28 Mayıs 2014 Çarşamba

Kolombiyalı Hırvatlar

Herkesin yana yana Belçika çika çika diye dilendiği, dilenciliğin de ayaklar altına alındığı bi' meslek haline geldiği ortamda dilenme tercihimizi 42 yaşındaki Mondragonlu Kolombiya ve sezonu top class seviyeye çıkarak Brezilya'ya gelen Rakitic'li Hırvatlardan yana kullanıyoruz.
              
İlk izlediğim DK da kendi kalesine gol atan Kolombiyalı Escobar'ın ölümünün üzerinden tam 20 yıl geçti. Aslında o gün daha 8 yaşındayken futbol böyle bi' oyunsa, böyle oyunun gelmişini geçmişini deyip zirvede bırakabilirdim. Ama ne hikmetse ne bırakması tam ortasına girdim, şimdi de çıkamıyorum. Olan garibim Escobara oldu. Daha 27 yaşındaydı be!

Kolombiya'nın o sene ki kadrosunda unutulmaz isim şüphesiz ki Valderrama idi. 10 numaralı formanın sahibi koca kafalı Valdi klas topçuydu. Hakkında kesin tespitler yapacak kadar net hatırlamasam da kendisi için inceci Valdi diyenler var. 94 Amerika kadrosunda yer alan 12 numaralı Argentinoslu Faryd Mondragon, bugün Brezilya 2014 kadrosunda ve tam 42 yaşında bi' koca panter olarak tarihe geçecek. Mondi, kariyerinde 15 farklı takımda forma giydi bunlar içinde 6 sene ile en fazla Gaassaray forması giyerek efsanevi kurtarışlara imza attı.

            Kolombiya-Hırvatistan Karması


Mondi kalbim seni sevdim tadındaki Kolombiya da göze batan ilk isim Radamel Falcao. Ocak ayında geçirdiği sakatlıktan sonra dün ilk kez takımla çalışmaya başladı. 14 Haziran da ki Yunan maçına yetişmek ve form tutma için ideal olmasa da yetecek kadar süresi var. Ama kimsenin dikkate almadığı Kolombiya kadrosunda Falcao oynamasa bile onu aratmayacak forvetler var; Portolu makine Jackson Martinez, Trabzondan kaçıp River'da tahta oturan Teofilo Gutierrez, Rakitic ile sapıtan Carlos Bacca.

Kolombiya için sadece golcüsü bol gerisi goygoy takımı diyemezsiniz. Çünkü o golcülerin arkasında Porto'da parlayıp küllenmiş İnter'de göze batan ve devlerin oltasına takılan Guarin, Fiorentina ile hararetli bi' sezonu geride bırakıp takımı da bırakıp level atlaması beklenen Cuadrado ve U-20 DK'nın yıldızı Quintero gibi yaratıcı orta saha oyuncuları da var. Savunma ve kalecilerinden bahsetmeye zaten gerek yok. Kolombiya güney amerika elemelerinde gösterdiği takım olabilme özelliğini DK sahaya yansıtırsa Fildişi ile gruptan çıkmaması için hiçbir neden yok. 2. turda İtalya grubu ile çapraza girecek olmaları pek hoş değil ama bu hoşnutsuzluk her iki taraf içinde geçerli olacak. Çünkü 28 Hazirandaki 2. tur maçına kadar 1 aylık bi' süre var. Bu zaman zarfında Falcao tam anlamıyla hazır olup patlamaya hazır bi' bomba haline gelebilir. Grup maçlarında muhtemel bocalamadan sonra kendine güvenen, kimyası oturmuş bi' Kolombiya takımı Atletico Madrid benzeri bi' sıçrama yapmak için ideal bi' aday. 4-4-2 oynatmakta ısrar ederek tek forvetli emperyalist sisteme isyan eden Jose Pekerman liderliğinde, Mondragon tecrübesiyle orta saha Salih Uçanla gidiyoruz finallere!


Hırvat milli takımı Kolombiya'nın mücadeleci, gerekirse kavga dövüş, yeri gelince inceci yani ne idüğü belirsiz tarzının tersine 2006 dan bu yana top oynamanın, küçük İspanya olmanın peşinden gelen bi' ekol. Kadro yapısı da bu oyun tarzına müsait ve oynayınca fena yapıyorlar. Hele ki Bayern Münih orta sahası karşısında ayakta kalan tek Real Madridlinin Luka Modric olduğunu biliyorsak Hırvatistan'ın orta saha egemenliğindeki dünya futbolunda nasıl söz sahibi olabileceğini tahmin etmek zor değil. Modric'in yanında sezonu UEFA kupası ile taçlandıran Rakitic gibi Sevilla fenomeni varsa tadından yenmez, tehlikeli bi' kadro çıkıyor.

Mandzukic'in cezası nedeniyle ilk maçta oynamayacak olması FİFA'nın ayıbı, şimdi FİFA düşünsün.

Modric ve Rakitic'in takım oyununa verecekleri katkı, oyunu yönledirme de ki etkinlikleri Hırvatları kimsenin tahmin etmediği yerlere getirebilir. Çünkü çok kaliteli ve herkes tarafından kabul edilmiş parçalar var. Ve bu isimler uzun süredir birlikte oynuyorlar artık tek yapmaları gereken tecrübeleri ile kaliteyi birleştirip level atlayabilmek.

Hırvatistan mı, Kolombiya mı sürprize yakın diye sorarsan Hırvatlar derim. Çünkü her zaman top oynayanın yanındayım. Mahalle de herkes bi' araya gelir, adam akıllı takır takır topumuzu oynayalım sonra da hava kararınca saklambaç oynarız diye plan yapılır. Ama dallamanın biri gelir, maçta çirkeflik yapar ortamı gerer. Sonra maç sonunda tartışma olur, kavga dövüş saklambaç yalan olur. Hatta saklambaçtan sonra emir telakki kabul edilen kola çekirdek ortaklığı bile bu pisliğin içinde kaybolur.

Yani demek istiyorum kim sahaya topu koşturmak için çıkıyorsa o bizdendir. Kolombiyalılar koşturmuyor demek istemiyorum ama Hırvatların bu işi çok iyi yaptığını ve Modric, Rakitic, Kovacic orta sahası ile daha iyisini de yapabileceklerini biliyorum.

Ya hem Hırvatistan'ın forması gibi var mı başka, yok! Daha ne konuşuyorsun?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder