11 Nisan 2012 Çarşamba

Normal Sezon Ödülleri // Totoş Lig

Oscar gecesi seni kırmızı halıda gördüğümde oha lan demiştim, gel sana da ödül verelim yine oha diyelim

Siz play-off yaparsınız da biz normal sezon diye adını koyup ödül değerlendirmesi yapmaz mıyız. Tabi ki yaparız. Zaten iş güç yok, hep bu işi kovalıyoruz. Yatıyoruz play kalkıyoruz off, bi' bakıyoruz play-off o zaman bi' normal sezon ödüllendirmesi yapalım, ee uzatmadan başlayalım artık.

MVP // Sezonun en değerli oyuncusu 11 gol ve 12 asist ile 34 maçın 33'ünde 90 dakika sahada kalan Selçuk İnan. Bi' orta saha oyuncusu için 23 gole direkt etki etmek, 34 maçta sadece 1 kez cezalı olmak, hiç sakatlanmamak-maşallah diyelim-dolayısıyla kendine iyi bakmak ve bu sürede sürekli oyunu yönlendiren takımın ayağına baktığı isim olmak, yani bunların hepsini birden yapmak hiç de kolay değil. Sezon başında 18 milyon Euro denilince ohaa lan diyenler vardı. Hatta sezon başında Sadri Şener, Selçuk'un gitmesi çok da önemli değil derken ne demek istedi bilmiyorum ama şu anda yaşadığı acıyı paylaşıyorum. Selçuk Şahin pardon hay dilimi-dudağımı Adriana Limalar, Kate Uptonlar, Berraklar öpsün ki Selçuk İnan diyecektim.Umarım bi' sezon daha burada kaldıktan sonra avrupaya gider, çünkü öyle gerektiğini Arda ve Mehmet Topal ile gördük ki Selçuk yeteneğinin yanında üstüne koymayı da bilen biri olarak orada daha ciddi bi' sıçrama yapabilir. Neyse Selçuk'u gören söylesin, hediyesini almak için yarın kamil abilerin dükkanın oraya gelsin, hem çay içeriz de hem de emanetini veririz.

Yılın TD // Hemen grandepunto diye atlayan sazanlar mı var orada ? bakıyım, yok yok feykmiş, aman haaa...Ben öyle iki kasıntı harekete, karizmatik olmayan ama öyle olduğunu sanan tavırlara, fulara, atkıya, klas giyime pabuç bırakacak adam mıyım bence değilim, yemezler koçum. Sezonun en iyi yöneteni, idare edeni, çekip çevireni, yuvayı yapan dişi kuş misali ama kendisi evin herifi olan o isim tartışmasız şu isim diyemiyorum. Çünkü 2 kişi var. Namı değer pis Bülent yani Bülent Korkmaz, devre sonunda düştü gözüyle bakılan Karabük'ün başına geçerek 2. devre kendi evinde oynadığı 9 maçın 8'inden galibiyetle ayrılan Bülent oynadığı kumarı hem de Mehmet Yıldız riskini alarak kazanmayı başardı. Bülent konusunda hem fikir olmayabiliriz ama Fuat Çapa konusunda tartışmayacağımıza eminim. Sezon başında hepimiz kim küme düşer la diye toto oynarken, Gençlerbirliğini en başa yazıyorduk. Ama Fuat Çapa 1.02 den yatan 10bin liralık bahis kuponu gibi topumuza ters köşe yaptı. Oynattığı hücuma yönelik ve ayakları yere sağlam basan güzel oyun, Yasin, Soner, Aykut, Özkan gibi isimleri futbol piyasına sunması yetmezmiş gibi, hafta aralarında taraftarla buluşup yemek yemeler, güzel güzel tweetler, hatta mentionlar, ihsan bayülken staylası ile baktığın zaman neğadarında mis hareketler bunlar la. La valla bütün TD'ler böyle olsa ya la. Unutmadan Herve Tum'a güvenerek onun üstüne kurduğu hücum opsiyonunu mükemmel olmasa da ideal bi' şekilde kullanması ve herkesin düşer la bu takım dediği kadroyu son maça kadar play-off potasında tutması falan işte. Hak ettin Fuat. Yarın akşam Sakarya da "Tuborg Piknik" 'te 35lik+kanat+meze ile ödülünü almaya gel.

Olaylar Olaylar Olaylar // Benim için sürpriz: Semih Kaya'nın, grandepuntonun prensleri olarak bildiğimiz Servet-Gökhan Zan ikilisinin önünde formayı alıp bi' daha hayatta vermem olum dercesine başarılı ve güven veren oyunu olmuştur. Cümlenin gidişatı aldatmasın Semih'in performansı değil, grandepuntonun ona bu şansı vermesi hem de Servet-Gökhan Zan fakirlerinin önünde şans bulmasıdır sürpriz olan. Helal olsun sarı fare devam et böyle, beni de buralarda rezil etme. Semih sezonu hot prospect for the future olarak devam ettiriyor. Aman bozmasın oyununu konsantrasyonu, yarın Selçuk'la Kamil abinin oraya gelin ama sana sadece halley vereceğiz ona göre.
Burak Yılmaz geçen sezonu kaç golle kapattı hatırlamıyorum ama bu sene attığı 32 gol Trabzon gibi bi' takımda üst düzey bi' rakam. Niye trabzon gibi bi' takım dedim? Çünkü Fener yada Gaassaray gibi önde oynayan, baskı kurabilen, rakibi gol yemeye teşvik eden, hücum silahları olan ve bu silahlar sayesinde tonlarca pozisyona girebilen bi' takım değiller. Burak için ilk kelamı zamanında-sanırım 2005'ti- Yılmaz Vural'dan duymuştum. Antalyaspordayken "ben böyle bi' fizik kapasite, patlayıcı güç ve yeteneği bi' arada görmedim" diyordu. Yetenek konusunda haklı olmasa da özellikle fiziği ile genç kızlardan çok, avrupadaki gözlemcileri de etkilemeyi başardı. Kim inanırdı ki Burak'ın 30 üstünde gol atacağına, belki Kadir abi. Sonuçta Burak Yılmaz patlayıcı güç ödülünün karşılığı olarak uzaya gönderilecek ilk Türk biletini kazanıyor.

Bidon'lar ve Bi'donlular // Bidon denilince hemen aklıma Juventusta oynarken yılın bidonu seçilen Felipe Melo geliyor. İtalyada ki anlamı beklentiyi karşılayamamış hayal kırıklığı yaratmış anlamında altın bidon olarak ödül veriliyor. O zaman kim olmalı yılın bidonu ve bidonları, hoopp dayı kaç bidon su alacağınız yav !!! Sidnei, Adrian, Henrique, Riera yılın bidonu olmak için çabalayanlar. Ama illa ben italya da ki altın bidondan istiyorum diyorsan, önerim Trabzonlu Adrian. 6 milyon Euro bonservisi bedeli ödenen polonyalı-bu bi' hastalık-bi' adamdan sezon boyunca hiç faydalanamamak bi' yana, bulduğu şanslarda sabri kadar faydası olmayan tam altın bidon tanımına uygun bi' isim. Yarın sabah kahvaltıda laz böreği ve kemençe eşliğinde Yattara ile horon tepinerek altın bidonunu alacaksın ve yarından tezi yok ülkene döneceksin.

Notlar // Beşiktaş kadrosu, özellikle de orta sahada ki isimlerinin kağıt üzerindeki göze hoş gelen dizilişleri ve farklı hücum opsiyonları olarak çok farklı yerde olabilirdi ama ailemizin damadı Carvalhal bu işi beceremedi. Adamlığı falan tamam ama TD'lüğü yetmedi reyizin. Sidnei ve Edu gibi yanlış iki transfer, kadro istikrarsızlığı, takım içi dengeler, yanlış seçimler falan pişman. Diğer tarafta Gaziantepspor var. Anadolu takımları içinde hücum hattı bence en etkili olması gereken takım. Cenk, Muhammet, Popov, Sosa falan diye devam ediyor. Sezon başında avrupadan elenmelerinin ardından ardı arkası kesilmeyen düşüşü, ligin 2. yarısında nötrleştirmek için ortaya koyduğu çabalar sonucunda play-off yapamamaları ve kupadan da elenmiş olmaları rezillik.

Yılın 11'i tartışması olmaz gibime geliyor,



Geleceğin 11'i


Ufaktan dağılalım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder