14 Kasım 2013 Perşembe

Cristian Baroni Sığınma Evi

Neresinden başlasak bilemiyorum. Çünkü neresinden tutsam elimde kalacak ya da ele almaya değmeyecek bi' konu gibi duruyor. Ama yine de insan böylelerini görünce iki lafın belini kırmadan edemiyor, o yüzden veriyorum kutsal suyu ve açıyorum oturumu.

Galatasaray yönetimi Fenerbahçe mağlubiyetinin hemen ardından olağanüstü toplantı yapmış. Tahminim, toplantıda alınan karar mağlubiyeti gölgelemek için neler yapılması gerektiği. Çünkü taraftar floryayı basmış, yönetim istifa sesleri ile inliyor. Zaten Fatih Terimin gidişiyle taraftar ile yönetim arasında dev bi' soğukluk oluşmuş. E, napcak yönetim? 11. haftada liderin hem de lider Fenerbahçe iken 9 puan gerisine düşülmesi-bjk lider olsa sorun olmazdı-ve yine Kadıköy de galip gelinememesi durumlarını örtmek için bu soğuk ortamda sıcak bi' yuvaya sığınmaları gerekiyordu.

Sonunda aranan sıcak yuva bulundu. Maçtan sonra Melo ile forma değişen ve değiştiği GS formasını taraftarın kendisini tribüne çağırdığı anda alkışlamak için şortunun içine sokan Cristian Baroni, GS yönetiminin tutunacağı dal oldu. Yani şortun içine forma mı girdi yoksa yönetim mi girip saklandı orası muamma!

Her neyse...

Bu taktiğin tutacağını düşünen yönetim, ortalığı farfaraya verdi. Tüm gazetelerde, haberlerde, twitterda falan mağlubiyet ve rezil oyundan öte Baroni'nin şortunun içine soktuğu GS forması konu oldu. Bunu duyan yönetim olağanüstü toplanarak izledikleri politikanın başarısı kutlamış mı merak ediyorum. Belki de başkan herkesin cep telefonuna mesaj atmıştır ya da whatsapp dan tek tek yazmıştır, belli mi olur.

Yönetim ve düne kadar piyasada olmayan bugünün futbol uzmanı kişiler kusura bakmasın, karşılarında kombineyle, biletle vs. ekşınlarla susturacağı, "benim fikrim ikimize yeter" felsefesini kabul ettireceği taraftarlar yok.


Kadıköy'e ezeli rakibinin evine gidiyorsun, 99 dan beri galibiyetin yok, nefretine nefret katıyorsun her sene, artık taraftarın sabrı taşmış florya'da diğer sabırlara tur bindiriyor, 11. hafta olmuş ve 9 puan farkla geridesin, hepsini geçtim-geçemem de hadi neyse diyelim- kaleye tek şutun var o da 1687 metreden Drogba'nın vurduğu top, kornerin yok, 90 küsür dakika da 1 tane korner kazanamamışsın anlıyor musun?

Silik bi' oyun, maç 1-0 FB önde olmasına rağmen hala geride bekleyip 1-0'a razıyım modunda yan paslar, isteksiz saçma sapan hareketler, Mancini desen Burak Yılmaz'ın hala sol kanatta ne işi var anlayamadık o ne düşünüyor merak ediyoruz.

Böyle rezil bi' ortamda, kendi futbolcularına en ağır para cezasını veya kadro dışı vs. cezaları vermen gerekirken, kendi durumunu nasıl kurtarırım düşüncesinde Cristian Baroni'ye saldırmanın ne faydası olacak? Küçülürsün başka da bi' şey olmaz. Bi' de ofsayttı-değildi, penaltıydı-değildi, hakem iyiydi-kötüydü diye tartışmaya girmeye çalışan GS'liler var ki hiç çekilmiyorlar. O zaman diyorum ki bi' 6 tane daha atsalardı o zaman hepiniz azalarak bi' anda biter miydiniz? Yoksa yine Cristian Baroni sığınma evine mi yanaşırdınız bilemiyorum.

Böyle yöneticilik olmaz, olursa da Türkiye'de olur, oluyor da zaten, hayırlı olsun güle güle kullanın. O size bilette bulur, kombineyi kargoyla evinize bile gönderir. Siz canınızı sıkmayın, söyleneni yapın.
Hadi bakıyım şimdi dağılın, yeter bu kadar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder