11 Mayıs 2012 Cuma

Metro ve 83-O' da ki Ümitsizler İçin: FB-GS

galatasaray.org with microsoft office picture manager

Kadıköy' müydü neresiydi lan orası tam hatırlamıyorum da, işte oradan bi' yerden metrobüse binip BJK maçı için yollara düştüğümüzde metrobüste ki iğrenç apış arası kokusuna sessiz sedasız, ritimsiz, heyecansız basit bi' maç yolculuğu eklendiğinde hiç bir şeyin farkında değildik. Ardından metrodan stada giden yolda belki de 3 saat sonra ki olası şampiyonluk öncesi eşi benzeri olmayan sessiz havadan ise kimse kıllanmamıştı. Tek gürültü store da ki çılgın havasızlıktan kaynaklanan "bu ne lan amk havalandırma niye yapmamışlar buraya" diyen 1000'lerce kişinin saçma gürültüsüydü. Maçın başlangıcı ve 2-0 olmasını takiben sessiz sedasız tiyatro kıvamında maçın devam etmesinin ardından kiminin umrunda olmayan kiminin cinnetlerden cinnet beğendiği 2 Beşiktaş golünden sonra ortaya çıkan tüm ümitsiz, çökmüş, kadere küfreden, yine mi fener diyen gaassaraylılar...

Metro da herkesin ortak görüşü, hatta ben hariç herkesin ortak görüşü; "fener bizi yener" . Tüm tribünlerde olur, birbirini ilk defa o statta görmüş olan insanların 2 dk içinde renklerin ortak gayesinde birleşip, 20 yıllık arkadaşmış gibisine yorum yapmaları ülkemizde efsanedir. Metro da yine aynı sahneler yaşanıyordu. Birbirini tanımayan güzel insanların saçma sapan bi' şekilde "fener bizi yener" tribine bağlayıp birilerini suçlamaya başlamalarını anlayamadım. Sezon boyunca oynadığımız 3 maçta toplamda 10 pozisyona girip götün götün kalesinin önünde bekleyen bi' takımdan bu kadar çekinmenin mantığı nedir arkadaş? Zaten 1 puan öndesin, bu sefer ezik ezik kalenin önüne otobüs çekemeyecekler mecbur saldıracaklar daha ne istiyorsun, neyi nasıl düşünüyorsun da "fener bizi yener" diyorsun ey gidinin umut fakiri gaassaraylısı..

Grandepuntoyu sevmem ama ne olursa olsun her zaman ailece hücum yaptırmasını severim. Buna istinaden her zaman ve her maç için, "kazanacaksınız, kazanmak için oynayacaksınız" sözünü üstüne basa basa artisliğinden de olsa söylemesi takdire şayan bi' hareket olarak görürüm. Yarın yine bunu yapacak adım gibi eminim. Halbuki 1 puan öndeyiz istersek yatarız beraberliğe ama bunu yapamayız, bu fırsatı değerlendirmeliyiz. Takır takır oynayıp çatır çatır yenip kupayı orada kaldırıp üstüne bi' de timsah yürüyüşü yapmalıyız, hatta bayrak da dikersek hahahaha oha lan mavi ekran çıktı yine..

Önceden de dediğim gibi GS-FB maçları öncesi uzun uzadıya taktiksel yorumlar yapmak saçmalık. Ama formaliteden 2 satır yazalım. Ev sahibinde Alex ve Sow oynayamayacak gibi duruyor. Dolayısıyla 4-3-3 çakması 4-5-1 taktiğiyle oynayacaklar bu da fenerin önce ki 3 maçta yaşadığı eziklikten kurtulması için bi' fırsat gibi duruyor. Bienvenu, Bekir ve Selçuk fenerin zayıf noktaları. Bizim tarafta ise Emre Çolak kesinlikle zayıf halka olarak kendini belli ediyor ve grandepunto buna bi' türlü çözüm getiremedi. Yektayı oraya hazırlamadı, bu kadar uzun bi' sakatlık dönemi olmaz. Bakalım yarın akşam solda kim başlayacak, benim tercihim Riera. Forvette ise Baros mu Necati mi diye sorular var. Necati'nin orta saha ve forvet arkası oynayabilme, pasör yeteneğinin yanında Baros'un ne yapacağının belli olmaması ve saçma sapan kendini yere atması nedeniyle Necati'nin oynama yüzdesini %51 olarak görüyorum. 

Akşam göreceğiz, malum yine 20:45 yine Galatasaray o zaman fazla söze gerek yok. Sarıyer'le oynasak bu kadar rahat olmazdım. Metroda ve metrobüste böyle söyledim, derin bi' sessizlik oldu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder