4 Ekim 2011 Salı

Ofis muhabbeti, KSK,GS ve #JUVE...

Öncelikle yazının tamamını ofiste yazdığım için her zaman ki saçmalıklarımın daha da fazla olmasını göz önünde bulundurmanızı ayrıca aradan Lansor,majezik,Dropia,macrol,neruda gibi ürünler çıkarsa şaşırmamanızı temenni eder, bol güneşli günler dilerim efendim….
-Bereketli hafta sonu
Genel anlamda güzel bir hafta sonuydu. Genel anlamda diyorum çünkü büyük takımların tamamı kazandı. Doğal olarak da büyük bir çoğunluk memnun olarak geçirdi hafta sonunu, aynı zamanda da bahisçiler de fena para kaldırdılar. Barcelona’nın handikapsız kazanması dışında herhangi bir sürpriz olmadı, 1ler 1, 2ler 2, alt ve üstler beklendiği gibi bitti. Sonuçta herkes memnun oldu. Tabi bu durumda benim bahsi bırakmamın da etkisi olmadı değil kesin oldu. Yoksa kimse kolay kolay kazanamazdı. Her neyse biz asıl durumlara dönelim.
-100. yıl balonu
Maç günü ve saatlerine göre gidiyorum  dolayısıyla 100. Yıl balonu Karşıyaka, grande punto gazı Galatasaray ve müthiş zevk veren Juventusla olaya son noktayı koyuyorum.
100. yıl balonu diye yazdım çünkü 5 hafta oldu ve sadece 1 puan ve 1 gol atabildik. 100. Yıl, 19 transfer, 5 maç, 4 mağlubiyet, 1 beraberlik , 450 dakika, Özgürcan, Adiyiah, Erhan Şentürk, Serdar Eylik, Agbetu ve sadece 1 gol evet koskoca 5 hafta da sadece 1 gol ve 1 puan…
Bu durumu ne Reha Kapsal ne de herhangi bir yönetici veya çok iyimser bir taraftarın savunması beklenemez. Niye lan geçen hafta 19 transfer diye sabretmemiz gerekir diyen sen değil miydin diye söyleyenleri görüyorum. Evet geçen hafta ben dedim sabır diye ama 1. Haftadan bu yana gelen bir kadro olması gerektiğini inatla bu kadro ile oynanması gerektiğini de söyledim. Ama reha kapsal bana inat edercesine her hafta farklı bir 11 ile sahaya çıktı. Eee sonunda ne oldu takım her hafta daha da dağınık oynamaya başladı. Heaa şanssızlıklar oldu mu tabi ki de oldu. Mesela Elazığ, Kasımpaşa ve Erciyes maçlarında 0-0 iken kaçan pozisyonlar değerlendirilebilse şu anda 10 puanla takımı ve Reha Kapsalı göklere çıkarıyor olabilirdik, diyeceğim o ki futbol biraz da böyle bir oyun hacı abiler =)
Şimdi reha kapsal ile oturup konuşma fırsatımız olsa acaba ne diyecek hangi bahanelere sığınacak kimi suçlayacak nasıl kıvıracak çok merak ediyorum. Aslında çok da merak etmiyorum da işte yine de bir dinlemek isterim adamı, belki de hala hazırlık kampında olduğumuzu falan mı sanıyor acaba bilemiyorum ki!
Sonuçta 5 hafta geride kaldı ve sadece 1 puanımız var ve sonuncuyuz, kadro istikrarı yok, gol yollarında sıkıntı devam ediyor, bi türlü sonuca gidemiyoruz, bi stres bi panik havası bi karanlık çöktü buradan nasıl çıkarız kim çıkarır ne olur bilemem ama bu sene küme düşersek hem de 100. Yılda büyük ayıp olur. O kadar büyük bir sorun var ki o kadar uzun bir cümle oldu dolayısıyla Office de “çok uzun tümce” diyerek komple altını çizdini sorunu o da anladı galiba!
-Güven vermiyor aga
5 hafta geride kaldı. 10 puanımız var. İlk hafta alınan belediye mağlubiyetinden sonra gelen 3 galibiyet ve 10 kişi ile karabükten alınan 1 puan dışarıdan baktığın zaman çok iyi gibi duruyor. Ama nedense bana bir türlü o güveni vermiyor. Belki de bizim grandepuntoya karşı bir ön yargım olduğu için böyle düşünüyorumdur ama o kadar da değildir. Öncelikle o defans hattında Gökhan zanı görüyorum ya o zaman ben bu takıma nasıl güvenebilirim. Ya aslında temel sorunda Gökhan zandan nefret etmem o formayı ona yakıştıramam ona layık görmemem ki bu da en doğal hakkım ancak nedense eksik bir şeyler var.
Ancak son iki haftadır sahaya çıkan orta alan gerçekten izlemeye değer. Felipe Melo dan bahsetmeye bile gerek duymuyorum çünkü tam bir pitbull gibi her yere saldırıyor, aynı şekilde Selçuk da çizgisini sürekli yukarı taşıyarak devam ediyor. En sevindiğim adam ise Gençlerbirliğinden beri takip ettiğim peşinde olduğum, 2 sene önceki Türkiye kupası finalinde luganoyu bir sağa bir sola yatıran adamım Engin Baytar…
Umarım Engin bozmaz kendini, kimseyle kavga dövüş etmez sağa sola sataşmaz da sürekli oynar ve milli takım da kendine yer bulur diye ümit ediyorum.
Riera ile devam ediyorum. Albert Riera 1931 osasuna doğumlu oyuncu 3 kardeşi var falan dermişim tabi ki de  ertem sener stayla dedikten sonra fikrimin ince gülünü beyan ediyorum. Albert Riera bu takımda benim güvensizlik sebeplerimden biridir. Zaten babanı da sevmezdim süt oğlanı tabiriyle, güzelim ispanya milli takımında o kadroda 11 başladığın günden beri sevmezdim seni ki hala da öylesin be müdür, bi uyuzluk var sen de kabul et hacı abi=)
Ardanın gidişi ve Rieranın transfer sürecinde burada pek dillendirmesem de daha etkili olacak, kaçak oynamayak, efektif olabilecek, skoru değiştirebilecek bir adam alınmasından yanaydım. Mesela Dia gibi bir adam alınsa tam yerinde olurdu ama gittiler bu Rierayı aldılar. Kötü oyuncu değil ama buraya gelipte fark yarabilecek bir adam değil kanımca. Haa kaç maç oynadı da böyle yorumlar yapıyorsun müdür diyenlere, biz önceden izledik olum adamı diyorum. Bana kalsa Engini sola çeker ortayı, Yekta-Selçuk-Melo yaparım gayet de güzel olur ki bunun güzelliğini trabzonda solda oynarken göstermişti Engin Baytar ama anlayana!
Galatasaray artık bu sene böyle devam edecek belki zamanla daha iyi olacak grandepunto benim dediklerime gelecek (Muslera,-Eboue,Servet,Ujfalusi,Balta-Melo,Selçuk,Yekta-Engin,Kazım,Baros) ve yine bir fener maçı gelecek damarım tutar parçalımı değil bu sene o sapsarı formamı giyer basar küfrü yine desteklerim o sorun değil!
Her ne olursa olsun 5 maçta 10 puan bir yandan iyi görünse de kaybedilen 5 puan 5 hafta için fazla gibi ama bu durum bardağın neresinden baktığın durumuna göre değişir. Her neyse ben sonuç olarak fener maçındaki sahada ki takıma bakarım sonuca bakarım oynanan topa bakarım bacaklar titriyor mu ona bakarım gerisi filli foto…
-2006 dan bu yana ilk
Öyle bir atmosfer öyle bir ambiyans olmuş ki, yıllardır Serie A nın kötü statlarında maçlar izledikten sonra sanki bir premier lig atmosferi gibi ama ondan daha iyi, Türkiye liginde yaşanan tezahürat yoğunluğu gibi ama daha orijinal, sanki bir barcelona ayağa paslarla oynama ısrarı ama o kadar da mükemmel olmayan bir Juventus vardı bu hafta sahada…
Sezon başından beri contenin oyuncu tercihleri konusundaki ısrarını çok eleştirdim sağda solda attım tuttum. Elia’yı hiç oynatmaması, Quagliarellayı hiç kullanmaması, son milan maçı dışında orta sahayı 2 kişi ile kontrol etme çabaları falan derken bunlar hep yanlış hareketlerdi conte için ki hala Quagliarellayı kullanmıyor, Elia'yı oynatmıyor. Ancak Gianccherini diye bir adam aldı tam transferin son günlerinde ve ben yine otomatiğe bağlamış bir şekilde “kim lan bu, conte yine ne saçmalıyor, Elia'yı aldık daha ne sola adam aldı” falan filan derken Milan maçında 60 lardan sonra oyuna girdikten sonra oynadığı oyun ile bir anda Eliayı falan unutturdu gitti.
Baktım da yukarıda iyi anlatamamışım.  Ama normalden daha fazla saçmalayacağımı yazının başında belirtmiştim. O yüzden sıkıntı yok. Her neyse öyle bir milan maçı izledik ki, böyle bir Juventusu en son 2005-2006 sezonunda izlemiştim. Üstünden teeee 5-6 sene geçti gitti.
Conte sonunda benim dediğim kadro ile maça başladı. Tam olarak olmasa da taktiksel açıdan benim dediğime geldi. Orta sahayı üçledi savunmanın soluna Ziegleri göndererek bir hata yaptı ama Chiellini'yi ortaya çekerek iyi bir hamle yaptı. Savunmada hala zaaflar var. Mesela tandem için sezon başında Bruno Alves ve Alex isimleri geçmişti ama ikisi de olmadı. Orta alanda ise sol tarafta Pepeyi kullanıyor. Pepe ne yapıyor maç boyunca çok etkili değil, ancak hücumda yaptığı pres ile rakip takımın oyunu kuramamasında ortada ki 3lü ile birlikte bayağı bir etkili oluyor. Bak dikkat edersen cümleye etkili değil diye başlayıp etkili oluyor diye bitirdim o yüzden bir yanar dönerlik var gibi o da Conte den kaynaklı!
Ben çok beğendim bu juventusu, bu kadroyu, çok da itiraz etmiyorum. Bir anda her şeyin değişmesini bekleyemeyiz. O yüzden zamanla olacaktır diye düşünüyorum. Zamanla Elia da takıma girecektir belki bir ihtimal Quagliarella da girer. Transferler olur, patlayanlar olur belli mi olur !
Kanımca bu sene Napoli, Milan ve Juventus arasında geçecek şampiyonluk yarışı, İnter neden yok dersen biliyorum demiyorsun adamların hali ortada bir eto’o eksildi takımdan ne hallere düştüler. O yüzden onlara pek şans vermiyorum, tırı vırı İnter güçlensede sıçırta sıçırta yensek..
Bu arada İtalya liginin yayıncısı yok sen nereden maçı takip ettin diyen varsa da şu 2011 yılında işinize gelince her porno sitesine bir şekilde giriyorsunuz da bir 90 dakikalık maçı mı bulamıyorsunuz olum lan ayıp diyorum ve yeter diyip çekiliyorum kenara. Hem napcanız maçı brazzersa,naughtye devam go go go go…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder