21 Nisan 2012 Cumartesi

Az mı S.ktk İbneleri Cumartesi Geceleri

cumartesi' den klasikleşen görüntüler, Nişantaşı Corridor

Sert bi' başlık sek ve serin bi' yazının habercisi olmaya aday durumda. Ama devamında yumuşak gitmemesi için de hiçbir sebep yok. Chelsea ve benzeri takımlarının sert, bol kazmalı kürekli oyun tarzları ve Madridli Pepe'den sonra biraz ortamı yumuşatmak gerekiyor diye düşünüyorum. Haa bunlar bu tutumlarından vazgeçecekler mi tabi ki hayır ama pislik ile pislik olmaya gerek yok, sonuçta burası Katalan Çay Ocağı sakinlerine ait bi' mekan.

Hani vardı ya zamanında Ercan Saatçi adlı, olağanüstü beyin hareketlerine sahip modelin FB için bestelediği "çünkü fenerbahçeliyiz" marşına karşılık yapılmış olan, aynı melodiden giren ve sonucunda başlıktaki gibi "İbneleri Cumartesi Geceleri" diye biten, 90'ların sonunda dillerden düşmeyen tezahürat vardı ya..Yok muydu? Vardı vardıııı.. Bugün için öyle bi' şey hayal ettik. Bakalım akşamında neler olacak.

Her neyse gelenekselleşen saçma sapan konudan bağımsız olma ödüllü girişlerimden birini daha yaptım. Gel gelelim Cumartesi gecelerinde neler olduğuna bi' bakalım.

14:45' te Arsenal-Chelsea
19:00' da Trabzonspor-Beşiktaş
21:00' de Barcelona-Real Madrid

Premier lig ile başlayıp El Clasico ile bitecek bi'gün var. Arsenal ve Chelsea'nin şampiyonluk umudu olmasa da Chelsea'nin kıyısından CL hedefi var gibi duruyor. En boktanı bile olsa bu PL maçlarında bi' keramet olacak ki hep tempolu geçiyor. Bugün de o şekilde olacağından adım gibi eminim. Hatta 4-6' ya gidecek gibime geliyor. Neden dersen hafta içi götünden kan gelircesine, dalağı yerinde fırlayacakmış gibi savunma yapıp es kaza karambole bi' gol ile Barcayı 1-0 yenen Chelsea'nin bu maç için o kadar konsantre bi' oyun oynayacağını sanmıyorum. Tam tersine Arsenal'in kanırta kanırta rakibin üstüne geleceğinden de adım gibi eminim. Yaz kenara RvP 2 tane sallar mavilere. Şimdi şöyle de düşünmek lazım, Chelsea bugünde hayvani bi' mücadele ortaya koyarsa 3 gün sonra Nou Camp' da 5 yemeye razıyken Beşiktaş'ın rekorunu kırıp 9 tane falan yiyebilir. Bu da Türkiye de ki yaşları 25-35 arası ama beyinleri liseli ergenlerin seviyesinde mavi ekran vermiş kişilerin yaptığı 8taş muhabbetlerinin de kısırlaşmasına sebep olacaktır. Arsenal nefes nefese alır diyorum. 

2 klas maçın arasında Totoş ligimizin unbeliavable tadındaki Süper Final maçında seyircisiz diyorlar ama -Kadınları ve çocukları ne diye kategorilendiriyorlar bilmiyorum- en az 20 bin kişinin izleyeceği maçta hedefsiz, karman çorman, saçma sapan, üstüne yatan, yatmaya çalışıp rezil olan kadroları ve sahaya yansımaları açısından hayal kırıklığı olan 2 takımın maçında Trabzon ve Beşiktaş karşılaşıyor. Tayfur ile bu işin olmayacağı bu kadar açık ve net iken, hatta sokaklarda bağıra çağıra geliyorken inatla seneye de Tayfurla devam edeceğiz demenin mantığını anlamak mümkün değil. Ama Ece Erken'in sanat danışmanı olabildiği bi' yerde Tayfur TD olur o yüzden çok sorun yapmamak lazım. Ancak ve ancak p ise q önermesine istinaden, Tayfur'un Ersan için ibne demesinin resmi kayıtları olmasına rağmen hala bu birlikteliği desteklemek mide bulandırıcı. Şimdi şu vatan toprağı üstünde şu lafları demeyen yoktur; "ibnelik yapmayın olum" "la olum niye ibneleşiyon şimdi" "ibnemisin la" "hacı kamil ibnelik yaptı gelmedi" vs. vs. Şimdi burada ki ibne'nin anlamını nasıl kullanıldığını hepimiz biliyoruz. Ama Tayfurun kullandığı ibnenin anlamı farklı diyenler var. Düşünsene Ersan 11 başlamış, maç devam ederken bi' hata yapıyor ve söz sırası Tayfurda, "ibneye bak yaa". Şuraya kalın bi' nokta koymak isterdim ama hadi neyse banane amk. Gelelim Trabzona, orada da Şenol Güneş'in bence taktiksel olarak 4-2-3-1 'e çok bağlı kalmasından kaynaklanan başarısızlık sözkonusu. 4-2-3-1 oynarsın sorun değil ama o -3- kimlerden oluşuyor o zaman bu taktikten en fazla verimi alırsın onu da göz önünde bulundurmak lazım. Özellikle de -3- ün ortasında ki adamın kim olduğu çok önemli. Geçen sene JAJA vardı takır takır oynuyordu. Devre arasında yine adı geçti ama gurur yaptınız almadınız. Şimdi kim var, karambollerin oyuncusu Alanzinho ve Polonya büyükelçisi Adrian. Sonuç mortingen şitranze. Benim gözlemime göre acil 4-4-2 oynaması lazım. Colman ve Zokora ile 2li orta alan solda Olcan, sağda Volkan ve ilerde Burak-Halil yada Henrique tınriqe mınrique... Sadece bi' öneri yoksa keyfin bilir hocam. 

Cumartesi'den kalma bi' Real Madrid' li

Gecenin finalinde assolistlerin sahne atışmasını yada Şakir ile Abbas'ın kahvede horozlanmasını izleyeceğimiz, yılların El Clasicosu ama son yılların El Pompastico' su ile ekran başında olacağız. Bu maç hakkında uzun uzadıya yazılar yazmanın manası yok. Olay baştan belli, dikmendeki semt sahasında da oynansa Barcelonanın maç sonunda %70 topla oynaması olacaktır. Direkten dönen, kalecinin bile nasıl olduğunu anlayamadığı ama topun filelerle buluşmadığı çılgın Barcelona atakları olacaktır. Tabi ki Real Madrid de atak yapmaya cesaret edecek ama atak yapıyım derken playboya cüretkar pozlar vermekten kendini alamayacaktır. Bunu her zaman söylüyorum, Xavi, İniesta-bence dünyanın en iyisi-,Messi, Alves, Pique, Puyol, Fabregas sadece bu 7 kişi konsantre oldukları zaman, gerçekten kazanmak istedikleri saat, dakika, saniye yenemeyecekleri rakip yok. Haa diyeceksin ki hatta dedin bile gördüm. N'oldu Chelsea koydu işte, bende diyorum ki hadi Madrid de koysun görelim!! Görelim ya gerçekten buna şahit olalım.

Açıkçası gönlümden geçen, Real Madrid kazansın ama bu akşam şu sayısal lotodan 6'yı bulup kazanan da ben olayım.

#respectBarca

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder