4 Kasım 2012 Pazar

Cluj Maçı ve Devamı

Fenerli Volkan'ın filmden de olsa itiraf ettiği gibi CL de 3 maçta alınan 1 puan sadece gaassaraylıları değil herkesi şaşırttı. Netçede(Ümit Özat stayla) içeride Braga ve Cluj gibi CL seviyesinin çok altında olan 2 takımdan İstanbul'da sadece 1 puan çıkardıktan sonra kalan 3 maçın 2'sinin deplasmanda olması ümitlerin yarı yarıya azalmasına neden oldu. Yalan mı? 


Aslında hedefleri ve ümitleri %50 den fazla arttıran olay Old Trafford'da direkten dönen ve De Gea'nın çıkardığı toplar oldu. Ama Türkiye şartlarında bunun olması da gayet doğal bi' hadise ki sıralı otogaz sistemi ile hareket etmekte dünya lideri olan güzel ve yalnız ülkemiz için bu ilk defa olan bi' şey değil. Her neyse..

Braga maçında totalde %60, maç içinde %70-75'lere çıkan topa sahip olma oranına rağmen alınan 0-2'lik mağlubiyeti kaza olarak değerlendirirsek ki rakibin maç içinde gol dışında pozisyonu olmadığını ve 2. golünün 90+ da geldiğini düşünürsek bu sebeplere sığınmak ayıp olmaz, sonuçta olmayınca olmuyor. Ancak Cluj maçında herşeyi sahanın mogan gölünden hallice olan zeminine bağlamak, puan kaybının asıl nedenlerinin üstünün örtülmesini sağlıyor. Melo'nun istikrarlı bi' şekilde devam eden kötü oyunu, grandepuntonun ultra özgüveni nedeniyle yaptığı fantastik oyuncu tercihleri(38. dk'da Hamit-Burak değişikliği) vs. vs.

Oturup şundan bundan dolayı diye ağlanıp sızlanmanın kaybedilen 8 puanı geri getireceğine emin olsak, çıkarız Flash tv'de Yalçın abi'ye zır zır ağlar puanları geri toplarız. Şimdi 3 maçlık bi' fikstür ve 9 puan var. Hedef CL takımı olmaksa önce Cluj ve Braga gibi takımları nerede olduğuna bakmadan yenmek gerekiyor. Bu maç ister Sami Yen de olur, ister Bükreşte, ister tarafsız Frankfurtta, isterse tarafsız seyircisiz İzmir de ama 3 puanı alıp yola devam etmek gerekiyor. 

Zaten Cluj'u Braga'yı yenemiyorsan bırak gruptan çıkmayı UEFA'ya da gitme, otur evde, Ziraat Türkiye kupası geçmiş yıllarda çıkan rakipler çözümlü soru bankasına başla. 

Cluj takımı Braga'nın hücum hattındaki hareketli Brezilyalıları düşününce tam bi' "unknown" takım. Orta sahayı geçmeye teşebbüs etmez hatta ne haddine, kalenin önünde tam bi' boğaz trafiği ve ilk dakikadan itibaren ölümlerden ölüm beğenircesine kendini yere atan futbol fakiri romen vatandaşlar. Yani en etkili silahı Bogdan Stancu olan bi' ülkenin CL temsilcisinden bahsediyoruz ne olabilir ki? Şimdi küçümsüyorum diye tribal enfeksiyona girenler olabilir ama sorun yok pastırma yazı geliyormuş toparlarlar.

Kadroya gelince; Cris ile devam edebilir ama Dany'ye biraz beyin yüklemesi gerekebilir, Yekta'nın daha basit oynaması kendisi ve takım adına mümkünse en güzel davranış olur, baktın Hamit ya da Ambrabat saçmalıyor dakikasına bakmadan Engin hamlesi kaçınılmaz olmalı, demedi deme orti!

Hadi bol şans gaassaray, bol fantezi grandepunto, bol hücum, bol gol, bol puanlar...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder