29 Kasım 2012 Perşembe

13 Maç, 1 Fenomen, 3 Gün 3 Gece


Cuma
20:00 Galatasaray-Gaziantep || Lig TV
20:00 Beşiktaş-Barcelona || NTV Spor
21:45 Real Madrid-Fenerbahçe Ülker || NTV Spor
23:00 Behzat Ç. || Star

Cumartesi
21:00 Barcelona-Athletic Bilbao || NTV Spor
23:00 Real Madrid-Atletico Madrid || NTV Spor
21:45 Juventus-Torino || Tivibu
16:30 Schalke-Monchengladbach || TRT Haber
19:30 Bayern Münih-Dortmund || TRT Haber
19:00 Ordu-Beşiktaş || Lig TV
19:00 Konya-Karşıyaka || TRT Spor

Pazar
19:00 Kayseri-Fenerbahçe || Lig TV
19:00 Eskişehir-Kasımpaşa || Lig TV 2
15:30 Galatasaray MP-Beşiktaş || Lig TV3

Çalıp çırpan hakkında ne gibi bi' işlem yapacağımı daha önce beyan etmiştim, hadi kib bye

25 Kasım 2012 Pazar

Best Regards

Siyah beyaz görüntüler dışında hiç izlemedik, ama anlatanların yalancılığı ve kendi dünyamızın gaza getirme taktiği ile efsaneler arasında saydık, sevdik, helal olsun dedik. 20 yaşında hangi futbolcu hem CL hem de Premier Ligi kazanmış. Ama sadece kazanmak değil, kazanırken hangi 20 yaşındaki bi' cevherin performansı belirleyici olmuş. Neyse adam tam bi' efsaneymiş abiler. 20 yaşında bu kadar çok şeyi elde edince, s.kerim ya demiş ve başlamış s.kmeye doğal olarak. Vermiş fanı, vermiş fanı yer misin yemez misin!

Tek eksiği olan Dünya Kupasını kazanamamasının nedeni tabi ki Belfast'ta doğmuş olması ama o bunu dert etmiş mi tabi ki hayır, çünkü adamın dünya s.kinde değilmiş. Bak dikkat ediyorsan hep miş, muş, mış...Pele gibi zottirinamdan bank asya seviyesindeki brezilya liginde 1000 gol atıp çok iyi Brezilyalılarla DK kazanarak mı efsane olmak istersin veya Maradona  gibi ultra bi' yetenek olup ortalığın amk koyarcasına top oynayarak DK kazanarak yetenek fışkırtarak mı efsane olmak istersin ya da Cruyff gibi bi' felsefenin peşinden giderken gerekirse DK bile kazanmayarak mı efsane olmak istersin? Biz 3'ünü de izleyemedik ama anlatanların abartmalarından yola çıkarsak en cazip geleni Belfastlı bu deleğanlı gibi olup, kadınların egemen olduğu arada bi' şöhrete şöhret katmak için kupaların kazanıldığı, isterse daha fazlasını yapabileceğini herkesin kabul ettiği ama dibine kadar eğlenerek yaşanan bi' kariyer ile efsane olarak anılmak isterdim.

George Best, toprağın bol olsun gardaş...

Best Regards


18 Kasım 2012 Pazar

Karabük Sonu, Manchester Sorunsalı

Engin Baytar'ın dönüşüne ithafen, o agresiflikle yazılmıştır iyi de yapılmıştır hani!

Sizin eşşek kadar olduğuz yaşta yaptığınız hesapları, karşılaştırmaları ve aciz edebiyatınızı hiç kusura bakmayın ama biz çocukken yapardık. Zaten o zaman yaptığımızda da kimse aciz karşılamazdı çünkü masumduk sizin gibi pisliklere bulaşıpta ağzımızı bozmamıştık. Ama şunu da öğrendik ki insan 30-40-50 yaşın önemi olmaksızın ergenlikten çıkamayabiliyor ya da bi' acısı mı var, kınası mı yok bilemezsin yeğenn, Ali Sami Yen...

Bak şimdi bu Karabük bizi yendi ya o zaman Manchester her türlü koyarmış, bu nasıl bi' beyinse anlamaya çalışma geçemezsin bu dersi abicim. Hayır, biz Karabüğü yensek Manchester koymayacak mıydı acaba? Öyle bi' kural, kaide sözleşme, protokol falan mı var amk, bu nasıl bi' yaşam tarzı bu ne boktan kafataslarıdır arkadaş. Herhalde Karabük ile Manchester anlaştı böyleyken böyle sen koy bizde koyalım, sen koyamazsan bize koyarlar sonra gelir bizde sana koyarız, sen koyar gibi yap biz koyalım, sen koymaya çalış biz koyarız, aman koydurup bize de koydurma neme lazım haaa Mesuttttttt!

Bunu konuşan, hesaplayan, aklına yatan futbol sihirbazlarının yaş ortalaması 30-35 aralığında dangalağın aptileri topluluğunun değerli üyeleri..Ya olum bırakın bu işleri daha önce kaç kere hesapladınız bu oyunları, kaç kere kaybettiniz hala mı akıllanmadınız la? Biz yeri gelir Karabüğe yeniliriz, hatta haftaya gider Elazığa 3 puan veririz sonra da Sanica Boru da takılırız, keyfimizin kahyası mısınız amk? Ha, arada Manchestera da bi' çölme takarız alırız anahtarını orası ayrı konu. Ama bu neyin kavgası böyle, puan kaybettikçe orgazm olurcasına sevinmeler falan, yaşınızdan başınızdan utanın lan, orta yaş sendromu mudur nedir müdür?

Karabük maçı hak etti, belki 3 değil 5 tane de atabilirdi ama olmadı. Her zaman mükemmel oynamak zorunda değiliz. Kazanmak zorunda hiç değiliz. Barcelona da Celtic'e yenildi, onu ne yapacağız? Hadi abiler, bi' üretelim, türetelim Barcelona gibi takımı tabiri caizse "al aşağı edelim iti" ne dersiniz?

Bak tam yazının üstüne geldi şimdi, Norwich Manchestera 1-0 koymuş. Bak şimdi sizin hesaplar karıştı? Ne yabacağuk, yine el ele dolaşırmıyız tomates tarlalarında, heeh? Ama dur, belki de Karabük, Manchester ve Norwich arasında imzalanan Sofya antlaşmasına göre bi' plan yapıldıysa ve o şekilde Manchester bize koyacaksa, neden olmasın.

Karabük bizi yenebilir, biz Manchesterı yenebiliriz, Manchester sizin istediğiniz gibi bize 3-4 tane atabilir, biz gideriz Norwich'i evinde yenebiliriz, sonra Karabük evinde Norwich ile berabere kalır falan ama Allah kimseyi Sparta Prag'ı Sparta'da yeneceğiz diyenlerin takımının götündeki kına eksikliğine muhtaç bırakmasın! Hiç sorun değil gelsin Manchester bize 6 atsın, problem yok Kasımlar sizin Mayıslar bizim...

Affedersin eşşek kardeş yazının başında seni de bu yavşak diyeceğim yanlış anlaşılacak bit diyeyim, bitlerin oyununa alet ettik ama lafın gelişi öyle kusura bakmayacaksın artık "eşşek kadar adam demeye 1000 şahit ergen kırmaları" sen olmadan laftan anlamıyorlar.

Hepsi bi' kenara, bugün Engin Baytar'ın saçma sapan cezası bitti ya şimdi onlar düşünsün anasını satayım..

16 Kasım 2012 Cuma

Ofsayt nedir kızlar?

Böyle şeyler yapmam, yapanı da sevmem. Başkasının paylaştığı fotoğrafı alıpta kendim yapmış gibi ona buna satmam. Zaten yayın programlarının altında da bunu yapanlara açıktan kayarım. Ama bu iş artık bi' hayır işi, gönül işi, cuma cuma sevap la, belki mecburiyet, zorunlu doğu görevi gibi bi' durum var ortada ve bu resmi paylaşıyorum. Okuyun okutun ve bizi artık yormayın arkadaş...


twitter, via @elifkey, teşekkürler Elif bu halk sana minnettar...


14 Kasım 2012 Çarşamba

3-5-2 || 3-4-3 || 3-1-4-2 || 3-1-3-3, 3'lü İşte!

Gözümü, ABD'nin Alexi Lalas, Kolombiya'nın Valderrama gibi absürd yıldızlarının yanında Romanya'nın Hagi gibi bi' Allah'ın lütfu ile katıldğı 94 DK finallerinin oynandığı abidik gubidik amerikan stadlarında, Carlos Alberto Parreira'nın Mauro Silva, Dunga, Romario gibi adamlarla süslediği dahiyane 4-4-2'si ile açtım. Açış o açış abiler, bi' daha kapatamadım.

Filmin devamı bildiğiniz gibi; Parreira'nın Fenerbahçe 4-4-2'si, Fatih Terim'in Taffarel, Popescu, Hagi omurgasıyla oluşturduğu soyunma odasında 4-4-2 sahada 2-5-3 olan garip arzusu, Şenol Güneş'in Yıldıray Baştürk'lü 4-4-1-1'i, Lucescu'nun 100.yıl 3-5-2'si, Daum'un lanet olasıca 4-5-1'i, Zeman'ın bahiscilere +7 oynatan 4-3-3'ü, artık halkın desem kimse küsmez diye düşünüyorum 4-2-3-1 şehir efsanesi, Conte'nin ısrarlı 3-5-2'si ile daha sonra dillere destan olabilecek Guardiola'nın 3-3-4'ü diye uzayıp giden kerat cetvelinden hallice bi' liste işte..

Benim bu tavuklu antibiyotik çorbası (havuç, patates, soğan, sarımsak, pul biber, karabiber, defne yaprağı, tel şehriye, zeytinyağı and tavuk budu) kıvamındaki listeden şu sıralar aklıma yatan, 3'lü defansın kurulu olduğu varyasyonlar. Ama bunu 3-5-2 ya da 3-4-3 olarak ayırmaya gerek yok, sonuçta 3'lü 3'lüdür. 3'lü de ayrılan tek sistem Guardiola'nın 3-3-4'üydü ki o da ayrı bi' tartışma hiç girmiyorum. 3-3-4 nedir?

Bu defa kısa bi' yazı...

Uzatmıyorum ve soruyorum, geride bıraktığımız 4-5 yılda avrupa'nın hemen her ülkesinde rönesans akımını kıskandıracak kıvama gelen 4-2-3-1 taktiğini özevladı gibi sahiplenen, ama uygulamayı FM2013 sanarak sahaya koymaya çalışan, türk sporunun vazgeçilmez çok bilmişlerinden birisi, neden takımını 2014 dünya kupasıyla patlama yapmasını beklediğim 3'lü taktiksel varyasyonlara yöneltmiyor?

Misal bu sene yazı-tura sezonunu geçiren Beşiktaş, yeni bi' oluşum içinde olan ve ne yaptığı belli olmayan Trabzon, euro 2012'yi su gibi ezberleyip vatana dönen ama umduğunu bulamayan Hikmet Karaman'lı gol kısırı Antep, basit goller yemese şampiyonlar ligini alacak olan atom karıncalı Sivas şu anda aklıma gelen ve 3'lü yapsalar ne tatlı olur dediğim takımlardan bazıları.

Avrupa'da 3'lü akımına öncülük eden ilk takım, Walter Mazzari'nin Napolisi ve Cavani, Lavezzi, Hamsik üçlüsü(Lavezzi gitmeden önce) idi. Daha sonra bu akım İtalya içinde Juventus ile başka bi' moda girdi, Juve aldı götürdü namağlup şampiyon oldu. Sonrasında Guardiola'nın yok artık dedirten 3'lüsünü gördük, bi' ara Mancini denedi City'de, tabi İtalyan milli takımını finale taşıyan da 3'lü oldu.

Neymiş abi bu 3'lü böyle deme, Juventus öyle güzel 3'lü yapıyor ki canın çeker. Hatırla İtalya milli takımını, De Rossi bile stoper oynadı sırıtmadı, Pirlo araya oynadı Balotelli kaçırmadı, sonra n'oldu İspanya silip süpürdü ama akıllarda bi' acaba kalmadı mı tabi ki kaldı? Acaba?

Ben düşündüm de aklıma şöyle dizilişler geldi, neden olmasın ne kaybedersiniz ki? Şu anki durumdan ne farklı olabilir? Küme düşen yine düşer, kalan yine kalır ama ya düşmezse?

Trabzon; 3-1-4-2, Colman iyileşince Zokora çıkabilir o zaman 3-5-3'ye döner ve gider...

Beşiktaş; Giovinco'lu Juventus gibi 3-5-1-1, Pektemek iyileşince direkt 3-5-2

Nefis bi' Napoli 3'lüsü, Lavezzi+Hamsik+Cavani=Erman+Eneramo+Grosicki

Golü bırak pozisyona giremeyenler için; 3-1-3-3 CM 01/02 stayla

Şu taktik var ya Karabüğü şaha kaldırmazsa ben bu blogu kapatırım arkadaş, 3-4-1-2


Trabzon, Beşiktaş, Sivas, Antep ve Karabük ligde 3'lü oynamalarının uygun olacağını düşündüğüm takımlar. Bunun ligimizde oynanan oyun kalitesine etkisi, 5 takımın 3'lü savunma yapması kalan 12 takımın-gaassaray hariç-oynadığı 4-2-3-1 düzenini bozma, maç içinde yaşanan pozisyon sıklığındaki artış olarak geri dönebilir, döner, dönersen senin, dönmezse kimin? Neden bu 5 takımda başka bi' 5 takım değil?

Çünkü Trabzon hala arayış içinde, hem taktik hem de oyuncu seçimi konusunda bi' istikrar yakalayamadılar. Buna bağlı olarakta ligdeki durumları ortada. Sivas, 3'lü stoperler açısından güzel uygulayabilecek savunmacılara ve kanat beklerine sahip ki kendi sahasında Akhisar'a yenilmiş ve ligde ayağı kaymaya yakın olan bi' takım olarak neden 3'lü yapmasın diyorum. Aynı şeyler Antep içinde geçerli ama Karabük için belki de kurtuluş reçetesi bu taktik olabilir, hatta olur. Ama beni bu 3'lü yazmaya teşvik eden Beşiktaş'ın tam o 3'lü için gerekli olan stoperler ve iki yönü de yapmaya müsait kanat beklerine sahip olması oldu. Ama Antep ve Sivas 3'lüleri de hiç fena olmadı.

Deneyin ve görün, denemesi bedava..

Baktın olmuyor, at hafızaya beyin bedava, hamallığa gerek yok!

13 Kasım 2012 Salı

9 Kasım 2012 Cuma

H'Bday Alex DP || 38

Kusura bakma kaptan, sabahtan aklımdaydın ama inan ki ne saçma sapan şeyler oldu. Senin gibi bi' karakterin doğum gününde ne karaktersizlikler yaşandı ki seni unutuverdim affedersin kaptan.

İyi ki doğdun, iyi ki Juventus'ta oynadın,
İyi ki adam gibi adam oldun, küme düşünce bile gemiyi terk etmedin, 
İyi ki doğdun, kalecilerin korkulu rüyası oldun,
İyi ki doğdun, oradan gol olmaz diyenlerin başını öne eğdirdin,
İyi doğdun, duran toplara can verdin,
İyi doğdun, daha ne olsun reyiz...


Yayın Yapma || 09-10-11 Kasım


Bugün // 09
20:00 Beşiktaş - Bursaspor || Lig TV
20:00 Sivasspor - Eskişehirspor || Lig TV 2

20:45 Anadolu Efes-Zalgiris || NTV Spor
21:30 Mainz - Nürnberg || Trt Haber


Yarın // 10
14:00 Erdemir-Galatasaray || Lig TV3
14:00 Karşıyaka - Boluspor || Trt 1
14:00 Şanlıurfaspor - Göztepe || Trt Spor

16:00 Kasımpaşa - Antalyaspor || Lig TV
16:30 Bayern Münih - E. Frankfurt || Trt Haber
16:30 K. Krasnodar - CSKA Moskova || Lig TV 2
17:00 Arsenal - Fulham || Lig TV 3
19:00 Adanaspor -  Rizespor || Trt Spor
19:00 Trabzonspor - Akhisar || Lig TV
19:00 Karabükspor - İstanbul BŞB || Lig TV 2
19:30 Aston Villa - Man. United || Lig TV 3
23:00 Malaga - Real Sociedad || Ntv Spor


Ertesi Gün // 11
11:30 Lokomotiv Moskova - Anzhi  || Lig TV 2
14:00 Gaziantepspor - Gençlerbirliği || Lig TV
14:00 1461 Trabzon - Gaziantep BŞB ||Trt Spor
15:30 Manchester City - Tottenham || Lig TV 3

16:00 Karşıyaka-Fenerbahçe || Lig TV 3
16:00 Lazio - Roma || TİVİBU
16:00 Milan - Fiorentina || Trt Spor
16:30 Wolfsburg - Bayer Leverkusen || Trt Haber
17:00 Mersin İY - Galatasaray || Lig TV
18:00 Chelsea - Liverpool || Lig TV 3
18:30 Stuttgart - Hannover 96 || Trt Haber
18:50 Mallorca - Barcelona ||Ntv Spor
19:00 Erciyesspor - Denizlispor || Trt Spor
19:00 Elazığspor - Kayserispor || Lig TV 2
20:00 Fenerbahçe - Orduspor || Lig TV
20:45 Atletico Madrid - Getafe ||Ntv Spor
22:30 Levante - Real Madrid || Ntv Spor

10 Kasım

8 Kasım 2012 Perşembe

100. Resmi Maç ve 10. yıl

Ortaokul, lise yıllarındayken "futbolcu olacağım" dediğimde çok bilmiş abilerimizin her seferinde "olum o iş için torpil lazım, kaç tane adam var? onların içinden ancak torpil ile seçilirsin" diye cevap verdiği bi' ergenlik dönemini geride bıraktık. Aslında çok bilmiş abilerin dediği gibi bu işlerde tabi ki torpil var, yok değil. Ama seçici antrenör ve şartların seni götürdüğü yerin önemi azınsanamaz. Misal babası milli takım antrenörü olan Ankara çıkışlı bi' futbolcunun adını versem, oha o futbolcu mu dersiniz ama öyle, futbolcu işte!

Eskiden futbolcu olacak, olabilecek, kumaşı belli, bloklararası uyumu güzel, takım savunmasına yatkın çocuklar; mahalle aralarındaki toprak sahalarda ve beton zeminli okul bahçelerinde yapılan beden eğitimi derslerinde keşfedilirlermiş. Bu dediğim 80'ler 90'lar falan, 2000'li yılların başlarıyla ile birlikte yapılan kapalı spor salonları, halı sahalar, apartmanlar, siteler, kooperatifler, aparatifler falan derken önce mahalle kültürü kayboldu ardından da ne idüğü belirsiz futbolcu demeye bin şahit futbol fakiri tipler türemeye başladı.

Ve ardından yıllar geçti, ne okul kaldı, ne de torpil, kız kaçıranın, füzenin modası geçti, bak sene oldu 2012 hatta Maya takvimine göre dünyanın sonu geldi, şurada kaldı 1 ay kadar bi' süremiz ama Ömer Üründül staylası ile günümüz futbolunda hala Barış Özbek'ler Selçuk Şahin'ler futbolcu olarak tanımlanmakta ve ekran başında cinnet krizlerine sebep olmaktalar.

Ne olacak abi bu işler, kim dur diyecek bu adamlara, bunları bu seviyelere taşıyanlara, taşıtanlara...


Al işte Barış Özbek, 100. resmi maçını oynadı geçenlerde. 70 milyon nüfuslu ülkede ağzından salya yerine yetenek akan çocukların kaybolup, eriyip gittiği mahalle aralarında-mucizeler uğrar mı bir gün arka sıralara-, 420 milyon dolarlık yayın ihalesi yapılan Türkiye liginde 100 resmi maç oynamak azbuz cızbız bi' şey değil. Sıfır yetenekle, 5 metre ötesindeki adama pas vermekten aciz, uzatmaya gerek yok işte futbolcu demeye 1 tane şahit bulamazsın ama adamın yıllık garanti parası 1 milyon avro, maç başı ücreti 3000 avro tamam tamam herkes sakin olsun. Bi' su içelim devam edelim.

Selçuk Şahin, yıllık 950 bin avro garanti para ve maç başı ortalama 8-9 bin avro civarında sözleşmeye imza atmış daha doğrusu sözleşmeye tamam demiş. Önce adamı düşün, sonra kapasitesi, ardından etrafına bi' bak, sakin ol, sözleşmeye tamam demiş ama demeyedebilirmiş o hak tanınmış kendisine vay ki ne vay... Ama Selçuk çok kötü bi' adam değil yalnız Fenerbahçe gibi 25 milyonun temsil edildiği bi' camiada sahaya çıkacak 11 kişiden biri olacak yetenek, kapasite, oyun zekası vs hiçbir niteliğe sahip değil. Ha, antalyaspor olabilir, gençlerbirliği olabilir, ama Fenerbahçeye cumhuriyet diyorsanız bilelim yani cumhuriyet mi yoksa cumhuriyette 10. yılını maalesef geride bırakan Selçuk mu? Sonra Selçuk Şahin neden Alexandra Louizou ile geziyor da biz okul çıkışlarında aranıyoruz demeyin, gezer tabi.

Geçenlerde Sergen Yalçın-kendisi reyizler reyizidir-tv programında milli takımda görev alanlar-onlar kendilerini biliyorlar-için "abi ben yıllardır İstanbul'da yaşıyorum kimseyi ayarlayamıyorum, bunlar nereden gelip bu işleri ayarlıyorlar" dedi. 

Demek ki Selçuk ve Barış gibilerin işlerini de birileri ayarlıyor demek ki!

Dayı önemli aga, dayı olmazsa çek ayrı yanar biz ayrı yanarız Asım, abini dinleyeceksin!

4 Kasım 2012 Pazar

Cluj Maçı ve Devamı

Fenerli Volkan'ın filmden de olsa itiraf ettiği gibi CL de 3 maçta alınan 1 puan sadece gaassaraylıları değil herkesi şaşırttı. Netçede(Ümit Özat stayla) içeride Braga ve Cluj gibi CL seviyesinin çok altında olan 2 takımdan İstanbul'da sadece 1 puan çıkardıktan sonra kalan 3 maçın 2'sinin deplasmanda olması ümitlerin yarı yarıya azalmasına neden oldu. Yalan mı? 


Aslında hedefleri ve ümitleri %50 den fazla arttıran olay Old Trafford'da direkten dönen ve De Gea'nın çıkardığı toplar oldu. Ama Türkiye şartlarında bunun olması da gayet doğal bi' hadise ki sıralı otogaz sistemi ile hareket etmekte dünya lideri olan güzel ve yalnız ülkemiz için bu ilk defa olan bi' şey değil. Her neyse..

Braga maçında totalde %60, maç içinde %70-75'lere çıkan topa sahip olma oranına rağmen alınan 0-2'lik mağlubiyeti kaza olarak değerlendirirsek ki rakibin maç içinde gol dışında pozisyonu olmadığını ve 2. golünün 90+ da geldiğini düşünürsek bu sebeplere sığınmak ayıp olmaz, sonuçta olmayınca olmuyor. Ancak Cluj maçında herşeyi sahanın mogan gölünden hallice olan zeminine bağlamak, puan kaybının asıl nedenlerinin üstünün örtülmesini sağlıyor. Melo'nun istikrarlı bi' şekilde devam eden kötü oyunu, grandepuntonun ultra özgüveni nedeniyle yaptığı fantastik oyuncu tercihleri(38. dk'da Hamit-Burak değişikliği) vs. vs.

Oturup şundan bundan dolayı diye ağlanıp sızlanmanın kaybedilen 8 puanı geri getireceğine emin olsak, çıkarız Flash tv'de Yalçın abi'ye zır zır ağlar puanları geri toplarız. Şimdi 3 maçlık bi' fikstür ve 9 puan var. Hedef CL takımı olmaksa önce Cluj ve Braga gibi takımları nerede olduğuna bakmadan yenmek gerekiyor. Bu maç ister Sami Yen de olur, ister Bükreşte, ister tarafsız Frankfurtta, isterse tarafsız seyircisiz İzmir de ama 3 puanı alıp yola devam etmek gerekiyor. 

Zaten Cluj'u Braga'yı yenemiyorsan bırak gruptan çıkmayı UEFA'ya da gitme, otur evde, Ziraat Türkiye kupası geçmiş yıllarda çıkan rakipler çözümlü soru bankasına başla. 

Cluj takımı Braga'nın hücum hattındaki hareketli Brezilyalıları düşününce tam bi' "unknown" takım. Orta sahayı geçmeye teşebbüs etmez hatta ne haddine, kalenin önünde tam bi' boğaz trafiği ve ilk dakikadan itibaren ölümlerden ölüm beğenircesine kendini yere atan futbol fakiri romen vatandaşlar. Yani en etkili silahı Bogdan Stancu olan bi' ülkenin CL temsilcisinden bahsediyoruz ne olabilir ki? Şimdi küçümsüyorum diye tribal enfeksiyona girenler olabilir ama sorun yok pastırma yazı geliyormuş toparlarlar.

