Trabzonun sezon başından beri oynadığı maçlardan yola çıkarak, özellikle de CL deki maçlarına bakarak, maçın kesinlikle maksimum 2 gollü bitebileceğini tahmin ediyordum. Çünkü Trabzon takımı bu sene inanılmaz saçmalıyor. Geçen seneki üretkenliklerinin yarısını bile yapamıyorlar. Çünkü o kadro ile bu kadro arasında taktiksel açıdan bireysel oyuncu yetenekleri açısından farklılıklardan çok eksiklikler var. Ama bunu da taktiksel diziliş ile aşmak da mümkün değil mi, gayet de mümkün! Bakınız grandepunto, aylarca tek forvet oynadı, zar-zor pozisyonlara giren bi takımdık, şurada 3 maçtır çift forvet oynuyoruz sonuçlar ve pozisyon zenginlikleri ortada ki yetmezmiş gibi hücum presleri ve oyuncular arasındaki oyun mesafesi de ortada. Aynı şekilde Trabzon takımı da ıkına ıkına bi şekilde UEFA'ya kaldı. Bi şekilde devre arasını fazla ara açılmadan getirdi. Ama bi çift forvet deneseler bu sıkıcı oyundan kurtulup skora rahat gidebilirler. Sadece bi tavsiye!
Sonuçta Şenol Güneşin orada ki kredisinin lafı bile olmaz. Devre arası takımı toparlayacaktır. Ama yönetimin de en kötü ve en iyi şekilde 2 transferle bunu desteklemesi lazım. Bence Jajayı geri getirsin, sola da Ozan İpek geldi mi takım vitesi triptonik yapar sorun çözülür, her neyse...
Gelelim maç bittikten sonra şu ana kadar ve şu andan bundan sonra ki maça kadar grandepuntonun götünü yalamaya devam edecek olan fikirsizlere..
Ama bu tartışmaya girecek değilim. Biz herkesin ne kasıntı, ne balon, ne fason, ne filli ne de foto olduğunun çok iyi farkındayız. O yüzden sıkıntı yok. Maça dönüyorum..Ama siz yine de yalarken dikkat edin!
Kadro fener maçı ile aynı, Fatih diyor ki; takıma güvendiğimi her yerde aynı oyunu oynayabileceğimizi göstermek için kadroyu bozmadım, Engin bizim 11 oyuncumuz.... İşte bu fatihten duyduğum güzel bi cümle sonuydu. Engin'in sakat-cezalı olmadığı sürece, kafasındaki kırıkları bi kenara bırakıp kesinlikle sahada olması gerektiğini milyonlarca kez söyledim. O zaman ne olacak, Baros-Elmander ikilisini mi bozacağız, Emre Çolak mı kenara gelecek, Kazım mı kesilecek?
Ben sadece fikrimi yazıyorum, kimsenin siklemediğinin farkındayım diyerek devam ediyorum. Bana kalsa Emre Çolak kenara gelmelidir. Ama Emrenin kenara gelmesi Kazımın sahada kalmasına sebep olmaz. Öncelikle Emrenin neden kenara gelmesi gerektiğini söyleyecek olursak; Emre iyi güzel koşuyor, zamanla ön alandaki topu daha akıllı daha sakin kullanmayı da öğrenir, hücum preslerini de başlatır, şu anda kötü mü değil iyi mi ehh işte fena değil, ama Engin varken orada şans bulması mantıklı gelmiyor. Ya senin anlayacağın Emrenin yerinde Engin ya da Yekta veya yeni bi transfer gelecekse o oynar. Onun dışında Ayhan falan aman diyeyim.
Aman diyeceğim bi konu da kesinlikle bu çift forvetten vazgeçmeme konusu. Dünyada anayasa gibi herkesin 4-3-3 oynama sevdasına tutuştuğu bi zamanda çift forvetle 4-4-2 de ısrar edip bunun ekmeğini yemenin tadı da bambaşka oluyor. Tabi burada grandepunto nasıl kubarıyor, nasıl şişiyor, kasınıyor aman aman lanet olsun.
Tranafer ile ilgili yerli genç ve gelecek vaad eden adamlara yöneleceğiz diye de bir laf etti. Kim bu isimler ve hangi bölgelerde oynuyorlar o da önemli bi konu. Ama ondan önce A2 de ki adamlara önce bi şans verseydik de ona göre yerli takviyesi ile devam etseydik sanki daha mı mantıklı olurdu ya da olmazdı buna da bi bakmak lazım. Mesela Bilal, Okan, Berk İsmail, Berkin, Mertan gibi adamlar şans bulacak mı? Ama alınması gereken adamlar diyorsak; kesinlikle sol bek ve sağ bek merkez orta saha bulunursa ki bu devirde nasıl diyeyim; tereyağlı ballı ekmek arası yanında, 1 tava yumurtalı pastırma, çay, biraz peynir, nefis zeytin, biraz yeşillik ve greyfurt-portakal karışımı sıkılmış 500 ml lik bir bardak da meyve suyunun kuş cıvıltıları eşliğindeki serin bi pazar sabahında Mila Kunis tarafından hazırlanması ve Adriana Lima tarafından nefis bi öpücükle uyandırılmış olmak gibi...
İsim vermek gerekirse, herkesin konuştuğu bi Alper Potuk var. Sol bek olarak G.Birliğinde şans bulamayan ama bizim yeteneğine güvendiğimiz Sakıb Aytaç var. Yine geçenlerde Buca ile sözleşme fesheden sağ bek Kamil var. Ama kayseri ile anlaşmış falan dendi ama tam da kesin bi bilgi yok. Ama şöyle de bi durum var, Antep de Cenk Tosun şans bulamıyor, Hasan Kabze Fransa da mutsuz, bunlar değerlendirilebilir. Hatta bunu söylemeye gerek var mı bilmiyorum ama bi Almanya pazarı var ki oraya girip de eli boş çıkmak bildiğin mallık.
Her neyse Fenere Trabzona sırayla 3er tane sallamanın yanında arada kazanılan G.Birliği maçı güme gitmesin asıl önemli olan o maçtı, çünkü karambole atılan bi golle kazanıldı. Atanın kazanacağı bi maçtı ve biz attık bi kazandık ki 9 günde puan ve liderlik geldi.
Takım çok iyi gidiyor, Elmander enfes mücadele ediyor, Baros golü bulursa coşacak ama şanssız ve sabırsız, Semih umarım o 4. sarıyı görmez, görürse kesiği yediği anda geri gelemeyebilir, asıl soru Sabri döndüğü anda takıma sokmak için taktiğin içine sıçılacak mı?
Devre arası takviyelerine gelince; Reyes ya da Ambrabat kesinlikle gelmemesi gerekli diye düşünüyorum. Birinden biri gelirse de yazıklar olsun, lanet olsun diyorum. Çünkü bu kadro bu lig için yeterli, olursa grandepuntonun dediği gibi yerli isimler transfer edilebilir. Misal bi forvet takviyesi yani Hasan Kabze yada Cenk Tosun belki de ikimizin bilmediği sürpriz az maliyetli yerli bi takviye, olursa ki olsun zahmet olmazsa Alper Potuk takviyesi ve transfer yasağı saçmalığı kalktığı anda Özgür Çek'in sola yapıştırılması. Bunlar dışında transfer olmamalı, gelecek sene ki muhtemel CL oynama olasılığı göz önünde bulundurarak yabancı transferi ve kalitesi sezon sonuna bırakılmalı, bunda hem fikir miyiz, sanırım öyleyiz, iyi hadi dağılın o zaman..
Haaa, olum bu "SİS" olayı ne la? diye soranlar için; yaa ben ufakken yada küçükken, doğrusu senin anlayacağın daha 'göt kadarken' izlediğim her Trabzon maçında sisli soğuk kış günlerindeki havalara denk gelirdi o yüzden aklımda Avni Aker denilince hep sisli o göt kadarken izlediğim Trabzon maçları geliyor. 3 deyince dağılıyoruz, 2..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder