28 Ağustos 2014 Perşembe

Vahidhoca


Efsanevi 6 şampiyonluktan sonra geride kalan 30 senenin ardından kimse şampiyonluk kelimesini ağzına almıyor, alamıyor. Çünkü dünya şartları zorlaştığı gibi futbol oyunu da zorlaşıyor, bunu da en iyi Trabzonspor teknik direktörü Vahid Halilodzic biliyor. Bildiği yetmezmiş gibi takımını yerden yere vurmaktan geri adım atmıyor.

Daha önce Trabzonda olduğunu hayal meyal hatırlıyorum onun dışında Halilodzici tanımam etmem. Cezayir milli takımında jenerasyonun ve kendi tecrübesinin katkılarıyla dünya kupasına renk kattı eyvallah. Bilmem bi' yer asıllı Fransızdır diye düşünüyordum ama Boşnakmış galiba. Bak adamdan resmen bi' haber gibiyim. Aslında çok da tanımama gerek yok. Kimmiş, neymiş, nereliymiş vs. Banane ki! Önemli olan sonuçta futbolu ve her 3 kişiden 2sinin teknik direktör olduğu Trabzonu taşıyabileceği yer, gerisi tatava!

Halilodzic neyin peşinde?

Brezilya'dan İstanbul aktarması ile Trabzon'a inerek tatil bile yapmadan Zeki Yavru gerçeği ile şoka giren vahid hoca şokun etkisiyle en az 10 transfer lazım yoksa ben giderim diyerek müthiş bi taktik yaptı. Bu şekilde takımı eleştirerek hem doğruları söylüyor hem de motive ediyor diye düşünüyorum. Hatta %51 motivasyon sağlamak için bu kadar sert açıklamalar yapıyor. Hem kendisinin sihirbaz olmadığını ima ederek yönetime açık mesaj veriyor ki Zeki Yavru ile küme düşmeme mücadelesi vermek zorunda kalmasın, hem de yapılan onca transfere rağmen yetmez ama evetçileri yanına alsın ki mağduriyeti cebinde dursun.

Hoca akıllı hoca ki rakipleri ve şehrin ne olursa olsun beni bağlamaz kafa yapısını bildiği için 10 tane transfer istiyorum dedi. Demesiyle İshak, Musa, Medjani, Belkalem, Constant, Cardozo, Ekici, Fatih, Sefa takıma katılan isimler oldu. Bu arada hoca biraz deli dolu olduğu için kendisinden habersiz transfer edilen Turgut Doğan Şahini beğenmediği için kadro dışı bıraktı. Hani şu bi' aralar büyüklerin peşinde dolandığı kara oğlan var ya o işte!

İSKELETOR!

Bu kadar transfer ile sanki PTT ligden yeni çıkmış, maddi durumu iyi Belediye takımı gibi toplama bi' takım olmuş görüntüsü var ama kaliteli ve tecrübeli oyuncu kadrosu bunu aşacak gibi duruyor. Bunun için omurgayı oluştururken dikkatli seçimler yapılması gerekiyor.

Omurga Onur Recep Kıvrak ile dimdik bi' giriş yapıyor ama önünde oynaması muhtemel rotasyonda soru işaretleri var. Belkalem, Medjani, Mustafa, Aykut stoper rotasyonu. Orta alanda Constant dışında doğru düzgün 2. bi' isim yok belki son anda İshak transferinde takastan dönen Soner. Hücumda ise dağılan omurgayı toplamak için Cardozo var.

Hocanın illa ki planı vardır ama savunma idare eder gibi dursa da orta saha naynini naynini naynino zilleri takmış oynuyor. Rakip takım ön tarafta pres gücü sütten sayılan Cardozo'yu geçtikten sonra stoperlerle baş başa kalacak. Sonra Onur'a dua et dur. İskelet önemli, iskelet olmazsa çek ayrı yanar biz ayrı yanarız Asım!

UEFA grupları, lig ve yeni statüsü ile Türkiye Kupası maçlarını üst üste koyduğumuz zaman 3 günde 1 maç yapacak olan takımın orta saha rotasyonu bu şekilde zayıf olamaz. 

Her yerde Kolo Toure adı geçtiği söylüyorum öncelikle bir defans oyuncusunu kadroya katmak hatta transferi bu şekilde kapatmak gibi bi' düşünce varsa, aman ha! 

Transfer sadece stoper ile kapanacaksa benim fikrim Colmanı tekrar kadroya dahil etmek. Tabi bu son çare olmalı çünkü bu saatten sonra gönderemediğin adama muhtaç kalmak Hacıosmanoğlu-Halilodzic ikilisinin olduğu yerde pek mümkün görünmüyor.

Şu kadroya göre Malouda ve Colmanın elden çıkarılmasıyla biri kesin stoper olmak üzere merkez orta saha ile transfer tamamlanmalı.


Transfer olur veya olmaz şu an ki kadronun sahaya dizilişi çizdiğimiz gibi olur. 5 yabancıyla bundan iyisi olmaz zaten. 

Ilk 4te hatta şampiyonluğu zorlayacak kadronun anahtarları 3 yerli oyuncunun elinde diye düşünüyorum. Sefa Yılmaz, Yusuf Erdoğan ve Mehmet Ekici

Artık sınıf atlama çağına gelmiş Sefa ve Yusuf'un takımı sürükleme sorumluluğunu alma yüzdeleri ile Mehmet Ekici'nin Cardozo seviyesine çıkıp çıkamaması Trabzon'un sezon içi yürüyüşünü belirler.

Van Der Vaart ve Toure gelirse cuk oturma tabiri için aranan kan bulunmuş olur. 

21 Ağustos 2014 Perşembe

Bursa'da Güneşli Pazartesiler

Bursa ile ilgili her sene sabit 1 tane yazarım ve her sene tüm yazdıklarım çöpe gider. Sağolsun Bursaspor oyuncusu, hocası, yönetimi, taraftarı beni rezil etmekte hiç zorlanmazlar. Bende inadına her sene 1 sebep bulup gelişigüzel yerleştiriyorum. Bu sene yazmak için Şenol Güneş gibi üstü örtülmeye çalışılan unutulmaz bi' oyuncu ve teknik adam portresi var. Hepsinden önce adam gibi adam var.

Şu ülkede hakkı yenilmiş, gerektiği kadar değer verilmemiş 3-5 kişi varsa bunlardan biridir Şenol Güneş. Bu 3-5 kişi herhangi bi' iş alanında herhangi biri olabilir hiç fark etmez. Ama Şenol Güneş bu listede hep zirveyi zorlar, o kadar arka planda kalmış kalmaya zorlanmış adam gibi adamlardan biridir.

Adamın dibi gitti Bursa ile sözleşme imzaladı. 1+10 yıllık opsiyon var. Sözleşmeden girmişken bi' detay var aklıma takılan onu yazayım içimde kalmasın çatlamayım. Bursa Abdullah Avcı ile de görüşmüş ama milli takım ile harikalar yaratırken görevine son verilen dahiyane hoca Bursa da seneye tekrar kongre olacağı için anlaşmaya sıcak bakmamış. Şimdi bu adama hangi yönetim güvenip de takım emanet eder. Sen demek ki kendine güvenmiyorsun hoca! Sen başarılı olursan yönetim değişse bile taraftar arkanda durur sana yine bi' şey olmaz. Ama malum mahallenin adamı olduğu için pek şaşırmadık. Gittin mahallende "ama seyircimiz yok kiiiii" bahanesine sığındın, yalan yok inşallah küme düşersin.

Neyse Güneş gibi parlayan bi' adam için ayırdığım bu temiz satırları gereksiz kişiler için harcamayayım.

Güneşhocam milli takımda ve Trabzonda kısıtlı bütçelerle elde ettiği başarılara rağmen hiç bir zaman geniş bir transfer bütçesinin olduğu direksiyona geçme şansını yakalayamadı. Döndü dolaştı ve helikopterle kaosun her an mümkün olduğu, baskının taç çizgisine kadar hissedildiği, Daum tarafından enkaz olmaya yüz tutmuş bi kadronun yanına iniş yaptı.


Kolay değil. Lig tv reklamlarında yalandan olsa bile 2010 da ki mucizevi şampiyonluğu hatırlatan sözler şampiyonluğun tadını almış takımın taraftarı için dışa vuramasa bile bunu içten içe herkesten çok istemesine neden olur. Şampiyonluk söylemesi bile ağır bile kelime Bursa da bunun için bi' ışık var, birliktelik, yürür gider denilen bi kadro var mı, yok! 2010 da bu kadro şampiyon olur diye kim dedi? Hiçkimse. Ama bugün diyoruz bu kadro şampiyon falan olamaz. Ama Güneşhocam takımı ilk 4 içine sokarsa Bursanın bi' başından bi' başına omuzlarda taşınması gerekir. Gerçekçi hedefin ilk 6 ya girmek olması bu kadro ile olmayacak iş değil.

Hangi kadro?

Hikmet Karaman'ın kurduğu kadronun üstüne Daum'un tamamladığı sezonun ardından kadro derinliği kısıtlı ve sorunlu oyuncularla ligi tamamlayan bi kadroyu 45 günlük transfer ve kamp döneminden sonra ilk 6 ya sokmak epey zor iş. Fernandao ve Belluschi dışında dişe dokunur katkı veren, verecek yabancısı olmayan bi takımdı Bursa. Güneşhocam, Traore, Josue ve yıllardır Bursaya gitti gidecek aha gidiyor denilen Holmen ile yabancı rotasyonunu güncelledi. Bu isimler dışında Civelli, Taiwo, Frey hala yabancı kontenjanını dolduran isimler. 3ü de hazırlık maçlarında nerdeyse hiç süre almadılar. Zaten hoca kalenin bu sene Harun'a emanet olduğunu Frey'e naynini diyeceklerini açıkça söyledi.

Hocanın istediği sağdan soldan alınan duyumlara göre 1 stoper ve kanatlara 2 adam. Stoper için Diakhate adı geçti, sonra Yobo dediler birinden biri gelir. Sağ açık için Lyonlu Jimmy Briand ile 1 aydır görüşen ve Briand'ın eşinin gönlünü yapmaya çalışanlardan hala ses seda yok. Yerli kanat güncellemesi için Abdullah Avcı'nın prensi Sercar Sararer yola çıkmış ama yolu bulamamış.

Kalede sorun yaşamazlar. Savunmada İbrahim, Serdar ve Ethem rotasyonuna yabancı ilavesi olmazsa olmaz. Kanatlarda Şener ve Aziz hocamın tercihleri. Alternatif olarak Emre ve Ozan Tufan var. En güçlü yer kuşkusuz orta 3lü. Traore, Holmen, Belluschi, Josue, Yasin, Şamil, Ozan Tufan ve Bekir burada forma arayacak. Şamil ve Yasin'in şansı yok denecek kadar az. Hoca Ozan Tufanı kampta burada çok denedi, Belluschiyi kesmek kolay değil, Holmen'in istikrarı ve iki tarafı da oynaması avantajı, Josueden Batalla etkisi bekleniyor. Yani burada işler karışık. Belluschi, Ozan, Traore yapıp Holmeni sol kenar forvet olarak da deneyebilir aklında olsun hocam.

Hücum üçlüsünde yaratıcılık merkez forvetten ziyade kenar forvetlerin ağzının içine bakıyor. Merkezde Fernandao olmazsa Enes ile skor katkısı almamak imkansız. Ama yan tarafta Ozan İpek ve Volkan Şen ile başlayan soru işaretleri Ferhat ile durulur gibi olsa da Aydın Karabulut ile zirve yapıyor. İşte bu yüzden iki kenar için de takviye beklentisi var.

Eğer hoca hücumda ki soru işaretlerini minimuma indirgeyebilirse bu orta saha rotasyonu ile ligin başaltı takımları içinde en önde olanı olurlar. Bu da ilk 6 da yer almak demektir. 5 yabancının 11 başlayacağı ligde yerlilerin katkısı Bursa da pazartesi günlerinin hava durumunu bile değiştirir. Özellikle Volkan ve Ozan'ın ne yapacağı gelecek transferlerin verimliliğini bile etkileyecektir.

5 yabancılı ve transferi tamamlayamamış kadronun 15 gün sonra çıkacağı lig maçında ki kadrosu bence bu şekilde olmalı. Bugün ya da yarın eksikler tamamlansa bile ilk maça bu kadro çıkmalı.
Defansif gibi gözükse de ilk haftalarda dağılmamak için en iyisi bu.
2 değişiklik yapacak olursak Josue-Ozan Tufan, Ozan Tufan-Volkan Şen olabilir.

Ama gönlümden geçen her zaman klasik 4-4-2nin Türkiye de çok puan toplayacağı yönünde.

Galatasaray, Gençlerbirliği(d), Beşiktaş, Rize(d), Mersin(d) böyle ilk 5 hafta böyle fikstür olur mu?


20 Ağustos 2014 Çarşamba

Ailece Hazırlar

Avrupa kupaları ön elemeleri nedeniyle sezonu erken açmak her zaman iyi olmayabilir. Erken açmanın avantajı ile daha çok maç oynayıp,eksiği gediği sıfırlayıp dipçik görüntüsü verebilirsiniz. Ama tam tersi de olabilir. Eleme maçları için full konsantre hazırlanan takım eleme maçlarında yaşanabilecek bi' kaza ile turu kaybettiği an motivasyonunu kaybeder ve lige mortingen bi' başlangıç yapabilir.

Beşiktaş ŞL ön eleme maçları için sezonu en erken açan takım. Haziranın sonundan bu yana çalışmalarını gruplara kalacağız açıklamalarını üst üste koyarak sürdürüyorlar. Hatta mükemmel sol ayağı ile dillere destan olan Olcay Şahan öyle bi' konsantre olmuş ki mükemmel sol ayağını unutturacak açıklamalar yapmaya devam ediyor. Olcay:"Mesutmuş, Sanchezmiş bizi ilgilendirmiyor"


Feyenoord engelini birlikte oynama örneği vererek zorlanmadan geçtiler. Ardından kura çekiminde hiç olmayacak bi' seribaşını çektiler. O da yetmedi. O serinin başının yatırdılar ama bi' türlü ezmek nasip olmadı. Arsenal'in eksiklerinin ve bana kalırsa Beşiktaşı hafife almasının verdiği bi' oyun anlayışının katkısı ile tarihe geçecek bi' skor elde edilebilecekken, olmayınca olmuyor diyerek iş Londraya kaldı.

Beşiktaş eler veya elenir. Bu skordan sonra Londra da işler dünden çok çok zor olacak. Arsenal bu Arsenal olmayacak. Ramsey olmayacak ama Mesut olacak. Savunmada Mertesacker vs. Daha ciddiye alacakları kesin. Ayrıca dün akşam ki %100e yakın oyun içi konsantrasyonu yeniden göstermek Beşiktaş için epey zor iş. Atibanın oynayacak olması deplasmanda orta alan savaşında ciddi katkı verecektir.

Elenir veya elenmez. Ama şu saatten sonra UEFA gruplarından devam edilecek. Arsenali bu kadar zorlamak ve ortaya koyulan iyi oyundan fazlası etkili oyun sezonun geneli için siyah beyaz herkesi kenetlendirmiş durumda.

Süleyman Seba'nın vefatı ile kolkola giren tüm Beşiktaşlılar dün akşam ki maçtan sonra kolkola taş gibi takımları olduğunu birbirlerini gazlayarak dile getirdiler, bundan kimsenin şüphesi olmasın. Çünkü sonuna kadar haklılar.

Son 2 transfer için Beşiktaş yönetimi çabalıyor. Sağbek ve anlam veremediğim 10 numara transferi. Diyelim ki Diegoyu Fenerbahçe almamış olsun. Fiko başkan gitti aldı geldi bu adamı ya da buna benzer bi' düşük tempolu 10 numara yalanına sığınmış birini. Şundan emin olunmalı ki dün akşam ki tabiri caizse Luis Suarez gibi ısıran takım bi' anda yumuşar. Oyun stili değişir.

10 numara değil, iki tarafı da yapabilen 8-10 gol ortalamaya çıkabilecek ama savunma yönü de kuvvetli temposu olan, boşa değil rakibe koşmayı bilen MC almaları gerekiyor. Ne Ruiz ne de Belhanda bu işler için tatava. Galiba Ruiz Bremene gidiyor, Belhanda da yalan oldu. İyi de oldu. Sezonu Veli-Atiba 2lisi ile geçirecek takımın önüne arkasına bile bakmayan 10 numara koyarsanız o iş olmaz. Dün gördük ki Demba Ba bile yerinde durmuyor, savunmaya nasıl yardım ediyor. Olcay zaten mükemmel sol ayağı ile var olan efsane(!), sağ tarafta Pektemek'in orta alana yardımlarını vs. düşününce takımdan bağımsız yürüyen ama 10 numara olan şişirilmiş balon bu takımda tutmaz, patlar gider.

Sağbek transferine gelince, Serdar Kurtuluş dünya futboluna kulübünden istifa eden ilk futbolcu olarak geçebilir. Çünkü Slaven Bilic, Türkçe meali "sen hayatında hiç sağbek oynamamış İsmail bile değilsin" diyerek yerin dibine sokup üstüne de SB yazmıştır bana göre. Serdar Kurtuluş bu fırsatı kaçırmamalı tarihe geçeceksin olum hadi be!

İlla ki bi' sağbek gelecek adı geçen Norveçliyi tanımıyorum ama çok para verilmeyecekse Joao Perreirayı tercih ederim. Tartışması olmaz. Akarı kokarı yok.

Tribünü, yönetimi, yönetimde olmayanı, küskünü, seveni, manyağı, delisi, oyuncusu, hocası, malzemecisi ile tam kadro hazır bi' Beşiktaş var.

Bi' arkadaş bu Beşiktaşı görünce bu sene Beşiktaş götürür dedi, bende yavaş dedim yalan yok!

MC işi önemli, türk futbolu ne çektiyse o kıçı gırık 10 numaralardan çekti demedi demeyin!