30 Eylül 2010 Perşembe

Glasgow da boğulan Timsah


Bursaspor yine kaybetti. İlk maçta valencia'ya mağlup olmuştu evinde. O maçta söylenecek bir şey yoktu. Çünkü hem ilk devler ligi maçı,hem tecrübesizlik ve buna bir de oyun kalitesi farkı eklenince 4-0 gibi bir sonuç ortaya çıktı.

Ama bugün hiç de fena başlamadı maça bursa derken bir anda topu ağlarında gördü. Ali ve Stepanovun ikramını Naismith geri çevirmedi. Tabi burada ilk maçta da resmen sıçan 156 metreden gol yiyen ivankovun da büyük katkısı var. Eğer kalenden çıkıyorsan o topu alacaksın arkadaş,alamayacaksan bekle kalende top kucağına geliyor zaten ne bok yemeye çıktın.

Golün ardından oyunun tamamen hakimi gibi görünen bursa stepanovun solla vuramadığı top ve vedersonun frikiği dışında pozisyon yakalayamadı. Ancak hakem ilk bir pozisyonda net bir penaltıyı es geçti. Tabi o penaltı verilse ve beraberlik gelse herşey çok farklı olabilirdi. Benim düşüncem rangers daha da puan alamaz kimseden. Ama bursa da alacak gibi görünmüyor artık ne yapacak edecek rangersı altına alıp UEFA ya gitmeye bakacak. Ama merak ettiğim bir şey var bu bursa nasıl gol atacak,kime atacak,kim atacak?

27 Eylül 2010 Pazartesi

umutsuz...!!!







rijkaard 2 senedir burada ancak kimin umudu var ondan çok merak ediyorum. Pollyanna falan olmamız laızm böyle olması için. Niye bu kadar umutsuzum peki?

Rijkaard gelince umutlanmıştım genç oyuncuların daha çok kadroda olacağı genelde güzel oyunun ön planda olacağı bir takım bekliyordum. Aslında ilk hazırlık kampında bunun sinyallerini de verince pek sevinmiştim. Serdar Eylik, Emre Çolak, Erhan Şentürk, Murat Akça...



Peki sonra ne oldu?

Geçen sezona çok iyi başladık. Her maç 3-4 atıyorduk. Ligde avrupada yardır mürsel tadındaydık. Fenerbahçe yenilgisinden sonra ne olduysa oldu. Önce baros sakatlandı. Sonra içerde peşpeşe beraberlik falan derken ilk yarı bitti. Devre arası rijkaard bariz sıçtı. Çünkü sakat veya değil barosun yokluğunda Nondaya çok ihtiyaç varken gidip avrupada oynayamayacak Jo nun alınması belkide 2. kez UEFA kupasının müzeye Samiyene getirilmesini engelledi. Ayrıca Fenerbahçe maçında ilk yarıda kadıköyde alınan mağlubiyet rijkaardın keita elano arda baros dörtlüsünü bozmasını sağladı. Çünkü fener her zaman olduğu gibi sert oynadı ve maçı götürdü. Rijkaard bundan çok etkilenmiş olacak ki daha çok defansif oyunculara yer vermeye ve takımın daha çok geride oynamasına sebep oldu. Ama geldiğinde neydi beklenen; savunmanın orta sahada kurulması ve oyunun 30-40 metreye sıkışıtırılarak rakibi boğmak ve kendi oyuncularının daha az yorulmasını sağlamaktı. Ama savunmaya yönelik oynayınca elano arda kewell keita gibi savunması olmayan daha doğrusu asvunma yaparsa hücumu kim yapacak dediğimiz adamlar 70-80 metre oyunda yoruldu ve ligin ilk haftalarında gelene gidene 3-4 atan takım dağıldı. Bu süre zarfında gençlerin umut bağladığı rijkaard bu çocuklara ne yaptı?




Barış özbek denilen Allahın kazması kim futbolcu yaptıysa onun aq ben, yanındaki adama pas vermekten aciz inşallah kırmızı görüp 20 maç ceza almasını istediğim odun ve bodoslamadan dalan ne yapacağı belli olmayan bir trülü ısınamadığım bursa bile gönderdi de öyle şampiyon oldu diye düşündüğüm mustafa sarpın yüzünden emre çolak gibi bir yetenek hem de sol ayak hızlı çabuk gidip gelebilecek bir orta saha oyuncusunu kaybetti. Serdar Eylik gibi bence aydından daha yetenekli bir adamı denizliye çağlar karşılığında bonservisi ile verdi ve ne yaptı bu sezon başında beşiktaşın artık umudunu kestiği serdar özkanı tekrar kazanmak adına aldı ve açıklaması da bonservisi yokmuş. Ya arkadaş yürü git ya dalga mı geçiyorsun?

4 te 4 yaptın çok mu mutlusun? Nasıl kazandın o 4 maçı farkında mısın? Kenarda izlerken hiç mi sıkılmıyorsun. Normal şartlarda evde bile barcelona maçı izliyorsun sonra açıyorsun lig tv yi herhangi bir maç izliyorsun bizim maçtan kafayı yiyorsun. Çünkü bok gibi bir futbol var dan dun adamlar ne yaptığını bilmeyenler falan pişman. Bunları düşününce biz televizyondaki oyun farkından sıkılıyoruz oturduğumuz yerde adam nou camp dan geldi ali sami yen de sıkılmıyor musun be arkadaş? Mal mısın yada futbolu bilmiyor musun diyeceğim o da değil hollanda efsanelerinden birisin..Sorunun nerede olduğunu anlamaya çalışıyorum ama bulamadım imkanlar böyle diye düşünüyorum ama sen yine dün elano otururken 2. yi yemeyim diye barış denilen kışlık odunu oyunu alıyorsun ama ben senden elanoyu alıp 4.yü atmanı bekliyorum. Sonra da stad yapıyorsun biz bu statta kupayı kaldırcaz diyorsun=)

Şimdi de baros 2 hafta yokmuş bakalım namı-diğer BEHLÜL yani ANIL DİLAVER'e şans verecek misin sanmıyorum ama yinede herşey bir umutla başlıyor umudu kesmemek lazım=)