendirmez daha doğrusu kimseyi ilgilendirmez. Bak, sonra adam sizi gömecek yer bulamaz. Mr. Akçay hamlesi yapmış mı evet, doğru mu net evet, 1461'den takviye yapması doğru mu evet denemekte fayda var, top class yabancılarla ilgileniyor mu evet, yetmezmiş gibi imzada attırıyor mu evet, ee o zaman mafya olmasının hatta 3. sınıf olmasının ne önemi var kime ne la? Trabzon'un Şenol Güneş zamanında tek ihtiyacı olan kaliteli yabancılardı ama Sadri Şener vizyonunun habersiz getirdiği isimler sayesinde CL de bile kimleri oynatmak zorunda kaldılar. Malouda ve Bosingwa kesinlikle sınıf atlatacak kalitedeler, şimdi golcü transferine geldiler. Barrios ya da Kalou diye söylentiler var. Trabzon'un Lucas Barrios gibi daha 28 yaşında ve yerden havadan her türlü bitiriciliği olan bi' golcüyü alması direk lig sıralamasına etki eder. Bekleyip göreceğiz ama 3. sınıf diye lanse edilen bi' başkan Malouda'yı Bosingwa'yı getiriyorsa Barrios gelecek diye adrenalin yapıyorsa boşver 3'ü 5.sınıf olsun. Bu arada Barrios gelmeyecek büyük ihtimalle ama transferde paradan önemli bi' koz daha var ki Malouda ve Bosingwa da buraya gitmiş ben neden gitmeyim diyen bi' golcü bulmaları hiç de zor değil. Sonuçta futbol bi' şov ise bu şovun yıldızı gol atandır. Bu arada unutmadan Malouda'yı orta 3lü de oynatırsa Adrian'dan daha fazla katkı sağlar demedi deme.

Onur-Bosingwa, Aykut, Giray, Celutska-Soner, Colman, Malouda- Olcan, Volkan, Transfer
Kadro Dışı; Adrian, Henrique, Alanzinho, Zokora

Bursaspor için geçen hafta Hikmet Karaman sebebiyle bi' post atmıştım. Yine aynı şeyleri tekrarlamak istemiyorum. Konu az ve öz, DMC+ST sadece 2 transfer ile zirveyi zorlamak için yeterli olacak seviyedeler. Hala anlamayanlar için Edu ile N'Diaye arasında defansif bi' ön orta saha oyuncusu ve gol atmakta zorlanmayan uyum sorunu olmayacak bi' golcü. Ön orta saha yani sizin deyiminizle ön libero için bi' isim veremeyeceğim ama Antalya Hutchison ile ilgilenebiliyorsa bi' zahmet Bursa da ilgilensin dimi? Genç Semih de imza atacaksa atsın, yoksa evde yata yata yılbaşına anca hazır olacak.

Frey-Şener, İbrahim, Civelli, Taiwo-Belluschi, Murat, Batalla-Ozan, Tuncay, Pinto
Kadro Dışı; Sestak, Basser

Büyüklerden sonra bu sezon herkesin gözü kesinlikle Kayseri'de olacak. Ertuğrul Sağlam ile başlayan Kayseri trendinden sonra her sene bunu söyler olduk ama geçen sene Prosineckinin takımı aldığı yer ile ligi bitirdiği yere bakınca yine Kayseri'ye dikiz atmak zorunda kaldık. Prosineckinin ligin şifresini çözmesi sezonun bitişinin ertesi günü Nobre ile sözleşme imzalamasından belli oldu derken adam baktı ki burada ekmek çok gitti Jaja'yı da aldı. Hem de kulübü zarara uğratmayacak şekilde, kiralık olarak devamında satın alma opsiyonu ile imzaladı. Geçen sene ki iskeletten Riveros'u kaybettiler ve Ceyhun da Galatasaray'a geri döndü. Tam merkezi noktadan 2 oyuncuları gitti. Bunu nasıl telafi edecekler bilmiyorum ama görünen Mijailovic ve Okay 2lisinin beraber oynaması tabi başka alternatiflerde olabilir. Mesela Bilal Gülden'i aldılar o bi' çıkış yapabilir ya da çılgın Salih orada bile oynayabilir. Kayseri de gidişatı belirleyecek olan, kağıt üzerinde hepimizi ağzı açık bırakan, heveslendiren Sefa, Jaja, Mouche-Bobo 4'lüsünün sezona nasıl etki edeceğidir. Bu tarif tutarsa tadından yenmez, yoksa en fazla 6-7. olurlar.

Gökhan-Cüneyt, Simic, Zurab, Ömer-Mijailovic, Okay-Sefa, Mouche, Jaja-Bobo
Kadro Dışı; Biseswar, Cleyton,

Eskişehir az önce Alfred N'Diaye ile anlaşmış ve en official'ından formayı da giydirmiş. Yani Alper'in yerini bi' bi' nebze olsun doldurdular. Bu takviye ile transferi kapatmış gibi görünüyorlar ki 10 yabancıları oldu. Tabi Ertuğrul Sağlam'ın Pinto ve Basser'i istediğine dair haberler var. Belki ikisi birden olmaz ama Pinto'yu bi' düşeş ile kadroya katabilirler. Çünkü Hikmet Karaman'ın Pinto'dan memnun olduğu söylenemez. Hazırlık maçlarına baktığımızda hoca geçen sene ki 4-3-3 den vazgeçmeyecek gibi ama oyuncu tercihleri nasıl olacak orası ? . Mesela Veysel'i sağbek de mi orta 3lü de mi kullanacak. Necati ile mi başlayacak yoksa Kamarayı santrafor mu yapacak. Daha bi' de Bienvenu var. Tabi bu kadro seçiminde 6 yabancı kriteri de her takımı olduğu gibi Eskişehir'i de zorlayacak. Benim merak ettiğim Ertuğrul Sağlam Bursa'da oynattığı sabır taşına dayanan kontrollü oyun yerine defans çizgisini orta sahaya kurup hücuma yönelik oyun anlayışına geçip geçmediği. Eğer 2 senedir Ersun Yanal ile hücuma yönelik güzel oyunlar sergileyen ama bunu bi' türlü sonuca yansıtamayan Eskişehir'i geride bekleyen bi' takım yaparsa yazık olur. Onun dışında Eskişehir, Bursa'nın Kayseri'nin bile önüne geçebilir hiç sürpriz olmaz.

Boffin-Tarık, Servet, Diego, Dede-N'Diaye, Tello, Veysel- Erkan, Kamara, Necati
Kadro Dışı; Akaminko, Causic, Bienvenu

Ve başkanı ile vizyonu değişen bi' kulüp ile devam ediyoruz. Ama bu vizyonla örtüşmeyen bi' TD kadronun başında bulunuyor bu ne kadar verimli olur şüpheli. Gültekin Gencer duruşuyla vizyon sahibi biri olduğunu belli ediyor ve bu duruşunu talip olduğu ve imza attırdığı oyuncularla da gösteriyor. Kaleye Fornezzi, sağ savunmaya Serkan Balcı, stopere Anton Ferdinand, ön orta sahaya box to box kıvamında Atiba Hutchison ile son olarak 15-20 arası golü rahatlıkla atabilecek olan Milan Baros. Başkanın dediği gibi bundan sonrası teknik direktöre kalmış durumda. Kısa bi' özet geçelim. Geçen sene kalede bi' türlü istikrarı sağlayamayan Hakan ve Sammy yerine Fornezzi transferine tam puan. Savunma yönü zayıf olduğu için hücum yönü güçlü rakiplere karşı direnmek için Anton Ferdinand ve tecrübesi akıllıca. Uğur İnceman'ın özverili oyununa rağmen bi' türlü orta alan üstünlüğü kuramama sorununa karşı Atiba Hutchison tam isabet. Son olarak gol pozisyonuna girmekte sorun çekmeyen ama skor üretmekte zorlanan takıma Milan Baros gibi bi' gol makinesi hedefe yürüyen takım için anahtar isim. Aybaba köstek olmazsa Antalya'dan beklentiler yükselebilir, tek dezavantajları stadyum orası da bi' zahmet bu kadar yıldız için kombine alması beklenen taraftarın görevi.

Fornezzi-Serkan, Emre, Ferdinand, Ergün-Uğur, Atiba, Aissati-İsaac, Baros, Tita
Kadro Dışı; Diarra, Sammy, Janda, Zizic

Kasımpaşa'nın geçen sene ki kadro+performansının üstüne Ryan Babel ve Oscar Scarione hamlesi,
Gaziantep'in Bülent Başgan ile yakaladığı çıkış ve tahminimce transfer sezonun son günlerinde yapacağı flaş 1-2 hamle+Muhammet Demir bunu yazın bi' yere,
Gençlerbirliği'nin oyuncudan önce teknik adam olarak Metin Diyadin'i getirmesi,
Sivas'ta Roberto Carlos etkisi ile gelen samba havası,
ve geriye kalan takımların 1'er 2'şer olası sürprizlerini de göz önünde bulundurursak iyi şeyler olacak gibi duruyor.

Telegol ekibine selam, %100 futbol yapar gibi yapmaya devam, Sergen ile acı gerçeklere merhaba...

2-Galatasaray Fenerbahçe
4-Beşiktaş Trabzonspor Bursaspor Kayserispor
5-Eskişehirspor Antalyaspor Kasımpaşa Gaziantepspor Gençlerbirliği
7-Akhisar, Rizespor, Karabükspor, Erciyesspor, Konyaspor, Sivasspor, Elazığspor,

20 Temmuz 2013 Cumartesi

Bursa da Karaman'ın Oyunu

Geçen ligtv arşivinde galatasaray-kayseri maçını izliyorum 72. dakika da skor 5-0 oldu Ali Sami Yen de. Bi' baktım Kayseri kulübesinde bizim Karaman hoca. O ana kadar Kayseri de çalıştığını bilmiyordum. Şaşırmadım değil.

5-0 olmuş ama hoca gülüyor ve "ulan şu maçın skoru bu olmamalıydı" der gibi kafasını sallıyor. 5-0'lık maçın skoru daha ne olabilirdi ki hocam diye gülüyorum bende kendi kendime..5-1 olsa yine güler miydi ya da 6-0?

Devamında 5-1 biten maçın senesi 2005, aradan 8 yıl geçti ve bu sürede Hikmet hocaya Fatih Terim taklitçisi dediler, bu bilmez reklamcı dediler bilmem ne dediler ama hepsi filli foto. Malzemeye göre hocanın gideri vardır yalan yok.

Yani Karaman hoca iyidir, biraz abartır olayları o kadar. O da heyecanlı, hevesli kişiliğinden ve avrupaya gide gele elin yabancıları gibi olmak istemesinden kaynaklanıyor. Mesela abartma demişken hoca bi' gün "ayın 30-35'i gibi TSYD maçımız var" diyerek abartma da boyut atlamıştır ama bu da olabilir, sen boşver milleti salla gitsin hoca vardır bi' bildiğin.

Derken, geçen yıllarda hoca çok değişti, artık gözlük takıyor takmadığı zamanlarda ceketine ters takıyor aksesuarını, kirli sakalı var hem de beyaz ne kadar da asil dimi? Tek forvette ısrar ediyor, işte bunu pek sevmiyorum seven var mı merak ediyorum.

Bak, Sneijder-Drogba+Burak ne güzel sende yap, Batalla-Enes+Pinto(4-3-1-2) güzel olur, olmaz deme.


Şimdi yıllardır beklediği fırsat eline geçti. Sezon başı kampı, konuşmalarına göre zehir gibi bi' takım, kaliteli yabancılar ve sonsuz taraftar desteği, azıcık ucundan yönetim desteği vs..

4-1'lik Arsenal galibiyetinden sonra her fırsatta avrupaya maç izlemeye giden, sadece izlemekle kalmayıp araştıran HK artık yediğini içtiğini bi' kenara bırakıp gördüklerini, notlarını uygulamaya geçirmeli, en azından bi' sinyal vermeli ki nereye döneceği belli olsun.

Tamam haklı olabilir, hala bi' santrafor ve ön libero eksiği var o da gelecek o zaman bahane istemez bu taraftar hoca. Geçmişte ki tecrübeleri ve denemelerinde hep bi' bahanesi olmuştur ki haklıdır da ama bu saatten sonra bahane olmaz. Ve bunları hazırlık maçlarında 3-4-5 yemesine rağmen yazıyorum hem de as oyuncu kadrosuyla darmadağın olurken. Ona rağmen güveniyorum sana.

Frey, Taiwo ve tanımasam da duyduğum kadarıyla Renato Civelli isabetli transferler ama N'Diaye'nin gidişinden sonra orayı ite kaka zor dolduran Edu'nun bile eksikliğini hissediyorsan o bölgenin transferini yarına bile bırakmayıp bu geceden halledeceksin. Forvet konusu illa ki hallolur. Şimdilik Pinto seni idare eder. Bak Enes her maç 1 tane sallıyor. Ama DMC'yi sen iyi bilirsin avrupa seyahatlerinden, defensive midfielder olmazsa olmaz, menajerlik oyunlarında bile olmazsa olmaz anla yani hoca.

Olasılıklarına gelince. 1.si UEFA da gruplara kalabilmek, eğer kalırsan ilk 5 haftada ki 3 deplasman ve içerde oynayacağın BJK, GS maçlarında ki skor tabelasına bakmaksızın 6. haftada Akhisar maçında takımın başında zemine ayak basarsın. Eğer gruplara kalamazsan ki bu pek hoş olmaz, tabi bunu gelecek 2 transfere rağmen diye düşün, içerideki olası BJK galibiyeti ve toplamda 5 hafta sonunda 10 puan yapmanla alakalı olarak durumlar yine lehinde değişebilir. Kusura bakma Türkiye şartlarında hiçbir şeyin değeri yok!

Beklediğin transferler olsun, bahanen olmasın, neşen bol olsun hoca..

Biz; bazen, ara sıra, çok sık değil, aklımıza geldikçe gülüyoruz sana ama sakın yanlış anlama, hadi eyvallah..