Kadroya gelince; Cris ile devam edebilir ama Dany'ye biraz beyin yüklemesi gerekebilir, Yekta'nın daha basit oynaması kendisi ve takım adına mümkünse en güzel davranış olur, baktın Hamit ya da Ambrabat saçmalıyor dakikasına bakmadan Engin hamlesi kaçınılmaz olmalı, demedi deme orti!

Hadi bol şans gaassaray, bol fantezi grandepunto, bol hücum, bol gol, bol puanlar...

3 Kasım 2012 Cumartesi

Akhisar Gençlikspor ile CM 01/02

Brüksel, Antwerp, Lima, Maradi, Lozan, Douala, Maskat, Porto, Kişinev, Gostivar, Rozaje ne güzel bi’ liste dimi? Diyeceksin ki Akhisar başlığı altında bu neyin listesi, ama bi’ dur hele bekle. Bi’ de ülkelerini yazalım da genel kültür olsun, içiniz açılsın. Belçika, Peru, Nijer, Kamerun, Portekiz, Moldova, Makedonya, Karadağ.  Tamam lan söylüyorum, bu nadide şehirler Akhisar’ın kardeşleriymiş. Akhisar, Manisa’nın ilçesi olmakla birlikte Ege’nin en kalabalık ilçelerinden biri olarak bilinir. 160 bin nüfus az değil. Peki 160 bin nüfuslu ilçenin 420 milyon dolarlık yayın pastasının içinde devlerle mücadelesi ne alemde ona bi’ bakalım.

Akhisar 2007 yılından itibaren yükseldiği her ligin 2. Sezonunda bi’ üst lige terfi ederek önce 2B den bank asyaya oradan da şampiyon olarak süper lige çıkmıştır. Hatta bank asya da son maçta Rize deplasmanında Rize’yi yenip şampiyon oldular ki bu maçı kaybetseler, ilk 2 dışında kalacakları için play-off oynamaları gerekecekti ve büyük ihtimalle de play-off kumarını kaybedeceklerdi. Derken bi’ baktık ki ligin ilk haftasında Eskişehir Atatürk stadında 0-1’lik bi’ galibiyetle lige nefis bi’ start verdiler.
9 haftası geride kalan ligde 10 puan ile orta sıralarda takılmaya devam ediyorlar. Bazen onlar takılıyor bazen de rakipler takıyor. Yalnız 3. Sıradaki Gençlerbirliğinin de 14 puanı var o yüzden takılmaya devam ediyor lafı biraz gevşek oldu. Şu ana kadar topladığı 10 puanı ise enteresan bi’ şekilde 2 deplasman galibiyeti(Eskişehir+Sivas) ve 4 beraberlik ile süsleyerek toplamış. Evinde şu ana kadar galibiyeti yok. Zaten kimsenin de onlardan içerde galibiyet serisi yakalamasını beklentisi yok. Zaten bugünde Fenerle içerde oynuyorlar ve farklı mağlup olmaları dışında başka beklentisi olan sadece borcu olup iddaa da sürpriz yakalama peşinde olan ezik bahisseverler olacak.
İşte 420 milyon dolarlık pastanın kremasından bi’ lokma almak için yırtınan, bazen takılan, bazen rakiplere takılan, bugün feneri yenerse lig 3. sü ile puanları eşitleyip UEFA kupası resminde peynir diyecek olan, yenemezse de hiçbir şey olmamış gibi Pazar gününü brunch planları ile geçirecek olan egzantirik and akustik Akhisar Gençlikspor kadrosundan dikkatleri çeken bazı isimler.
Kalede efsaneler efsanesi CM0102 de player ratingi 4’lerde oynayıp, satılık listesine konulunca menajerin kulüp için yetersiz olduğunu düşünen, ama realite de ortalama yetenekli kaleciler sınıfına koyacağımız, 7-8 farklı takımda oynamış, hatta rivayete göre İstanbul Üniversitesi İktisat bölüm mezunu olan Oğuz Dağlaroğlu var. Söylenene göre dağlar kızı Reyhan ile tanışıklığı ve danışıklı dövüşü yok.
Savunmayı görünce cinnet geçirmemek, hass.. dememek elde değil.
Sağ kanatta yine bi’ CM0102 5-3-2 taktiksel dehasının vazgeçilmezi, yıllardır yaptığı tek aksiyonu Sokullu Vegas atari salonundaki brezilyalı oyuncunun “ŞİGAA” diye ses çıkarak yaptığı hareketi yaparak çalım atmak olan ve 15 senedir denediği ama bi’ türlü yapamadığı muz ortanın zamanla acur’a dönmesine engel olamayan ama olsun la cv’sinde UEFA kupası var dedirten,  Emrah Eren dinanizmi var.
Savunma göbeği makara yapar gibi, sanki birisi bizle dalga geçiyor gibi, sağa sola bakmak lazım kamera nerede diye ama yok. İşte müthiş ikili; Kürşat Duymuş-Çağdaş Atan. Durun olum sakin olun tamam lan. Kürşat’ı nasıl anlatsam bilemiyorum, hatta ben bile anlamadım ki anlatayım o derece karman çorman bi’ hikayesi var. Muş doğumlu, futbola Ankarada başlamış, Rize de efsanede, Beşiktaş, Trabzon derken ohaa A milli takım, valla bak, sonra Azerbaycan falan ve kariyerinin zirvesi Akhisar. Haa unutmadan Kürşat’ta CM0102 efsanesidir not edilsin lütfen. Peki ya Çağdaş, onunda ondan aşağı kalır yanı yok. Marmariste başlayan İzmirli Çağdaşın hikayesi Kürşata göre daha olaylı, top toplayıcı çocukları tokatlamak, taraftarla kavga etmek, derken milli takıma seçilme ve golü bile var, Avrupa maceraları falan derken o da zirvenin Akhisar olduğunu kabul etmiş. Savunma göbeği böyle ama sonradan takıma katılan Senagalli milli stoper Sonko bu dalgayı bertaraf edip dümeni başka yöne çevirmiş ve Çağdaş’ı solbeke atmış, ama problem değil.
Orta alana geliyorum. Emin Aladağ, Merter Yüce, Ahmet Cebe gibi ege takımlarından FM efsanesi olma yolunda ilerleyen isimler var. Evet orta alanda legend tercihler yapamamışlar, biraz sönük kalmış olabilir ama bu sönüklük forvet hattındaki çılgınlığı engelleyememiş.
İşte o çılgın forvet listesi; Rizeli Bikoko, Ordulu Bruno ve türkiyenin herhangi bi’ iline heykeli yapılsa yapıldığı ilde sahiplenmesi hiç zor olmayacak adam Mehmet Yılmaz. Evet Mehmet Yılmaz. Sadece bu adam üzerine saatlerce satır satır yazabilirim, ama manası yok. Abi adamın kariyerinde 12-13 tane farklı kulüp var, kişisel sitesi var, hadi bu neyse derken, bi’ bakıyorsun adam sağda solda “türk milli golcü” diye geçiyor. Var mı böyle bi’ terane? Sonra milli takım neden başarısız oluyor, neden şampiyonalara gidemiyoruz. Gidemeyiz tabi, hep Mehmet Yılmaz’ın yüzünden=)
Akhisar bu sene küme düşer mi bilmem, bu ligde artık ne olacağı belli olmuyor o yüzden kesin bi’ sallama bile yapamıyorum.
Misal,
Adam bugün es kaza Emrah Eren’in acur ortasının savunmadan sekmesi ile topu önünde bulan Rizeli Bikokonun, araya ince oynaması ile kaleci ile karşı karşıya kalan Ordulu Brunonun topu filelerle buluşturmasına istinaden 1-0 öne geçtikten sonra, A milli stoperleri ile 90 dakika duvar örme, kalenin önüne otobüs çekme işlemleri ile feneri yenerse lig 3.sünün ensesinde boza pişirecek. O yüzden atmayalım, ama tutalım o düşer bu düşer demeyelim.
Bazen Akhisar gibi takımlarda lazım, n’olacak anasını satayım, kocaman pasta var. Verin 1 dilimde onlar tadına baksın zaten yolcu yolunda gerek.