26 Ocak 2013 Cumartesi

Sessiz Sedasız Derbi

Gaassaray-Fener rekabetini sorsan, dilim damağım kuruyana dek anlatabilecek hikayelerle gelirim sana hem de şu kıçı kırık 3 günlük renksiz hayatımdan yazarım o ucu bucağı belli olmayan senaryoları. Ama Gaassaray-Beşiktaş denilince o derbi havası, derbi gerginliği, polis çemberindeki deplasman seyircisi falan hadi derbiyi geçtim 3 puanı kazanmak, rakibi alt etmek ve ertesi gün iş yerinde veya okulda mahallede bakkalda çakkalda goygoy yapmak için futbol nefretinin getirdiği kazanma hırsının sisli havası bile olmuyor. 
Ama yine de hatırası olan maçlarda yok değil.
İbrahim Üzülmez’in, Ali Sami Yen de 25 maçlık galibiyet serisi bozulurken, galibiyeti getiren golü sağ ayakla attığını unutan var mı?
Fenerbahçe tarihinin tek başarısı olan 6-0 ‘lık galibiyeti, 6 Kasım 2002 den 5 sene önce inönüde beşiktaşa karşı ilk kez eden gaassaray iken, bu durumu Beşiktaşlılara kahvede markette tuvalette durmadan tekrarlayan bi’ gaassaraylı gören var mı?
İnönü’de 33. Hafta oynanan ve Hasan Kabze’nin fenerlileri kabız ettirecek son dakika da gelen 2 golü ile son haftada şampiyonluğun el değiştirmesine neden olacak, Oscar Cordoba’nın şike damgasıyla ödüllendirildiği dramatik maçı hayatta hatırlamıyorum diyebilen var mı?
Ercan Taner ile efsane anlatımlar arasında zirve yapan “Sergen attı şampiyonluk geldi” söylemini sadece Beşiktaşlılar hatırlar diye iddia edebilen var mı?
Ligin ilk yarısında oynanan maçı da, Burak Yılmaz’ın kendini 1 metrelik havuza atar gibi 18 içine bıraktığı pozisyonda aldığı penaltı ile herkes hatırlayacaktır. Maçın ilk yarısında tek kale top oynayan, maça hükmeden taraf gaassaraydı ancak Beşiktaş’ın farkında olmadan bulduğu gollerle öne geçmesiyle birlikte siyahla beyaz kadar farklı bi’ durum oldu. El grandepunto deportivonun fantastik oyuncu değişiklikleri ile oyun Beşiktaş lehine dönmüş üstüne de goller gelince Beşiktaş’ın hevesine heves kattığı bi’ maç olmuştu.
Üstünden 17 hafta geçti, o gün ile bugün arasında resimler hemen hemen aynı gibi. O gün 2. Haftaydı ve puan farkı yoktu, bugün 19. Hafta puan farkı sadece 2 yani yok gibi. Yani düşün puan farkı yok, kafa kafaya gidiyorlar neredeyse, ilk yarıda nefis 3-3 ‘lük skoruna yandığım bi’ maç olmuş, takımlar devre arası hamleleri ile güçlenmiş, hava ocak ayı olmasına rağmen yumuşak,  sabah servise binerken bile üşümüyorsun, zemin desen yeni yaptırıldı kağıt gibi, stat desen old trafford tadında, haa bi’ deplasman seyircisi yok o da seneye olacak diyorlar, her şey ve herkes mutlu mesut ama işte bütün bu etmenlere hatta etkenlere rağmen Pazar saat 19:00’u beklerken heyecanı gözlerinden belli olan bi’ karşılıklı rakip taraftarı gösterebilir misin?
Derbi dediğin gerilimle olur, hafta içi karşılıklı restleşmeler olur, taraftar arasında gerginlikler elektriklenme olur, kalp atış ritminiz değişir o hafta için, Pazar günü için tüm planlarınızı buna göre yaparsınız falan pişman… Ama bu maçta hiçbir şey yok, sanki Gaassaray içerde Akhisar Belediye ile normal bi’ lig maçı oynayacak ya da Beşiktaş deplasmanda Mersin ile oynuyor gibi bi’ rüzgar estiriliyor.
Üst olur, Sneijder ve Dentihno 2. devre oynar, Burak kendini yere atmaz diye ümit ediyorum, ama atmaz dedim diye çok güvenmeyin belli olmaz, dayanamaz yine atar kendini. O atıyorsa sen de at!
Hepsini geçtim, deplasman seyircisi olmayan derbi mi olur allasen, degetadamsende ya!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder