23 Ocak 2013 Çarşamba

Sneijder > Sineyder | Sinayder | Şınayder

1 Ağustos 1996…Tarihin kendine çeki düzen vermesine neden olan, sessiz sedasız bi’ yüzyılı kapatıyoruz, şafak demiş coni moni kim takar oni buni derken “bu da nereden çıktı be abi” dedirten, tarihin belki de fikir değiştirdiği unutulmaz gün.

Hagi’yi 94 dünya kupasında Kolombiya maçında Oscar Cordoba’ya orta sahadan attığı gol dışında pek tanımıyordum. Zaten 96 yılında daha 10 yaşındaydım kendimi benimseyememiştim ki, elin Rumen futbolcusunu nereden bilecektim. Ama, o hırçın, agresif, retrospesifik kişilik kendini öyle bi’ takdim etti ki muazzam bi' yer edindi memory disklerde.

22 Ocak 2013

Wesley Sneijder imzayı attıktan sonra içinde “become a legend”  geçen bi’ kaç cümle sarf etti. Sonra Hagi falan dedi. Yani ilk günden büyük risk aldı. Çünkü kim olursa olsun, Hagi’nin kazandırdıklarını bende yaparım diye cümleye başlamamalı ki sonra pişman olup saklanacak delik aramasın.

Misal, Hagi futbolu bıraktıktan sonra, piyasa onun çakmalarının kirlettiği bi' kalabalıkla meşguldü. Önce Felipe geldi, sonra Lincoln. Felipe’yi hatırlayan bile yoktur. Lincoln ise bildiğimiz gibi saha içi dışı problemler vs. Ama Sneijder ile Lincoln’ü ya da Felipe’yi bir tutmuyorum. Tutmak gibi de bi’ niyetim yok. Wesley, 3,5 yıllık kontrat imzaladı. Bak dikkat et Wesley diye başladım sanırsın Milano barlar sokağından arkadaşım. Dileğim, Sneijder’i 1,5 yıl sonra Hagi ile karşılaştırmayı göze alacak cesareti bulmak, işte o zaman bu transferin bu kadar gündemi meşgul etmesini daha iyi anlayıp, daha kolay hazmedebiliriz.

Mevki ve Taktik

Taffarel bi’ röportajında ki doğru olduğundan pek emin değilim ya da doğru olmasını istemediğim içindir. “Sneijder buraya para için değil oynamak için gelsin, Terim onun için taktiğini değiştirecek” diyordu. Eğer bu doğruysa, herkesin dilinde dolaşan 'tek forvete döneriz' muhabbeti sahada ki yerini alacak. Ben bu durumdan hiç memnun değilim. Türkiye gibi bi’ ligde tek forvet ile hücum etmek hiç ilgimi çekmiyor. Ne yani Burak tek başına sahada olacak, Umut+Elmander kenarda mı oturacak? Hatta yanında Engin, Emre Çolak, Aydın, muhtemel yeni stoper transferi falan yedek kulübesinde...

Tamam 4-2-3-1 güzel bi’ taktik, oyuncu kalitesi de iyi olursa önünde duramazsın. Ama bi’ irade koymuşsun ortaya stattaki ekrandan kendine baka baka kasılıp gaz boku gibi şişmekle olmuyor o işler. Diyeceksin ki kim gelirse gelsin benim taktiğim değişmez, oyuncu taktiğe uyar ben oyuncuya göre taktik yapmam diyeceksin. El grandepunto deportivo’nun ağırlığını koyup taktiğini bozmadan Sneijder’e ince bi’ ayar çekmesi lazım.

İnce ayar falan iyi güzel, yapar mı yapmaz mı bilmem. Ama bu çok bilmiş medya ile 4-2-3-1 kaçınılmaz son gibi sırıtıyor.

Benim naçizane fikrim, yine çift forvet ile devam edilmesi ve Sneijder’in; sol kanatta içe kat edebilen, pas yüzdesini arttıracak şekilde kaliteli al-ver sayısını yukarılara çeken, sol kanatta oynamasına rağmen orta saha özelliği ile Hamit, Melo, Selçuk ile rakibi karşılamada 4 orta saha gibi pozisyon almayı bilen, hücumda rakibin kapandığı yarı saha oyunlarında içe doğru kat ederek şut tehdidini hissettirerek boş alanlar oluşturan bi’ yapıda yer almasını düşünüyor ve istiyorum. Uzun bi' cümlede anlattığım için çok şey istiyor gibi gözükebilirim. Anlatmak istediğim Mourinho'nun İnter'in de ki Wes gibi tempoyu ayarlayabilen, temponun üstünde kalabilen bi' kalite görmek istiyorum. En azından beklenti bu! Bak bu sefer de Wes dedim. Sanırsın, çocukluğumuz Amsterdam arka sokaklarında gündüzleri gol atan kaleye, akşamları saklambaç oynayarak geçti. 

Kulübe: Ufuk, Sabri, Balta, Stoper, Engin, Emre, Yekta, Aydın, Umut, Ambrabat

Sneijder ismini transfer ile yan yana koyduğumda saha içindeki yerleşiminin de bu şekilde olmasını dile getirmiştim. Çünkü 4-4-2 taktiği benim için topu bilen 4 gerçek orta saha demek, "saf kanat oyuncuları ile 4-4-2 de neymiş, kanat bekin adam gibi adamsa sorun yok demektir" diyenlerdenim.

Futbol Fakirlerine

Kulübün anahtarını da verselermiş, kim bu kadar kazanıyormuş, burası Katar mıymış, emekli ikramiyesi gibiymiş, mışta muş. Bunu diyenler kendini bilmez diyeceğim ama hafif kalacak. Ulan siz bu ülkede 2 senede yılda 3.5 milyon € 'dan 7 milyon €'yu indirip toplamda 3 gol atarken burası Katar değildi, emekli yeri değildi de şimdi mi öyle oldu? Küstahlık, haddini bilmezlik başka bi' şey abi, tarifi yok varsa da ben bilmiyorum.

Son olarak Wesley Sneijder. Hollandalıların dediğine göre Vesli Sineyder gibi bi' şeyler. Ama kesinlikle Şinayder değil. Hatta geçen gün Schneider yazmış adamın biri. Çüş ulan dedim. Leverkusen de Alman milli Schneider vardı o futbolu bırakalı çok oldu nereden hatırladın, dimi? Utanmasalar, Ninja Kaplumbağalarda ki Schreider'a kadar götürecekler bu işi, aman diyim hacı hüsrev mükerrem murtazalar yapmayın etmeyin. "S" ile Sinop'un veya Samsun'un "s" 'si ile "Sinayder" olmadı "Sineyder", it's ok? 

Beklenti

Sezonun yarısı geride kaldı. Ligde onca puan kaybına rağmen lider ve takipçiyle içeride kritik bi' mesaj maçı var, CL de ise çeyrek final kapısında elektrikler açık kalmış yol açık, zemin top oynamaya müsait. Sneijder'in katkısı ne olmalı? Takımı bu seviyede tutması ve ligi kazanıp, CL de çeyrek final heyecanı yaşatması. Ekstra ne olursa sürpriz olur. Yarım sezonda mantık dışı şeyler beklemek, komik olur. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder